TOPLUM 

‘DÜNYA ŞİRİN, CAN TATLI…’

Bu sıralar herkes gergin, herkes şüpheci, herkesin yüzü asık, sokağa çıkan herkes aceleci, dolmuşa, otobüse binen herkes sinik, endişeli…

Niye?

Ölüm korkusu bu, kolay mı?

* * *

Dede Korkut masallarında şöyle bir tabir var:

Dünya şirin, can tatlı…

Şimdilerde insanlar, “Acaba koronavirüs bana da bulaştı mı?” diye düşündüğü anda, dünyanın ne kadar şirin, canın ne kadar tatlı olduğunu anlıyor olmalı ki yüzüne bir korku ifadesi yayılıyor.

Hastalığın adının anılması bile insanı korkutmaya, dünya üzerine, yaşam üzerine düşündürmeye yetiyor.

Birinin yanında biri öksürmeye görsün, oradan öyle bir kaçıyor, yüzünde öyle bir ifade ile sağa sola bakıyor ki… Sanki o anda küt diye ölecek!

Bir de koşanlar yok mu? Sanki virüsün hızını belirleyen evrenle kendi hızını belirleyen evren aynı.

Neyse, kaçsın tabi.

Öyle ya…

Dünya şirin, can tatlı!

* * *

Korkan insan sadece kaçar mı?

Yoksa çevresini de ıslah etmeye mi çalışır?

Kaçabilecek durumdaysak kaçıyoruz, kaçacak durumumuz yoksa eğer, mesela ille de bir otobüse, bir dolmuşa binmemiz gerekiyorsa, çevremizi ıslah yoluna gidiyoruz.

Dolmuşlarda, otobüslerde fahri maske müfettişlerinin peyda olması bundan:

Maskeni tak!

* * *

Bu uyarı çoğu kimseyi sinirlendiriyor; ama gördüğüm kadarıyla itiraz eden olmuyor, uyarıyı yiyen, efendi gibi maskesini takıyor.

Arka cepten çıkarılan maskenin kendisine bir faydası olmasa da…

* * *

Maske dediğin temiz tutacağın, hijyen koşullarda saklayacağın, kısa süreli takıp sonra atacağın bir şey değil mi?

Bizde değil! Bizde mendilden farksız…

Bir maskeyi 12 saat takanlar da var, maskeyi arka cebinde gezdirip ihtiyaç duyduğunda ya da uyarı geldiğinde takanlar da…

* * *

Gerçi ucuz bir şey de değil ki…

Tane hesabı düşünsen, tanesi 1 lira.

4 kişilik bir ailede, her birey günde bir maske taksa, ayda 120 lira yapar…

Her birey günde 2 maske taksa 240 lira yapar…

Her birey günde 3 maske taksa 360 lira yapar…

Şu devirde, asgari ücretli bir aile için, hele ücretsiz izne çıkarılmış ya da yarım gün çalışmak zorunda kalmış insanlar için az para mı?

* * *

Efendim, sağlığımızdan değerli mi, Abidin Bey, laf mı sizinki de, nedir efendim aylık 360 lira, versinler ne olacak…

Doğru, dünya şirin, can tatlı, hem bir aile için 240 lira, 360 lira maske parası nedir ki, doğru diyorsunuz.

Öyleyse okullar her gün 4’er maske verse bebelere. Yanında kolonya, dezenfektan filan.

Ne dersiniz?

Sağlığımızdan değerli mi efendim, ne olacak ki bebe başına 4’er maske nedir ki, yekûnu ne edecek bunun, değil mi?

* * *

Koronavirüs kapımıza kadar geldi, bizleri aldı bir telaş, ne zaman hastalığın adı geçse, kendi kendimize söyleniyoruz:

Dünya şirin, can tatlı…

Fakat söylenmekle kalmıyoruz, çevremizi de ıslah etmeye çalışıyoruz:

Maskeni tak!

Fakat bir yerde bir yanlış yapıyoruz gibime geliyor.

Salgını sadece mistik sözlerle, dualarla ve bireysel önlemlerle, dolmuşa binen abileri “Maskeni tak!” diye azarlamakla yeneceğimize çok mu inandık acaba?

Devlet de bir el atmasın mı bu işe?

Mesela, “Bu maske niye hâlâ 1 lira, bu dezenfektanın alkolü niye eksik, bu okul nasıl dezenfekte edildi, bu yaşlı ne yiyip içti, bu çocuk nasıl beslendi?” diye sormasın mı?

Öyle sayı verip dursun mu?

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar