YAŞAM 

88 YAŞINDAKİ MANOLYA AĞACI

Çanakkale’ye iki yıl önce ilk gidişimde heybetiyle, dik duruşuyla hemen dikkatimi çeken bu ağaca yaklaşınca manolya ağacı olduğunu fark etmiştim. 2004 yılında koruma altına alınan bu kıymetli ağacın, ‘Anıt Ağaç’ olarak tescillendiğini de öğrendim.

Kökleri 19’uncu yüzyıla, Girit’e kadar uzanan bu ağacın sımsıcak bir hikâyesi var:

19’uncu yüzyılın başında Girit Adası’nda yaşayan Ali Bey, çiçeklere çok meraklıdır. Doyumsuz güzellikteki bahçesi beyaz iri çiçekler açan manolya fidanları ile ünlenmiştir. 1920’lerin başlarında adada huzursuzluk artmış, Müslüman Türkler için yaşam zorlaşmıştır. Bu sırada Türk ve Yunan hükümetleri arasında Ocak 1923’te imzalanan anlaşmayla büyük mübadele olarak adlandırılan göç başlar. Sonuçta yaklaşık 1 milyon Rum Yunanistan’a, 500 bin Türk de Anadolu’ya göç eder. Adadan gemilerle taşınan Türklerden bir kısmı Çanakkale ve Ayvalık limanlarında indirilir. Ali Bey ve ailesi Ayvalık’ta inerler. Yanında çok sevdiği çiçeklerini, özellikle manolya fidanlarını da getirmeyi unutmamıştır. Aile, Ayvalık’ta mutludur. Ali Bey, Girit’teki bahçenin aynısını Ayvalık’ta da yapmış, o nazlı manolya fidanlarını bile yetiştirmiştir. Bu arada Ali Bey’in kızı Fatma, gelinlik bir kız olmuştur. Pek çok talipli arasından talih Çanakkale’den Mehmet Bey’e gülmüştür. Ali Bey, sevgili kızını Çanakkale’ye gelin gönderirken çeyizinin arasına üç adet manolya fidanı da koyar. Damadına bu çok nazlı fidanları Çanakkale’de bu işten anlayan birine diktirmesini tembih eder. 1933 yılının yazında Fatma Hanım ile Mehmet Bey (Tosun) evlenirler. Mehmet Bey kayınpederini dinleyerek bir Girit mübadili olan bahçıvan İbrahim Çapkan’la görüşüp manolya fidanlarının dikimini sağlar. Üç fidandan biri kendi evlerinin, diğeri İbrahim Çapkan’ın evinin bahçesine, sonuncusu da nikâhlarının kıyıldığı belediye binasının bahçesine –şu anki iskelede yıkılan Anafartalar Oteli’nin yanına– dikilir. Bu fidanlardan evlerin bahçesine dikilenler kururlar. Fatma Hanım’la Mehmet Bey’in mutlu günlerinin anısına belediye bahçesine –iskele meydanında yer alan şu anki ağacın bulunduğu yere– dikilen ise zamanla büyür. Kocaman bir ağaç olur. Belediye binası zamanla yıkılmış, yeri değişmiştir. Ama manolya ağacımız 82 yıldır yerinde durmakta ve bu sevda öyküsüne tanıklık etmektedir.” (Yrd. Doç. Dr. Veysel Tolun – 2015)

Bugün, 5 Haziran Dünya Çevre Günü…

Bu sorumluluğu üzerimizde taşıyarak temennimiz, bizden sonra gelecek çocuklarımızın ve torunlarımızın da bu ağaca sahip çıkmaları olsun.

İnsanlar tabiatın sahibi değil, ancak bir parçasıdır!

Ağaca, ormana, suya, toprağa ve havaya hep birlikte sahip çıkalım.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar