POLİTİKA 

KILIÇDAROĞLU VE ‘TAHT OYUNLARI’

Efsane dizi ‘Game Of Thrones’ (Taht Oyunları), ejderhaların kol gezdiği fantastik bir dünyadaki taht kavgalarını anlatır. Dizi fantastiktir ama anlattığı konular, güç çatışmaları, çıkar ilişkileri, ihanetler ve dedikodular son derece tanıdık, son derece bizdendir. Belki de bu diziye insanlık olarak bu kadar bağlanmamızın sebebi budur.

‘Game Of Thrones’un sekizinci ve son sezonunda, taht kavgalarının zirvesinde hikâye ilginç bir yöne doğru ilerler. “Ak Gezenler” adlı yaşayan ölülerden oluşan bir ordu, ilk sezondan beri güçlenmektedir. Bu ordu Yedi Krallık’ın kapılarına dayanınca; Stark, Targaryen vb. birbirine düşman haneler ülkeyi korumak için kenetlenir. Kısa süre öncesine kadar birbirinin boğazına sarılan lordlar aynı saftadır artık.

Kraliçe Daenerys’in El’i ve Lannister hanesinin bir üyesi olan Tyrion Lannister bir bölümde şöyle der: “Ne garip, hepimiz zamanında Stark’lara karşı savaştık. Ama şimdi buradayız.

Peki, hanedanlar neden işi gücü bırakıp Kışyarı’nda, Stark’ların bölgesinde birleşmiştir? Stark’ları çok sevdiklerinden değil kuşkusuz. Ak Gezenler, Kışyarı’nın kuzeyindeki duvarı aşarsa, artık uğruna taht kavgası yapılacak bir memleket kalmayacaktır. İttifakın bileşenleri bunun farkındadır.

Bugün ülkemizde, hanedanların demokratik versiyonları olan siyasi partiler, yine bir ittifakla kenetlenmiş durumda. Hedef yine aynı: ‘Ak Gezen’lerin ilerleyişini durdurmak! Bu ittifak uğruna Türk siyasi tarihinde benzerini görmediğimiz –ama çok özlediğimiz– özel anlara şahit oluyoruz.

Bundan 10 sene önce yan yana gelmeleri bile hayal olan Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi gibi üç siyasi oluşum aynı safta. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Adnan Menderes’in resminin önünde yaptığı konuşmada “Adayımız Kılıçdaroğlu!” diyor. ‘Milli Görüş’çü Saadet Partisi binası önünde İzmir Marşı söyleniyor. AKP’den koparak kendi partilerini kuran Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, muhalif haber kanalı Halk TV’de iktidarı eleştiriyor. Ayrıca Davutoğlu, İyi Parti ile yaşanan krizi çözmek için saatlerce uykusuz kalıyor. Birlik olmanın yarattığı bu sinerji ve enerjiyi göremeyenler ise hâlâ hamaset edebiyatı yapıyor. Tıpkı Game Of Thrones’taki şirret kraliçe Cersei Lannister gibi!

Millet İttifakı bileşenleri arasında kapatılması gereken hesaplar, iyileştirilmesi gereken yaralar elbet var. Ama devir değişiyor. Fikirler ve yargılar da değişiyor. İnsanlar artık kutuplaşmak, ‘o’cu, ‘şu’cu, ‘bu’cu olmak istemiyor. Üstelik ortada herkes için büyük bir tehdit var: Sadece tek adamı güçlendirmeye yarayan, ucube bir başkanlık sistemi. Bu sistemin farklı seslere, renklere ve düşüncelere tahammülü sıfır… “Erbakan’ın kemiklerini sızlattınız” diye sızlananlar ya bunu anlamıyor ya da anlamak istemiyor!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını istediğimiz kadar tartışabilir, sorgulayabiliriz. Liderlik vasfı var mıdır, “kazanacak aday” mıdır, Erdoğan’ı yenebilir mi, cumhurbaşkanı olmaya uygun mudur, sabaha kadar konuşabiliriz. Fakat birbirinden çok farklı kesimlerin desteğini aldığını inkâr edemeyiz. HDP ve TİP’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına olumlu baktığını, Muharrem İnce’nin Kılıçdaroğlu lehine yarıştan çekilmeyi düşündüğünü, Türkiye Komünist Partisi’nin dahi Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldığını inkâr edemeyiz.

Liderlik vasfı” denilen şeyin ne olduğunu da konuşabiliriz. Liderlik vasfı uzun boylu olmak mıdır mesela, ya da “dikleşmeden dik durmak” mıdır? Yakışıklı ya da karizmatik olmak mıdır? Bağırmak, öfkelenmek, kaşlarını çatmak, birilerini hedef göstermekle mi olunur liderlik? Kabadayı görünmek, korkulacak biri olmak şart mıdır? Eğer durum buysa, liderlik vasfı olmayıversin destekleyeceğim adayın!

Game Of Thrones’ta Demir Taht’a oturan kişi; ejderhasıyla başkenti yakan Daenerys Targaryen değil, bilgeliğiyle herkesin desteğini kazanan, ama sakat olan Brian Stark’tı.

Türkiye’de sonucun ne olacağını hep birlikte göreceğiz.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar