DEPREM YÖNETİMİ
-ANKARA-
Son günlerde ülkemizin en önemli, belki de tek gündemi, 6 Şubat 2023 günü yaşadığımız iki büyük depremdir. Öyle de olması kaçınılmazdır; çünkü 13 milyondan fazla insanımızın yaşadığı 10 ilimizin sınırlarında 9 saat arayla art arda iki büyük deprem yaşadık ve binlerce insanımızı yıkılmış yapıların enkazında kaybettik, çok daha fazlasının da yaralı olarak depremden etkilendiğini gördük. Bu konu hakkında yazdığım saatlerde hâlâ deprem kayıpları konusunda net bir bilgimiz bulunmuyor. Bugün ve sonrasında ise deprem bölgelerinde korkunç bir yıkımın altında hayatını sürdürmek zorunda olan milyonlarca insanımız bulunuyor.
Depremler ve ülkemizin yakın zamanda yaşadığı büyük depremler konusunda teknik ve jeolojik bilgileri, bu konuda uzman çok değerli bilim insanlarından alıyoruz. Yaşamlarını dünyada ve Türkiye’deki depremler konusundaki bilimsel çalışmalara adamış bilim insanlarımızın uzmanlık konusuna girmeyeceğim. Bu yazımdaki amacım, her deprem sonrasında konuşup birkaç ay sonrasında unuttuğumuz ‘Depremler ve Kriz Yönetimi’ konusunda olacak. Bu konuya, ‘Deprem Yönetimi’ ismini vereceğim.
Yakın bir zamanda deprem tatbikatı yapan yetkili ve etkili kurumlarımız ve yöneticilerimiz, yaptıkları deprem tatbikatının neredeyse kopyası olan bir depremde sınıfta kaldılar. Bundan sonra gerçekleşecek olası depremlerde gelecek yönetimlerin sınıfta kalmaması için bu yazıyı sizlerle ve gelecekteki yetkili ve etkili kurumlarımızın yetkilileri ile paylaşmak istiyorum.
Deprem Yönetimi; bir ülkede gerçekleşecek depremlerden önce, depremin hemen sonrasında ve depremden sonraki döneme ilişkin hazırlık çalışmaları, depremlerde can ve mal kaybının en aza indirilmesine yönelik önlemler, deprem sonrası bölgenin kontrolü ve yönetimi, enkaz altında kalanların kurtarılması, deprem alanındaki mağdurların korunaklı alanlara aktarılması, barınma ve beslenme ihtiyaçlarının sağlıklı koşullarda karşılanması, deprem bölgesinde hayatın en kısa zamanda yaşanabilir duruma getirilmesini içeren bir süreçtir.
Türkiye, yaşadığı büyük depremlerde Deprem Yönetimi’ni başaramamış, bundan sonra yaşayacağı depremlerde de bu konuda sınıfta kalmaya aday bir ülke olmaya büyük ölçüde adaydır.
Deprem Yönetimi için bugünden yapılması gerekenleri bazı başlıklarda açıklamak istiyorum. Bu başlıklar şunlardır:
– Depreme Hazırlık
– Deprem Sonrasının Yönetimi
– Deprem Tahribatlarının Tedavisi
DEPREME HAZIRLIK:
‘Depreme Hazırlık’ aşaması, öncelikle yüksek deprem riski bulunan alanların tespiti ve bu alanlara yönelik özel politikaların oluşturulması ile başlar. Bunu yapacak yönetsel birimler ve kurumların oluşturulmasından önce, buna olanak verecek hukuksal altyapının yaratılması gerekir. Bu nedenle, Deprem Yönetimi için bütün süreci kapsayacak hukuksal düzenlemelerin oluşturulması, ilk yapılacak işlerdendir.
Deprem Yönetimi’nin hukuksal altyapısı için öncelikle bilim insanları, hukukçular, yerel yönetimlerin temsilcileri, ilgili meslek odaları ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile üniversitelerden konunun uzmanlarından oluşan bir ‘Çalışma Grubu’ oluşturulmalıdır. Bu Çalışma Grubu, Deprem Yönetimi’nin hukuksal altyapısını oluşturan düzenlemelerin çerçevesini belirleyen “Şûra” benzeri bir süreç sonunda, Deprem Yönetimi ile ilgili önerilerini hükümet ve yasama organına sunmalıdır. Bundan sonra yapılması gereken; yasama organınca Deprem Yönetimi Yasası’nın çıkarılması ve yürütme organınca bu yasaya dayanarak Deprem Yönetimi uygulama sürecinin ilk basamakları olarak yönetim sürecinin ve birimlerinin oluşturulmasıdır. Bu yönetim oluşturma sürecinde ‘Deprem Yönetimi Bakanlığı’ ya da başka bir kurumun oluşturulup bu süreci yönetecek idari birimin / kurumun oluşturulması gerekecektir. Bu sürecin oluşturulmasında iktidar partisi, muhalefet partileri, yerel yönetim birimleri, üniversiteler, ilgili meslek odaları ve sivil toplum örgütleri ile deprem konusunda uzman bilim insanlarından azami düzeyde yararlanılan bir uzlaşma ortamı oluşturulmalıdır.
