POLİTİKA 

YEŞİL VATAN SAVUNUCULARI KADRO BEKLİYOR

Bir ağacın gövdesine sımsıkı sarıldığında güvende hisseder ya insan kendini, ağaç da ona özenli bakılırsa koruyabilir verdiği gölgeyi.

Miski amber ile baş başa kalmayı isteriz. Bu doğanın, ormanların korunması, mis gibi kokması için ona bakanların da şartlarının iyileştirilmesi gerekir.

Orman işçilerimiz…

Yangın yerlerinde mücadele ederken zehirlendi, bir saat sonra yeniden göreve döndü.

Ekipmanı yetersizdi; buna rağmen 7/24 esası ile çalıştı. Onun da ciğeri yandı.

Tıpkı pandeminin başında sağlık çalışanlarımızın ne denli kıymetli olduğunu yeni idrak ettiysek, günlerce süren orman yangınlarında da yeşil vatan savunucularının ülke için önemi ile yine yeni tanıştık!

Sayıları oldukça az. Çünkü ülkede 23 milyon hektar orman varlığı mevcut. Orman işçilerimizin sayısı ise 9 bin civarında.

Sadece yangın söndürme ve soğutma çalışmalarında görev aldıklarını düşünmeyin. Ormanlarımızın bakımı, genişletilmesi, korunması hepsi onlara verilen iş dalı.

İstenilen personel istihdamı sağlanamadığı için çoğu günlerce uykusuz kalarak çalıştı.

Gözbebekleri yana yana 24 saatten daha fazla mesai başındalardı. Giydiği kıyafeti yandı, ateşlere çıplak teni ile göğüs gerdi. Canını feda etti. Şehit oldu…

Orman işçilerinin uçarı beklentileri yok.

9 aylık çalışma sürelerinin 12 aya çıkarılması, vardiyalı sisteme geçilmesi, yeni işçi alımı ve kadro.

Kadroluysan ne âlâ… Kadro için uğraşıyorsan da vah ki ne vah…

30 yılını ormancılığa verip de kadro alamayan yüzlerce orman çalışanı, şikâyet etmeden müjdenin kendisine verilmesini bekliyor.

Yıllarınızı verdiğiniz, ateşe elinizle dokunduğunuz, fidana ilk can suyunu verdiğiniz bu müthiş meslek ne yazık ki geçici veya mevsimlik olarak değerlendiriliyor.

Gerçi değerlendirilmiş olsaydı hem ormancılık alanında personel sayısı artar hem de yeşil vatan koruyucularının doğanın ilk dostu olduğunun farkına varılırdı.

Ölümcül alevlerin arasında “Son nefesime kadar ayrılmayacağım” diyen bir işçinin kadrolu olmak hakkıdır.

Vücudundaki yanıkları kendi eliyle sarıp yangın söndürmeye devam eden işçinin kadrolu olmak hakkıdır.

Evi yanan vatandaşla beraber gözyaşı döküp içten teselli eden işçinin kadrolu olmak hakkıdır.

23 milyon hektar orman alanının daha da büyümesi için 12 ay boyunca görevi başında olsun orman işçisi.

Ormanları emanet ettiğiniz çalışana güven verilmeli.

Hak edene hak ettiği statü çok görülmemeli.

Acıların ardından anlıyoruz, ülke olarak hangi sektörlerin daha önemli ve öncelikli olduğunu.

Ders çıkarmaktan geçtim, adımın doğru atılması eskisinden de mühim…

Adım atarken de işçinin ve emekçinin alın teri heba edilmemeli, her sese değil doğru tınıya kulak verilmeli.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar