SİYAHLA BEYAZIN ARASINA GRİ GİRDİ
-İZMİR-
Bir gece vakti küçük çam ormanına bakan evimizin balkonunda geceyi dinliyordum.
Gecenin sessizliğini, rüzgârın serin üflemesini bir baykuşun çığlığı kesti. Baykuşun bağırtısını durup dinlemeye başladım. Birilerine bir şeyler anlatmak ister gibiydi. Benim arkamda bulunan evlerin çatı katlarından birinde ona yanıt veren birden fazla baykuş yavrusunun cıvıltısı vardı. Baba baykuş seslendikçe yavru baykuşlar ona yanıt veriyorlardı. Hem bu durumu fark etmiş olmaktan hem birbirlerini görmeseler de seslerinin her iki tarafa da güven vermesinden çok etkilendim.
Seslerin de renklerin de dili olduğunu bir kez daha anımsayıp içinde bulunduğumuz çağın zaman diliminde ne kadar kaybolduğumuzu bir kez daha anlamak, beni bütün duyulmayan görülmeyen seslere yönlendirdi. Dünyamız, bildiğimiz gördüğümüz kadardır. Bizim bilgi dağarcığımız algılarımızın neye ve ne için açıldığına bağlıdır.
İç savaşların, kötü yönetimlerin, terör saldırılarının çok fazla ve vahşi olduğu, yakınımızdaki antidemokratik ülkelerde tavan yaptığı, bir ucunun da bizim ülkemizi baskın bir şekilde etkisi altına aldığı yıllar içerisindeki kaçışlar göçler bir insanlık dramına dönüştü. Açgözlü güç odaklarının kurbanları çocuklar, yollarda sokaklarda dere boylarında can verdiler. Ülkelerini terk ederek kaçış yollarında perişan olanlar, kendilerine yeni yurt edinmek isteyenler! Sığındıkları ülkeleri de kendilerine yurt edinemeyenler! Yeniden yollara düşenler… Can derdi, namus korkusu, ülkeleriyle aralarında paydaşlık kuramama sorunları vesaire…
Dünyada netlik ortadan kalkınca gerçek perdelendi, görüş mesafemiz, algılarımız, vicdanımız muhakeme yeteneğini yitirdi. Dünya hem çok yakın oldu hem de sisler içine saklandı. Sesler! Duyması gerekenlere gidemedi. Kulaklarımız sağır, gözlerimiz kör, vicdanlarımız yok olmuş olmalı ki çığlıkları, bu çığlıkların iletmek istediklerini yok sayıyoruz. Böyle bir dünya kurmak isteyenler kazanmış gibi görünüyor şimdilik!
Eski kahramanlar, eski savaşlar, eskisi gibi ülkelerin açık bir biçimde savaşmaları kalmadı, bambaşka bir evrimi yarattılar. Bu yeni dünya düzeninin yasaları güç, acımasız, ahlaksız vahşi ve doyumsuz!
Doğadaki canlılar iletişimlerini içgüdüsel olarak bildikleri yöntemlerle sağlayıp yine aynı şekilde koruyabiliyorlar kendilerini. Baykuşun sesi yavrularına ulaştı. Yavrularına besin bulmak için yanlarından ayrıldığından beri geçen zaman ve mesafe onların bildiği bir şeyi ben bilemem; ama bildiğim bir şey varsa o da hayvanlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğudur.
Azıcık iç aydınlığımızı, sezgilerimizi ve değer bilmek öğretimizi harekete geçirsek sisler dağılacak!