Deprem Yönetimi birimi bünyesinde deprem öncesine ilişkin bilimsel, yönetsel, deprem öncesi ve sonrasında kullanılacak insan gücünün oluşturulması, kurumsal ve diğer öncelikli konuları içeren çalışmalar ve öneriler hızla tamamlanmalıdır. Bu çerçevede, bölgesel, il çapında, ilçe ve diğer yönetsel birimlere kadar inen örgütlenme gerçekleştirilmelidir.
Deprem Yönetimi örgütünün merkezi yönetimin bütçesi, mali ve teknik imkânları ile diğer araçlardan azami biçimde yararlanılması için yasama ve yürütme organının iş birliği içinde çalışması sağlanmalıdır.
Deprem öncesi yapılacak diğer önemli çalışma ise öncelikli deprem bölgelerinin belirlenmesi olacaktır. Bu konuda üniversiteler, ilgili meslek odaları ve bilim insanlarından oluşan çalışma grupları oluşturulmalıdır.
Yukarıdaki iki öncelikli konu, deprem yönetimi için ilgili idari birimin oluşturulması ve deprem öncesi öncelikli politikaların oluşturulması için yetkin çalışma gruplarından yararlanmayı sağlayacak sürecin başlatılmasıdır. Diğer önemli konu ise deprem sonrası sahaya inecek olan müdahale güçlerinin oluşturulması, yönetimi ve etkin müdahale olanaklarına kavuşturulmasıdır. Bu görevi ise Deprem Yönetimi’nden sorumlu kurum / birim yürütecektir. Bu süreçte ilgili kurum / birim; depreme acil ve etkili müdahale için iş birliği yapacağı yerel yönetim organları, ilgili meslek odaları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, bilim insanları ve gönüllülerden oluşan kurum ve gruplarla iş birliği yöntemlerini geliştirecektir.
DEPREM SONRASININ YÖNETİMİ:
Deprem sonrasında Deprem Yönetimi’nden sorumlu kurumun örgütlenmesi ve iş birliği yaptığı birimler etkili olacaktır. Bunun için deprem öncesi merkezde oluşturulan teknik ve diğer imkânlar ile deprem olan alanlarda önceden oluşturulmuş teknik imkânlar, uygun ekipman, müdahale güçleri, önceden ayrılmış mekânlar, araçlar, gönüllülerle iş birliği yöntemleri etkili olacaktır.
Deprem Yönetimi’nin en önemli ve öncelikli görevi, deprem alanına en kısa sürede ulaşarak eş güdümlü biçimde çalışmalara başlamaktır. Deprem enkazından insanların kurtarılması ile bölgede depremden etkilenenlere en hızlı barınma, beslenme ve yaşama imkânlarının sağlanması, deprem yönetiminin temel amacıdır.
DEPREM TAHRİBATLARININ TEDAVİSİ:
Deprem Yönetimi’nin üçüncü görevi ise depremin gerçekleşmesi ile birlikte acil müdahale yapılıp gerekli ihtiyaçların karşılanması olduğu kadar, deprem sonrası dönemde hayatın yeniden eski duruma getirilmesi için gerekli önlemlerin alınacağı sürecin yönetilmesidir.
Bu aşamada depremden etkilenen insanların hayatının yeniden eski duruma getirilmesi çok önemlidir. Bu çerçevede Deprem Yönetimi kurumunun temel görevler şunlar olacaktır:
– Depremzedelerin her türlü kayıplarının karşılanması
– Barınma sorununun kesin olarak çözülmesi
– Temel ihtiyaçların yeterli biçimde karşılanması
– Deprem bölgesinin altyapısının ihtiyaçları karşılayacak ölçüde yeniden oluşturulması
– Sosyal ve kültürel hayatın yeniden oluşturulması
– Depremden etkilenenlerin sağlık ve psikolojik sorunlarının giderilmesi
– Çocuklara, gençlere ve engellilere yönelik hizmetlerin organize edilmesi
– Deprem bölgelerinde ekonomik yaşamın güçlendirilmesi
– Diğer ihtiyaçların karşılanması
Deprem Yönetimi’ni sadece deprem öncesi hazırlıklar ya da deprem sonrası enkaz kaldırmak olarak gören sığ yaklaşımların egemen olduğu ülkemizde, deprem yönetimine bir süreç olarak bakabilen yeni bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Umarım, bu yazım ile bu ihtiyaca yönelik bilinçlenme konusunda bir katkı yapmış olurum.