“HAYDİ, BU ÇİZGİYİ KISALT!”
-ADANA-
Bilge insan ve öğrencisi hikâyelerini özlediniz mi?
Deniz kıyısında öğrencisi ile yürüyen bilge, elindeki sopa ile kumun üzerine bir çizgi çizmiş ve öğrencisine, “Haydi, bu çizgiyi kısalt,” demiş, “ama bu işi çizgiye dokunmadan yapacaksın.”
Öğrenci şaşkın bir şekilde önce çizgiye, sonra bilgeye bakmış, “Olur mu öyle şey, hocam, çizgiye hiç dokunmadan kısaltmak mümkün mü?” demiş.
Bilge gülümsemiş öğrencisine, sonra elindeki sopa ile az önce çizdiği çizginin yanına daha uzun bir çizgi çizmiş ve öğrencisine dönüp, “Nasıl,” demiş, “ilk çizdiğim çizgi kısaldı mı şimdi?”
* * *
Bu kıssayı yıllar önce bir dergide okumuştum. Çok uzun zaman oldu ama hâlâ hafızamın bir yerlerinde durur, zaman zaman da kendini hatırlatır.
Yine öyle oldu.
Bir arkadaşımla sohbet ediyorduk. Arkadaşım X kişisinin yaptığı bir işten söz açtı ve “Yalan yanlış, hatta saçma sapan işler yapıyor ve yaptığı bu işleri dünyanın en harika işiymiş gibi anlatıyor!” dedi. Çok kızgındı. X’in çevresindeki insanların nasıl olup da ona inandıklarına ve onu çok başarılı bulduklarına anlam veremiyor, o insanlara da ayrıca sinir oluyordu.
Arkadaşıma, “Haydi, bu çizgiyi kısalt” diyen bilgeyi anlattım, “X dediğin şahıs, bilgenin kuma çizdiği çizgi gibi bir çizgi çiziyor ve herkes onu görüyor,” dedim, “yanına daha uzun bir çizgi çizilmediği sürece o çizgi hep tek ve uzun çizgi olarak kalacak.”
* * *
Benzer durumlara toplumsal birçok konuda rastlıyoruz. İş dünyasında, siyasette, kültür-sanatta, sporda, eğitimde, ahlakta…
Bu durumlar, insan olan her yerde karşımıza çıkıyor.
Birçok insan, yapılan işleri ve o işlerin sahiplerini konuşmaktan başka bir şey yapmıyor ne yazık ki! O çizginin yanına daha uzun bir çizgi çizseler eski çizginin hiçbir hükmü kalmayacak ama farklı nedenlerle yapmıyor, yapamıyor.
Bazılarının o işi yapma becerisi yok ve bunun da farkında olduğu için, yapmak ve yapmaya çalışmak işine gelmiyor; o konuda konuşmak, eleştirmek, yapılanları kötülemek, yapanı küçümsemek daha kolayına geliyor…
Bazıları kendine güvenememe, yaptığı işten emin olamama, eleştirilmekten korkma gibi nedenlerle cesaret edemiyor…
Bazıları ise hiçbir şeyin farkında bile değil; neyin ne olduğunu da bilmiyor!
* * *
Böylece yeteneksiz, beceriksiz ama çalışkan ve cesur insanlar, yetenekli, becerikli ama tembel, çekingen, korkak insanlar sayesinde var oluyor, var olmakla da kalmayıp toplum içinde çok iyi yerlere gelebiliyorlar.
Vesselam!