TOPLUM 

KÂBUS

Ormanlar niye yanar, dede?” diye sormaz masallarda çocuklar.

Masallarda ormanlar yanmaz çünkü.

Ormanlar kâbuslarda yanar.

Bizim yaşadığımız masal değil işte, kâbus.

Ormanların yanması bundan.

Onun için bizim çağda çocuklar dedelerine sorar:

Ormanlar niye yanar, dede?

Dedeler, bu soruya yanıt vermeden önce anneannelere, büyükannelere bakar.

Gerçeği söylemeli mi çocuklara?

Sen bir masalda değil, bir kâbusta yaşıyorsun” demeli mi?

Ormanlar üç sebepten yanar, yavrum” dedikten sonra…

Birincisi açgözlülük… Bu açgözlülük bir zamanlar tarla açmak için yakardı ormanları, şimdilerde otel yapmak için yakıyor. İkincisi ihmalkârlık, tembellik… Kimi sigara ateşini, piknik ateşini, anız ateşini ihmal eder. Kimi de tembellik eder, enerji nakil hatlarını geliştirmez, düzeltmez, bakımdan geçirmez. Ormanlar öyle öyle yanar. Üçüncüsü siyasi körlük, düşmanlık… İnsanlar bazen kimi davaların intikamını almak adına bile isteye yakarlar ormanı.” demeli mi?

Dedin diyelim.

Çocuk ne bilsin açgözlülüğü, ne bilsin tembelliği, ihmalkârlığı, siyasi körlüğü, düşmanlığı…

Sormaz mı?

Ormanda ölen sincap bilir mi oteli, rantı? Yavrusu ölen karaca bilir mi düşmanlığı… Kaplumbağalar, yılanlar, kuşlar, kediler, köpekler… Onlar bilir mi insanın insana hıncını, kötülüğünü?” diye…

Bilmez ya…

Öyleyse insan onları niye yakar?

Masallarda hayvanlar yanmaz çünkü.

Hayvanlar kâbuslarda yanar.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar