YILMAZ ŞEHİT POLİS HEP ‘ŞEYDA’CA ANILACAK
-MERSİN-
Birileri elini kolunu sallayarak suç işlerken devletin polisi kansızlar tarafından şehit ediliyor.
Gençliğinin en güzel çağında, mesleğine tüm bağlılığıyla görevini yapan polis memuru Şeyda Yılmaz kör kurşunla canından edildi.
Her şeyden öte bir evlat…
Tazecik bir eş ve iyi bir emniyet mensubu… Artık üniformasını giyemeyecek.
Katildeki soğukkanlılığa bakar mısınız?
Başka bir polisin silahını alarak polislerle çatışmaya giriyor, gözünü kırpmadan basıyor tetiğe!
Bir kadını, bir eşi ve devleti temsil eden bir polisi gözü dönmüşçesine katletti!
Ağıt yakalım, isyan edelim, eleştiriler savunalım nafile!
Şeyda kızımız artık yok!
İzne çıkacağı sabah onun için hiç doğmadı!
Hatta güneş ona artık doğmayacak ve bedenini sonsuz bir gece saracak.
Temennimiz odur ki toprağı kurumadan onu canından eden katil en ağır şekilde cezalandırılırsın!
Öyle siyah poşet giydirmekle olmaz!
Bu kadar suç kaydı ve sabıkası olan bir potansiyel katil nasıl oluyor da göğsünü gere gere dışarıda geziyor?
Vatandaşın can güvenliğini koruyan polislerimizi kim koruyacak?
Çalışma şartları bu kadar ağır olan bir meslek grubunun bari görevi esnasında suçlular tarafından öldürülmelerini önleyebilelim.
Onlar nasıl göreve başlarken Türk milletini ve vatanımızı koruyacaklarına yemin ediyorlarsa biz de o yeminin borcunu taşıyalım!
Şehit polis memurumuz Şeyda Yılmaz izne çıktı, evet!
Kendisi ailesine sarılamadı ama bu kez…
Ailesi, Türk bayrağına sarılı naaşını kapı eşiğinde karşıladı!
Kaç kapının ardında şehit yakınları geceyi zor etti?
Kaç eşik, sessizce beklendi bu vatan için?
Ambulansın acı acı sesi kaç kulağı tırmaladı, Sivas bugün şehidini uğurladı!
Adı gibi mesleğine âşık Şeyda şehidimiz, hayat arkadaşına yarım kalan bir sevda; ömür boyu sürecek bir acı bıraktı…
* * *
Uluslararası suçluların ve suç örgütlerinin kol gezdiği ülkemizde mücadele oldukça çetin, öfke ilk günkü gibi…
Şehit polis memurumuz Şeyda Yılmaz’ın ardından merhum Barış Manço’nun ‘Gülpembe’ şarkısı aklıma geldi:
“Güz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin/ İnanamadık, Gülpembe/ Bizim iller sessiz/ Bizim iller sensiz/ Olamadı, Gülpembe.”
Göçüp gideni geri getirmek imkânsız…
81 ilde yanan şehit ateşleri senelerdir aralıksız…
Biz gülümüzün renginden vazgeçeli çok oldu…
Toprak onları artık almasın; o bize tek avuntu…
Nur içinde uyu şehidim…
Nur içinde ve ‘Şeyda’ca hep gülümse gökyüzünden…