GECİKMİŞ KINAMA
-MERSİN-
“Atam, sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin/ Atam, sen rahat uyu, bekçisiyiz biz cumhuriyetin…”
Çocukluğumuzun en şanlı şarkısı, en büyük saygısı…
Röportajlarda bazen denk geliriz, ebeveynler şöyle der:
“Çocuklarınıza Atatürk’ü anlatın. Onun mücadelesini anlatın, sonrasında hem saygı hem sevgi kendiliğinden oluşur.”
Daha kendini keşfetmeye yeni başlayan bir çocukken vermeye başladığı değerin büyüğünde Ata’sını savunma halini alacağından habersiz…
Dizilerden mi öğrendi Atatürk’ü?
Filmlerden mi öğrendi?
Okulunda mı öğrendi?
Yoksa evinin atasından mı?
Varoluş azmini tüm ülkeye aşılayan Atatürk’ü dizilerden anlayacaksa bu millet, vay halimize!
Yazık olur o tarihçilerimize, ziyan olur ağartılan saçlara…
Şu günlerde moda olan bir dizi platformunun ‘Atatürk’ kararı sahip çıkma duygumuzu perçinlemiş gibi.
Büst yakan zihniyetlerin hâlâ aramızda dolaştığını bilmezmişçesine izleriz olup biteni.
Ama işin en can yakan kısmıysa “Atatürkçüyüm” diye insanları kandıranların olay olduktan günler sonra yarım ağızla kınamaları.
Hoş, seçim zamanında da çok duymadık Atatürk’ü onlardan…
Mutabakat metinlerine gerçek liderlerini koyamayacak kadar vazgeçmiş olduklarını herkes görmüşken hem de.
Mevcut iktidarı zamanında eleştiriyordunuz, “Atatürk’ün mezarından bile rahatsızlık duyuyorlar” sözünüzle!
Size ne oldu, peki?
“Biz Atatürk’ün partisiyiz” savunmanızı gecikmiş kınamanızla çürüttünüz.
Bir şeye o kadar eminim ki…
O da ne biliyor musunuz?
Atatürk çok kızgın…
Belki ispatlayamayız ama hissederiz.
O kadar kızgın ki hem de…
Kendi kurduğu partiyi bu hale getirenlerin tasfiye olmasını beklerken kendini savunanları tasfiye ettiler!
Onun tek derdi memleket olmuşken bunlarınsa tek çıkmazı kapalı kapılar ardında Atatürk ilkelerini bir bir sindirmek!
Ve bunu “Hepimiz kardeşiz” kılıfıyla yapmaya çalışmaları.
Koltuk nelere kadirmiş, hep birlikte utanarak izliyoruz.
Paramparça olma yolunda adım adım ilerleyen Mustafa Kemal’in partisini izliyoruz…
Buna zemin hazırlayanların gram pişmanlık duymamaları da cabası!
Atatürk’ü daha çocukken koruyup kollayanları, şimdi kapı dışarı etme derdinleler.
Dizi vakasından sonra ilk açıklamayı iktidara kaptırmamışçasına…
Hata yaptıklarını bir seçim kaybı daha yaşayarak anlarlar belki.