KÜLTÜR-SANAT 

İKİ YÖNETMENİN GÖLGESİNDE BİR KIZ ÇOCUĞU / CEYLİN

Koca okyanusta kaybolup gitmektense küçük gölde büyük balık olmak tabii ki daha cazip. Fakat bu balıklar haddinden fazla büyüyüp –ya da büyüdüğünü sanıp– gölün ekosistemini bozmamaya dikkat etmeliler. 30’uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde yarışan ‘Ceylin’ adlı filmin galasında bunu düşündüm.

Filmle ilgili izlenimlerime geçmeden önce iki yönetmen arasındaki, ulusal basına da düşen ve sinemaseverleri adeta ikiye bölen çatışmaya; sebepleri ve sonuçlarına değinmeliyim.

Adana’da çekilen ‘Ceylin’ adlı uzun metraj sinema filminin iki yönetmeni var: Tufan Şimşekcan ve Ozan Sihay… Şimşekcan aslen Ankaralı, fakat Adana’yı yurt edinmiş bir adam. Maden mühendisliği bölümü okumasına rağmen sonrasında tiyatro eğitimi aldı. Tiyatro yapmaya ve kısa filmler çekmeye başladı. Bir dönem şehrin ünlü mekânlarından İnisiyatif Sanat Kafe’nin de sahibiydi. Ozan Sihay ise, Adana’nın en ünlü reklamcısı olan –Son Baskı’nın da yazarıAydın Sihay’ın oğlu. Yani medya ve tanıtım alanında çekirdekten yetişme. Bu iki sinema sevdalısının kurduğu Atom Film adlı yapım şirketi yerel ve ulusal pek çok firmanın tanıtım filmlerine imza attı. ‘Skyfall’ ve ‘Charlie’nin Melekleri’ gibi filmlerin çekimlerinde çalışan Şimşekcan-Sihay ikilisi şehirde tanınıyor ve takdir ediliyordu. Buraya kadar her şey güzel…

Blu TV adlı dijital platform için ‘Mevsimlik Yaşamlar’ adlı bir belgesel çeken Atom Film, mevsimlik tarım işçilerinin ve özellikle de çocukların durumunu ele alıyordu. Çadır kentlerde gördüklerinden hayli etkilenen ikili, konusunu bu belgeselden alan kurmaca bir uzun metraj sinema filmi yapmak istediklerini açıklamıştı. Fonlama siteleri ve sivil toplum örgütlerinden yeterli bütçeyi bulan Atom Film çekimlere başladı. Şimşekcan senaryoyu kaleme almış, Sihay ise yönetmenliğin yanı sıra görüntü yönetmenliğini de üstlenmişti. Film, mevsimlik tarım işçisi olan ama okula gitmeyi hayal eden Ceylin adlı bir kız çocuğunu anlatacaktı.

Adana’nın ve bölgenin en tanınmış influencer’ları sete adeta akın etti. Çekilen fotoğraflar ve reels videolarıyla proje sosyal medyada duyuruldu. Adana’nın en kalburüstü lokantaları, kafeleri film ekibine günde üç öğün yemek gönderdi. Bu sırada sette, özellikle de iki yönetmen arasında bazı sıkıntıların yaşandığı kulağımıza geliyordu. Ama detaylarını bilmiyorduk.

İki yönetmenin sosyal medyadaki paylaşımlarından takip ettiğimiz ‘Ceylin’ filminin çekimleri sona erdi. Post prodüksiyon sürecinin başladığını Şimşekcan’ın paylaşımlarından öğrendik. Sihay ise filmle ilgili hiçbir şey söylemiyor, sanki çekimler için hiç “motor” denmemiş gibi davranıyordu. Bu tuhaflığın sebebi bir süre sonra anlaşılacaktı.

30’uncusu gerçekleştirilen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması için finale kalan filmlerden biri de ‘Ceylin’ oldu. Bu vesileyle filmin afişi de görücüye çıktı. Fakat afişte bir tuhaflık vardı: ‘Ceylin’de imzası bulunan iki yönetmenden birinin adı yukarıda kocaman, diğerininki afişin en altında küçücük harflerle yazılıydı!

İsmi afişin yukarısında “Yazan-Yöneten” olarak yazılan Tufan Şimşekcan, doğal olarak tepkilerin odağı oldu. Üstelik Şimşekcan’ın eşi Nurcihan Temur da filmin yapımcılarından biriydi. Diğer yönetmen Ozan Sihay hemen bir açıklama yaptı. Filmin festivale gönderildiğinden haberi bile olmadığını, hakkının yendiğini, yasal yollarla hakkını arayacağını söyledi. Sihay’ın sevgilisi Polen Ada Öz ise yardımcı yönetmen olarak görev yaptığı ‘Ceylin’de kendisine mobbing uygulandığını, iş bırakmak zorunda kaldığını belirtti. Kriz gittikçe büyüyordu.

