POLİTİKA 

HAMAS TERS KÖŞE YAPTI

Bir ülke düşünün ki 8 milyonu biraz geçen nüfusuyla dünyanın ilaç sanayisini yönetiyor, perde arkasında durup en kritik anlarda “Ben buradayım” diyor.

İsrail’den bahsediyorum. Çoğumuz İsrail kelimesini duyunca ister istemez yüz ekşitir, bir an önce konunun değişmesini isteriz. Elindeki kan hep yenilenir, temizlemek isteyen de kirlenir!

Mescid-i Aksa kutsalımız” dendikçe damarına basmışçasına insanlar yerde sürüklendi, sabah namazlarına baskınlar yapıldı, kadınların başörtüsü sökülüp atıldı.

İnancı ne olursa olsun hiçbir halk böyle bir tutumu hak etmez.

İsrail’in özünü bildiğimiz için masum edebiyatı sergilemesi çok inandırıcı gelmiyor açıkçası.

İsrail’de de Gazze’de de masum insanların ölmesi çok üzücü, endişe verici.

Tuhaf olansa Hamas’ın bizim ülkemizin teröristlere uyguladığı “Bir gece ansızın gelebiliriz” hareketini İsrail’e günün ilk ışıklarıyla devreye alması. Dünya, bu olaya elbette şaşırır; çünkü İsrail’in hep baskıcı olduğunu görmek istemiyorlar.

Bu iş Almanya’nın, İngiltere’nin, ABD’nin kınaması ile sonuçlanmaz.

Hamas’ın amacı şu: “Yok saymaya çalıştınız, ansızın varlığımızı gösterdik.

İsrail’i dünya önünde itibarsızlaştırmak ve gücünü törpülemek de diyebiliriz hatta bu eyleme.

Hamas tarafından bu tarihin seçilmesi planlı ve programlı.

6 Ekim 1973’e dayanan bir mesele…

Mısır ve Suriye’nin yarım kalan toprak davasına Filistin zulmü de eklenince harekete geçildi.

ABD şaşırtmayan tavrıyla bir kez daha boy gösteriyor.

Onlar için insanlar ölmüş, şehirler talan edilmiş, çok etkileyici bir hadise değil. Kendi çıkarları için herkesi harcayan bir ülke neticede ABD!

Netanyahu zorda…

Ülkesindeki yargı reformunu başlatamamışken bu saldırı elini iyice zayıflattı. O yargı reformunda ayrımcılık daha fazla yer bulacak, Filistinlilerin adalet mücadelesi kökten bitirilecek belki de, kim bilir?

İsrail, uzun yıllar sonra yeni yeni el sıkıştığı insanların el çektiğini de görecektir.

Peki, ya Türkiye?

İsrail’le son görüşmeler olumlu geçmiş ancak her defasında orada kim yaşarsa yaşasın insan gibi şartlarda hayatını idame ettirmesi gerekliliği hatırlatılmıştı.

Diğer yandan Mescid-i Aksa bizim en büyük kutsalımız, bam telimiz. Yapılacak her yanlış hareket bizedir, değerimizedir.

Ukrayna-Rusya Savaşı’nda sergilediğimiz arabulucu rolünü biz tekrar sergileriz.

Yeter ki ölümü hak etmeyen insanları koruyabilelim.

Batı, karnı biraz şişsin, ABD “Dünyanın gücü bende olmaya devam etsin” diye böbürlenip dursun; biz ezilenden yana olmayı sürdüreceğiz.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar