ÇAKALLARIN DANSI
-ÇANAKKALE-
Eğitime âşıktık, eğitildik hep
Kitap okuyoruz dedik, boş zamanlarımızda
Ömür boyu hobimizdi, belgesel izlemek
Sorulduğunda gururumuzdu,
belgesel izliyorum demek
Mış gibi yaşadık, halen de öyle yaşıyoruz,
İçimiz öfke dolu, yüreğimizde nefret taşıyoruz.
Yıllar, on yıllar geçti.
Yaşamaya zaman kalmıyor giderek
Kırk, elli, altmış derken hızla geçip gidiyor ömür.
Belgesel kanallarına dadandık
Ömrümüz böyle geçti,
Çakalların dansını izleyerek
Çakallar ve kurtlar dans ediyor
Sürüler halindeler, doğalarına aykırı,
Koloniler kurmuşlar,
Akın akın dağdan indiler, her biri ayrı ayrı
Köyünü terk edip kaçmakta buluyor köylü tek çareyi
Parçalıyorlar önlerine çıkan ne varsa, işe yarar her şeyi
Çakallar uluyor,
Çakallar!
Çakallar meydan okuyor
Vahşi, yırtıcı, sinsi duruşlarıyla güvenilmez
Kuyrukları daima kısık arka bacaklarında
Başları saldırmaya hazır ve sürüler halinde
Yıkıyor talan ediyorlar her yeri,
Kim bilir, kudurmuşlar belki de.
Kapatayım diyorum şu kanalları
Hangisini açsam aynı belgesel
Birkaç dağdan inme çakal, aç ve vahşi, gözleri dönmüş.
Gözleri kızıl ve hiddetli
Bağırıyorlar her gün her gece, uluyorlar bir kurt gibi
Zaman hızla geçiyor, deliriyor muyuz, neyiz?
Yıllarca uykumuz kaçtı, hep korku içindeyiz
Ne zaman girecekler evimize,
Ne zaman dayanacaklar kapımıza
Ne zaman bozacaklar huzurumuzu,
daima tetikteyiz.
Ne vazgeçiyoruz izlemekten,
Ne de yatıştırabiliyoruz korkumuzu
Kurtlarla iş birliği içinde yağmalanıyor şehirler
Ormanlar
Sular,
Çiftlikleri talan ediliyor,
Ahırlara, mandıralara girilmiş,
Kan kırmızı çakalların gözleri,
Kan kırmızı ağızları dişleri,
Kan kırmızı akıyor nehirler
Yorgun düşmüş köylü, bitkin yürüyor
Kaçıyor köylü
Kaçıyor kasabalı, aç ve açıkta kalanlar,
Korku içinde koşarak kaçıyor
Ortalık kan revan, dehşet dolu o anlar
Bu bir kaçış konvoyu
Belgesel izliyoruz,
Belgesel bu
Başka bir şey olamaz
Koptuk
Koptuk biz
Hayatımız belgesel bizim
Çakallar evimizi basacak diye gerginiz hâlâ
Hangi ara yetiştirdik biz onları?
Korku içindeydik hep, aynı kâbusu gördük bir ömür boyu.