İki yönetmeni de tanıyan sosyal medya kullanıcıları “Tufancılar” ve “Ozancılar” olarak ikiye bölündü. Destek mesajları ve karşı tarafı iğneleyici imalar gırla gitti. Ozan Sihay konuyla ilgili neredeyse her gün açıklama yaparken Şimşekcan sessizliğini korudu. Film afişinin ve künyesinin sorumluluğu yapımcıya ait olsa da festival ekibini de suçlayanlar oldu. Olaylar “Ceylin filminde künye krizi” başlığıyla basına da yansıdı. Yapım şirketinin avukatı kuru bir açıklamayla yetindi ve bu açıklama krizi daha da alevlendirdi.

Bu olaylı filmin galası Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında 21 Eylül 2023 Perşembe akşamı 01 Burda Performans Gösteri Merkezi’nde yapıldı. Bu galaya davet edilmediği halde Ozan Sihay da katıldı. Fuayede “Ceylin’de haksızlık var” yazılı tişört giyen katılımcılar tarafından pankart açıldı. Fotoğraflar çekildi, alkışlar koptu. Filmden sonraki söyleşide, ekiple birlikte Sihay’ın da sahneye çıkmasıyla ortam gerildi. İki yönetmen, 15 yıllık iki arkadaş birbirinin yüzüne bile bakmadı. Bir kısım seyirci Şimşekcan’a tepki gösterirken Sihay’ı alkış yağmuruna tuttu. Seyirciler arasında sözlü atışmalar başlayınca filmle ilgili doğru dürüst bir şey konuşulmadan etkinlik sonlandırıldı.

Neydi konumuz? Hah, ‘Ceylin’! Farkındaysanız bu kadar satırdan sonra ‘Ceylin’i konuşmaya yeni başlayabiliyoruz. Ceylin’in de kendince sorunları var ama bu sorunlar, yönetmenlerinin sorunları kadar “büyük” değiller. Okula gitmek istiyor. Güzel elbiseler ve güzel bir ev istiyor. Tarım işçilerinin başı olan, babası yaşındaki Çavuş’la evlendirilmemek istiyor. Bu kadar alkışın, gürültünün, sosyal medya paylaşımlarının, kutuplaşmanın arasında; aslında gerçekten konuşmamız gereken tek şey Ceylin ve Ceylinlerin yaşamını daha iyi hale getirmek için neler yapmamız gerektiği.

Ceylin’ filmi, yönetmenlerinin ellerinde klaketle poz verip sosyal medya takipçileriyle paylaşmaları için çekilen bir film değil. Üzerinden ego savaşları yapılacak bir film hiç değil. Seyircinin izleyip üzerine düşünmesi gereken bir uzun metraj sinema filmi… Ama maalesef filmle ilgili üzerine konuştuğumuz tek şey “künye krizi”. İnanmıyorsanız Google’a “Ceylin film” yazın ve sonucu görün.

Tufan Şimşekcan – Ozan Sihay

Peki, bu toz dumanı geride bırakıp sadece esere odaklanırsak ‘Ceylin’ nasıl bir film?

Ceylin’, konusu ve verdiği sosyal mesajlar açısından kıymetli bir film. Ama filmde oyunculuklar, diyaloglar ve kurgu noktalarında bazı oturmamışlıklar var. Bu da hikâyenin içine girmemize, Ceylin’le empati kurmamıza engel oluyor.

Film yer yer didaktik olma hatasına da düşüyor. Bazı imgeleri, bazı mesajları “kör göze parmak” diyebileceğimiz şekilde izleyiciye göstermeye çalışıyor.

Ceylin rolündeki genç sanatçı Deniz Büyük bakışlarıyla beyazperdede göz dolduruyor. Cabbar rolündeki Mehmet Avcı, Âdem rolündeki Cevher Hikmet Kuzey ve Mehmet Çavuş rolündeki Mehmet Akif Özdemir’in oyunculukları gayet başarılı.

Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nden eli boş dönen filmin yapımcıları ve yönetmen Ozan Sihay davalık olmuş durumda. Bu süreç ileride hangi noktaya evrilecek, göreceğiz. Fakat bu krizin hem Şimşekcan’a hem Sihay’a hem de ‘Ceylin’e zarar vereceği kesin.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar