POLİTİKA 

ÖLDÜK ÖLDÜK DİRİLEMEDİK

Acının üzerinden bir ay geçti…

Saatler geçti, haftalar geçti ama enkazda sevdiğinden hatıra arayanın umudu geçmedi…

Bir ay su gibi korkuyla dolu dolu geçti de içilen su bile boğazda düğümlendi…

Kimse mutlu olamıyor, gülse bile hep buruk. Gündem sadece deprem! Zaten deprem olmalı…

Deprem etkisi yaratacak siyasi gelişmeler olsa bile ülkenin meşgul olması gereken binlerce enkaz, ölü ve kaygılı bir gelecek inşası var…

Kaygılı bir gelecek inşası’…

Böyle kaygılı yazmamın sebebi ise şu: Türkiye’nin depremi kabul etmesiyle yüzleşmesinin hep ağır oluşu… Asrın felaketinde binlerce insanımız hâlâ yaşıyor olabilirdi, asıl işlerini yapmasını gerekenler zamanında işini dürüst yapsalardı.

Adana’nın Çukurova ilçesinde yıkılıp birçok insana mezar olan apartmanın müteahhidi Cem Akkaya dalga geçer gibi, “Çimentoyu fazla kullandım, üzerime atılan iftiraları kabul etmiyorum” dedi… Biz gazeteciler, müteahhitler işini doğru yapana kadar onları yazmaya devam edeceğiz. Bizim de hoşumuza gitmiyor onların istemsiz reklamını yapmak ama çoğu zaten “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” zihniyetinde değil mi?

Getirdikleri kötülüklerin bilinciyle isterler hem de bu parasız tanıtımları! Yaptıkları binalar binlerce insana mezar olmuş ama onlar hâlâ “Şu kanal beni konuştu mu? Bu gazete ne kadar yazmış benimle ilgili?” peşindeler. Anlayacağınız, ölen canlar umurlarında değil!

Açıklanan verilere göre 46 binin üzerinde yitirilen insanları bir kenara bırakıp da ufak hesapların yapıldığı kulisleri konuşmak elbette doğru olmaz. Deprem felaketini fırsata çevirmek isteyenlere o pabuç bırakılmaz! Bir günde gündem değiştirmek isteyenlerin insan sevgilerini sorgularım. Acı çeker gibi gözüküp de el ovuşturanlar yok mu?

Bu sandık nelere kadirmiş! Acıyı bal bile eyletecek insancıklara! Yine gördük birçok siyasiyi deprem bölgelerinde son derece üzgün yüz ifadeleri ile… Sanki kendi yol arkadaşlarının bu ölümlerde sebebi yokmuş gibi! Fatura kabarık olacağı için üzgünlerdir belki de… İster solcu belediye ister sağcı belediye, gerekli cezaları uygulayın hepsine! Ölüm bu kadar kolay olmamalıydı 46 bin insanımız için…

Gökyüzü acı acı duruyor başımızın üstünde ama nefesimiz yetmiyor yitirdiklerimize…

Yeryüzü kırıla kırıla ders verdi yanlıştan medeti umduğumuzu…

Yakıp pencereye koyduğumuz mumun ateşi 85 milyonun yüreğine kor oldu…

Ne para geri götürür bizi ne de diktiğiniz siteler 6 Şubat öncesine!

6 Şubat’tan bugüne, 8 Mart’ta geldi malum…

Depremlerde ölen binlerce emekçi kadınlarımızın da ruhu şad olsun.

Emek de kalmadı… Ekmek de…

Öldük öldük dirilemedik! Diriltemedik! Mor rengi bu sene kefen beyazı oldu…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar