KAVŞAK
-ADANA-
Kavşak sözcüğü etimolojik olarak kavuş/ak kökünden gelir. Ancak her ne kadar öyle de olsa bende kavşak sözcüğü yol ayrımı, gidilen yolun farklı yönlere çoğalması, gidilen yola başka yolların eklemlenmesi türünden çağrışımlar yapar. Bu yaklaşımla vuslattan çok hicranı çağrıştırır, herhangi bir seçeneğe yönelerek yön değiştirme, yeni başlangıçlar yapma, yeni ufuklara yelken açma duygusu yaratır.
Bir kavşakta “Seçilecek yol yanlışsa arzu ettiğim yere götürmez” kaygısı, seçenek olarak karşımıza çıkan yollara ilişkin kuşku yaratır. İnsan yaşamında kimi zaman birlikte yola çıkılan kişiyle farklı yönlere yönelmek, gittikçe birbirinden uzaklaşmak söz konusu olur. Böyle düşünüldüğünde hüzünlü bir etkisi vardır kavşağın. Farklı yönlere yönelen kişilerin, son kararlarını vererek geri dönülmesi olanaksız bir yola girdiği yargısı oluşur. Nirengi noktasında insan, yaşamsal hızını yavaşlatır, hatta durur ve bir karar anı yaşar. Sonra hangi yöne gidecekse önce temkinli, sonra yeniden hızlanarak önceki yaşam temposuna uygun bir devinimle yoluna devam eder. Birlikte yola çıktığı kişiyle farklı yönlere uzaklaşarak… İşte, bu noktada geride bırakılan yaşantıların, acısıyla tatlısıyla yaşanmışlıkların paydaşlarda bıraktığı anıların hüznü çöreklenir yüreklere.
Kavşakta belli bir açıyla birleşme noktasına yönelmiş insanların orada kavuşacakları olasılığını göz ardı ettiğimi söylemiş olsam da aslında genellikle böyledir. Yaşam boyu birtakım insanlarla yollarımız kesişir. Böylece daha fazla sosyalleşiriz. İlişkilerimiz çeşitlenir, renklenir. Ayrılıkları kavuşmalara oranla daha az yaşarız ömrümüz boyunca. Ancak ayrılmak sözcüğünün taşıdığı hüzündür bizi derinden etkileyen. Her ayrılık –ki bunu yalnızca karşı cinsten ayrılmaya indirgememek gerekir, ebeveynden, kardeşten, bir şehirden, bir yerden veya bir dosttan ayrılmak olarak da düşünülebilir– duygusal olarak çok etkiler bizi, iç acıtır.
Ayrılık söz konusu olduğunda kötü anılarımın iyilerden daha çok olduğu yerleri bile terk ederken hep hüzünlenmişimdir. İyi anılarımın hatırına… İşte bu nedenle kavşak sözcüğü kavuş/ak kökünden geliyor olsa da daha çok ayrılıklara gebedir diye düşünürüm. Karar vermenin çok güç olduğu durumlarda insanın yavaşlaması ve duraklaması, bazen de bir süre beklemesini gerektirir kavşaklar. Elbette böyle bakıldığında yorucu yaşamsal etkinliklerin teneffüs saatleridir, dinlenceleridir. Geçmişin muhasebesi yapılır kimi zaman, kimi zaman öz eleştiri yapılır; bazı durumlarda en şiddetli çatışmaların, söz düellolarının yapıldığı, insan onurunun zedelendiği, iletişimin koptuğu yerlerdir. Bu tür ayrılıklar yaratan çatışmaların etkisiyle kavşakta yönünü belirleyerek ilerleyen insan kolay kolay arkasına bakmaz, bakamaz.
İnsanın, duygusal olarak köşeye sıkıştığını duyumsadığı anlar vardır. O anlarda insan çıkış yolları arayıp bulmak için bir an önce yol ayrımına varmak arzusu duyar. Umuda yolculuk vardır o noktadan. Yeni sayfalar açar eski defterleri kapatarak. O durumda hüzün yerini umuda ve mutluluğa bırakır. İnsanı bir ilkbahar coşkusu sarar, gençleşir, tomurcuklanır insan, dalına yaprağına su yürür. Kelebekler kadar özgürdür artık. Kavşaklar öyle zamanlarda kurtarıcıdır, yeni yaşam akitlerinin kurgulanıp mühürlendiği yerlerdir. Bir tür katarsis yaşatır. İnsan bu noktadan sonra zihin dinginliğiyle yoluna devam eder.
İnsan yaşamı boyunca her seferinde doğru yollara sapmaz. Seçilen yol –rastgele girilecek bir yol– iki katı daha fazla olasılıkla yanlış olacaktır. Öylesi bir kavşağa yaklaşan insanın işini şansa bırakması beklenemez. Doğru tercih yapması için altyapısının çok sağlam olması, önceliklerin iyi belirlenmiş ve dersine iyi çalışmış olması gerekir.
Tercih edeceğimiz yolların nereye çıkacağını özgür kararlarımız belirler. Özgür kararlarımızla vardığımız kavşaklar etimolojiye uygun olarak mutluluk verecek kavuşmalara neden olsun. Kavşaklar yaşamımızda bir yol ayrımına neden olacaksa da hüzünlerin yerini sevinçlerin alacağı, eski tozlu defterlerin kapanıp tertemiz sayfaların açıldığı, umuda yolculukların gerçekleşeceği, doğru kararların verilip mutluluğa giden yolların keşfedildiği rotaların başlangıç noktaları olsun.