YAŞAM 

BAYRAMIN MATEMİ

Tuğlaların düşüşünü birer birer izlediğimiz 6 Şubat depremlerinden bu yana denk gelen bayramlar can yakıcı…

Kahramanmaraş’taki deprem şehitliği akın akın dolu, Hatay’da gidilecek yer yok denecek kadar az, Adıyaman’da ağıtlar dün gibi…

Değişmeyen tek şey ise, gidenler ile bir daha hiçbir bayramda karşılaşılamayacak olması. Kurban Bayramı’nı yaşadığımız bugünlerde onlarca ilimizde burukluk hâkim.

50 binin üzerinde yitirdiğimiz canlar imtihanımızın kurbanı oldu aylar öncesinde. Çaresizce kurtarılmayı bekleyen insanların çoğunu saliselere kurban ettik.

Elimizde ise sadece Fatiha kaldı…

Ve bir de sabır…

Toplumumuzun büyük bir kısmı için bayramların geleneği çoktan değişmiş olsa da yaşanan depremlerin ardından insan, hayatında yanında olanlara sıkı sıkıya sarılıyor.

Çünkü kimisi sarılarak öldü!

Benim canımı en çok acıtan ise, evladını kaybeden anne ve babaların onların toprağına akıttığı kan gibi gözyaşları. Kurban kanı akıtsan ne, akıtmasan ne? Her özel günde sevdiğini kaybeden depremzedelerin yüreği harlandıkça harlanır, sen ateşe odun atsan ne, atmasan ne?

Unutuldukça o yangın büyüyecek…

Unutuldukça ‘6 Şubat’ tarihi hiçbir takvimde olmak istemeyecek…

Bayram namazında insanların çoğu seccadeye eğildiğinde daha çok sabır dilerken yitirdikleri için okunan salalar tekrarlandı kulaklarında.

Yakınını kaybeden birçok insan için bayram telaşesi uzun yıllar olamayacaktır şüphesiz. İmrenerek izlemekten ziyade sırtını soğuk mezar taşına yaslamayı yeğleyeceklerdir.

Yazdığım her satırımda o kadar samimiyim ki… O kadar empati kurabiliyorum ki bu satırları yazarken boğazım düğümleniyor.

Her şeyin maddiyat olmadığını da anlamamız gereken zamanlardır bayramlar. Hayatın bir doksan saniyede tepetaklak olabildiğini ceset torbası bulamayan insanları izlerken gördük!

Kesilen kurban etleri şimdi torbalara dolsa ne, dolmasa ne?

Kurbanların failiyse belli!

Niyet ise daha çok para, daha çok can!

Hiç bu kadar aynı olmamıştı mezar taşlarındaki ölüm tarihleri… Bayramın matemini yaşayanların acısının hafiflemesini dilerim…

Elinde şekeri çikolatası ile gezen binlerce çocuk artık hiçbir bayramda kapı kapı gezemeyecek. Aksine kendilerinin ziyaretine gelmesini bekleyecekler öylece…

İşin özü; bayramın matemi, asrın felaketini yaşayan insanlarımız için bitmeyecek…

İyi mi bilmem ama tadı acı bir bayram…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar