POLİTİKA 

ÖZLEMEKTEN DE ÖTE…

Hiçbir siren sesi, bu kadar geçmişi özletemez milyonlarca insana…

Hiçbir saat, 10 Kasım günü 09.05’i göstermek istemez…

Karanlığı sonlandıran bir lider gökyüzünden bizleri izleyeli tam 84 yıl oldu. Üzülüyor mudur? Kızıyor mudur bizlere? Gençlere emanet ettiği ülkemizin geleceğinin halini umutsuzlukla izliyor mudur?

Bilmiyorum, inanın… Yaptığı her devrimin yok edilmeye çalışıldığını utançla izliyor mudur? Bu satırlarımı okurken lütfen kızmayın bana; çünkü bunlar yaşatılıyor Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurtardığı Türkiye Cumhuriyeti’ne. “Yıllar geçse de üstünden, bu kalp seni unutur mu?” şarkısı var dilimde…

Bir hasretlik yüzün vardı/ içinde bir hüzün vardı/ söyleyecek sözüm vardı…

Yüzüne hasret kalan 84 milyona söylediğin “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözünü her geçen yıl yeni nesle iyi aktarmamız gerekiyor. Bedenin toprak olabilir; fakat günümüz savaşlarını öngörebilen bir liderdin sen. Mavi vatanın gerçek savunucusu, Orta Doğu bataklığına çekilmemek için son nefesine kadar mücadele eden Mustafa Kemal Paşa…

10 Kasım günü saatin 09.05 olması demek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ata’sının bıraktıklarına sıkı sıkı sarılması gerektiği demektir.

Ne başarılara imza atılmış… Ölüm döşeğinde bile “Hatay’ı kurtarmadan olmaz.” diyen bir lider. Halka sırtını dönmeyen, köylüye davul çalıp oynatmayan, “Benden olanlar – Benden olmayanlar” demeyen, kadını yücelten, gençlerin fikirlerini önemseyen gerçek lider… Dünyanın gıpta ettiği, farklı ülkelerde bile heykeli olan Mustafa Kemal Paşa… Kurtardığı ülkesinde ise büstünün indirilmeye çalışıldığı, kırıldığı olaylar oldu. Utanılası!

Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.” (Franklin D. Roosevelt, ABD Başkanı, 10 Kasım 1963)

Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.” (Chicago Tribune gazetesi)

Şu sözlere baksanıza… Bunları diyenler, bunları yazanlar Türk değil, Türkiyeli değil, Atatürk’ün beraber çalıştığı bürokratlar siyasiler değil. Atatürk’ün başarısını ve duruşunu nasıl da şerefli sözler ile anlatıyorlar. Günümüz Türkiye’sindeki siyasetçiler ise Cumhuriyet’in bir hezeyan olduğunu beyan edip neredeyse hilafeti savunacak bir zihniyetteler. Korkunç!

10 Kasım 1938… Bir devrin kapandığını zannedenler olmuş, hatta savunmuş… “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” denilmiş… Her çağda olmuştur, olacaktır… Onlara inat yeni doğan çocukların adı Mustafa, Kemal olacak, Türkiye’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Çanakkale Zaferi’ni doğru tarihle öğrenecektir!

Bir çift mavi gözün açtığı yolda, gösterdiği hedefte mücadele etmeye devam edeceğiz. Ülkemizi hedef gösterilen değil, örnek gösterilen bir ülke haline getirmek için seni doğru anlatacağız, Ata’m…

Minnetle…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar