POLİTİKA 

KAYIP RAFA, KAZANIM AYYUKA!

Engel dediğin, aşılmaz değil, yeter ki inanalım” şeklinde bir süslü cümle ile göz boyama devri kapanalı çok oldu Türkiye’de.

Özellikle “özel” bireylerimizin ekonomik açıdan yaşadığı adaletsizlikler hâlâ pansuman bekleyen bir yara.

Bir iddia dolaşıyor ki asparagas olmasını yeğlerim!

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırlık aşamasında olan vergi reformu paketinin taslağında; engelli vatandaşlarımızın ÖTV’siz araç almasının önüne geçilecek bir maddenin yer aldığı iddiaları var.

Madde içerisinde altını çizmek istediğim hususlardan biri de engelli aracı alacak olan bireylerin, engellilik kaynaklı sosyal yardım desteklerinin kesilme ihtimali!

Devletin milyarlık vergi kaybını, engellinin araç almaması mı karşılayacak?

Milyon dolarlık makam araçlarının sayısı düşürülse ne kayıp yaşarız ne kazanırız.

Kayıp rafa, kazanım ayyuka!

5 milyona yakın engelli nüfusunun olduğu bir ülkede, yapacağınız herhangi bir düzenlemede ilk düşünmeniz gereken “özel” bireylerimiz ve aileleridir.

Kimi doğuştan “özel”dir kimi ise hiç ummadığı anda 5 milyonluk nüfusa dâhil olabilir.

An meselesi…

Biraz da vicdan…

Sırf tasarruf yapılacak diye de en çok el uzatılması gereken kesimin, kolunu kanadını kırmamak gerekir.

Zaten engelli, arabayı ne yapacaklar? Otursunlar evde!” cümlesi kadar kirli ve kabullenilemez bir düşünce olamaz.

Bazı empati noksanları böyle bakıyor olaya…

Özel” vatandaşlarımız için en büyük mutluluklardan ve hayatlarını kolaylaştıran ÖTV’siz araç alımını çok görmeyin!

Vergi kaybı; engelliler üzerinden de garsona verilen bahşişten de çıkarılamaz.

Tasarruflar yanlış yerlerden başladı!

Pek çok bakanın iş dışında şahsi işler için kullandıkları jetlerden tutun da her yurt dışı programlarında onlarca insanın ağırlanma masrafları gibi…

Ekonomi üzerinden iktidarı eleştiren ana muhalefetin kendi belediyelerinde yaptıkları savurganlıklar gibi…

Ederinden çok yüksek miktarda kesilen faturalar gibi…

Lansman görünümlü Roma gezisi etkinlikleri gibi…

Engellilerin ihtiyaçlarına ket vurana kadar bunları engelleyin!

Adı üstünde reform; yani düzeltim olmalı. Doğruyu kökten iptal etmek değildir reform!

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar