POLİTİKA TOPLUM 

‘NARİN’CE BİR SABIR

Narin bedenler ortadan kaybolurken getirilen yayın yasakları sadece içimizdeki şüpheleri artırıyor.

Mersin’in Gülnar ilçesinde 10 Kasım 2021 tarihinde 2,5 yaşındaki bebek Müslüme Yağal kaybolmuş ve 10 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 8 yaşındaki Narin Güran da 12 gün geçmesine rağmen hâlâ kayıp…

Dolaşan iddiaları haberleştirmek yasaklı olduğu için sadece kulis şeklinde konuşabiliyoruz ve dua ediyoruz:

Bari Narin sağ bulunsun…

Yayınladığı garip verilerle sürekli eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kaybolan çocuk sayıları ile ilgili en son istatistikleri 2016 yılında paylaşmıştı.

TÜİK Adli İstatistik verilerine göre 2008-2016 yılları arasında tam 104 bin 531 çocuk kayboldu.

Sonraki yıllar için paylaşılan bir sayı ya da rapor yok.

Yok ama bunun sebebi nedir?

Bizim bilmediğimiz ve basına yansımayan kaç Müslüme, kaç Narin olayı daha yaşandı?

Gündüz kuşağı programlarında hangi kayıp çocuğumuza üzüleceğimizi şaşırır olduk.

Ve bulunma hikâyelerinin acı sonunun kaybolan çocuğun özbeöz akrabalarına dayanıyor olması kan donduruyor.

Bizim toplumumuz kendi kanını canını gözünden sakınan bir toplumken şimdilerde o kanı eline bulaştırıyor.

Yeğen, kuzen, torun canının canıyken şimdilerde göz kırpmadan ölüme terk edilebiliyor.

Ekranlara çıkıp işlediği cinayeti gizleyerek evladını her yerde aradığını iddia eden kansızları bile gördük, izledik Türkiye olarak!

Toplumumuzun dokusunun bozulmuş olmasını kabul etmek gerçekten güç.

Doğurganlık oranının düştüğünden şikâyet edenler, hayata gözlerini açan çocuklarımızı ne kadar koruyabiliyorlar?

Gençlerimiz evlenmiyor, evlenseler bile çocuk sayıları 1’de kalıyor” sözleriyle kendi milletinin nüfusun azaldığını söyleyenler, Narin’i canlı bulabilecekler mi?

TÜİK, adli istatistik verilerini 2016 yılından sonra neden yayınlamayı durdurdu?

6 Şubat 2023 depremlerinden sonra kaybolan çocuk sayılarını ve akıbetlerini yazmıyorum bile…

Umudumuz, gayemiz Narin’in canlı kanlı ailesine teslim edilmesi.

Narin’in DNA’sının amcasının aracındaki DNA’sı ile eşleştiği gelişmesi “Yine mi aynı son?” sorusunu akıllara getirdi…

Lütfen öyle olmasın…

Bu sefer 85 milyon yanılmış olsun!

8 yaşında, hayata daha adım atmamış, aklının erdiği tek şeyin oyun ve evi olan bir çocuğa daha kıyılmış olmasın!

Türkiye’de kız çocukları kaybolma oranı erkek çocuklarından çok daha yüksekmiş!

Bu veri de TÜİK’in!

Kayıp çocuk sayısının artışının durdurulması için ilgili bakanlıklar, merciler harekete geçmeli!

Mevzu, sayının artışının azaltılması değil; böyle bir sayının hiç olmaması gerektiğidir.

Dünya genelinde kaybolan çocuk sayısı 3 milyon!

Milyonlarca çocuğumuz yetişkin olamadan hayattan koparılıyor…

Çocukluğuma dönsem, çocuk olsam” cümlesini kuramayan milyonlardan söz ediyoruz…

Cemal Süreya’nın ‘Çocuk Olsam Yeniden’ şiirini hatırlatmak isterim:

Çocuk olsam yeniden/ bir tek düştüğüm için acısa içim/ ve kalbim; çok koştuğum için çarpsa sadece…

Umarım ki Narin Güran bulunur ve kalbi hep çok koştuğu için yorulur…

Öylece hayatını elinden alıp ruhunu yorgun bırakmak hangi kitaba sığar?

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar