KAYYUMDAN ÖTE SİZDEN ZİYADE
-MERSİN-
Hayır mı şer mi bilemem ama…
Garip bir hal var.
Kaos desen değil.
Normal desen değil.
Herkesin çıkarına göre gündemi değiştirdiği bir ortam desen tam yeri…
Bir kayyum tartışmasıdır gidiyor.
Kayyum terimini iyi anlamak gerekiyor.
Kayyum, hukuki bir terim olarak, bir kişi ya da kurumun işlerini yürütmesi için devlet tarafından atanan geçici yönetici anlamına gelir.
Kıyım değildir!
Darbe hiç değildir!
Gasp değildir!
Ortamı fırsat bilip kardeşi kardeşe kırdırmak hiç değildir!
YSK’nin de eleştirilmesi gereken yanları olmakla birlikte kayyum atanan şehirlerden gelen görüntüler hoş değil.
Devleti temsil eden görevdeki polise ağza alınmayacak küfürler edince Kandil ile bağlantınızı kesmiş olmuyorsunuz.
Devletin yaptığı yolları, vatandaşın cebinden çıkan paralarla döşenen kaldırım taşlarını sökünce haklı çıkmıyorsunuz!
Şehit haberleri geldikçe oh çekmelerinizi hafızalarımız unutmadığı gibi; göreve gelir gelmez parklara verilen şehit isimlerini kaldırdığınızı çok iyi biliyoruz.
Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti…
Kayyum yönetimleri başladı; soruşturmalar sürüyor.
Soruşturma sürerken DEM Parti’nin sözde eş genel başkanı vatandaşları meydanlara davet ediyor; yetmiyor, CHP çanak tutuyor!
Hadi DEM’i anlarız da Atatürk’ün kurduğu CHP’nin başındakiler nasıl çanak tutabilir?
Özgür Özel diyor ki: “Ahmet Özer DEM’li değil, 10 yıldır CHP’lidir. Yedirtmeyiz!”
Sayın Özel, biz Ahmet Özer’i Mersinliler yakından tanır ve de bilir. Akdeniz Belediyesi Başdanışmanı idi.
Mersin Üniversitesi’nde görevli idi.
Ama o zamanlar da safı belliydi, Sayın Özel!
Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde oturduğunuz koltuktan bize insanları anlatmayın, niyet okumayın!
Yanarım da DEM’e sahip çıktığınız kadar parti içerisindeki Atatürkçülere sahip çıkmadınız!
ÇI-KA-MA-DI-NIZ!
Hakkını da yemeyelim Kılıçdaroğlu süreciyle başlayan bedel ödeme, sizin liderliğinizde de devam ediyor.
Hâlihazırda partiniz içerisinde sizin bu tutumunuza karşı milletvekilleriniz ve üyeleriniz var.
Türk askeri şehit olunca sevinen bir parti mensubunu savunan insanların yanında saf tutanların vatanseverliğini sorgularım, kimse kusura bakmasın!
Atatürk bugün yaşasaydı çoğunu kapı dışarı ederdi!
“Biz vatanı Türk, Kürt, Arap sırt sırta vererek kazandık; siz çıkarlarınız için bin yıllık kardeşliği bozdunuz” der ve ihraç ederdi.
Şimdilerde Atatürk’ün sözleriyle mevcut CHP’yi eleştiren partililere aba altından sopa gösteriliyor.
Biliyoruz!
Duyuyoruz!
Yaşıyoruz!
Kendi partinizin bölünmüşlüğünü toparlamak için vatanı bölmek isteyenlerin sesini biraz daha yükseltmeye çalışmak ayıptır!
Evet, kayyuma tepkilisiniz, halkın iradesi gasp ediliyor diyorsunuz; lakin siz de gerçekleri bildiğiniz halde yanlışa sapıyorsunuz.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’i eleştirenleri savunuyorsunuz!
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına gelme tenezzülü dahi göstermeyenlerin parti otobüslerinin üzerine çıkıyorsunuz!
“Yaşasın Cumhuriyet” cümlesine kulaklarını tıkayan bir kesimin haklılığını ispatlamaya çalışıyorsunuz!
Etmeyin!
Terörü bitirmek isteyenlerin çağrıları yanıtsız; terörü destekleyenlerin menfaati aşikârdır.
Ülkeyi iç karışıklığa sürüklemeye çalışanların elini güçlendirmek geçmişinize ihanettir!
Eylemeyin!
Devlet terbiyesi almış her insan atılan adımın boşa olmadığını bilir!