TOPLUM 

İŞ BİTTİĞİNE GÖRE TÜM DEVAMLAR ÇÖP

Yaşamı zor olanın ne düşünme süresi azalır ne de evdeki hesabı çarşıya uydurulabilir.

Ne kadar iyileştirmeye çalışırsa çalışsın kendini, bir noktada yeniden film kopuyor. İnsan bazen yaşadığı her şeyin rüya olmasını istiyor ama gerçekler görmezden gelinmeyecek kadar bedel ödetici.

Hepimizin ödediği bedeller ayrı…

Hepimizin bedel sonucu toparlanma dönemi farklı…

Yaşadığınız ülkede, şehirde bir bedel ödemeden kazanç elde edemiyorsanız, nasıl bir çıkmazda olduğunuzu oturup bir yeniden düşünün derim.

Karşılıksız iş yapan insanların sayısı artık o kadar az ki… Herhangi bir bedel istemez, çıkarsız yapar iyiliğini.

Ne olacak ki, senin varlığın yeter” cümlesini nadiren duyduğumuz için her adımımız temkinli hayat karşısında.

Hayatı suçladığımız kadar, yaşam alanımıza dâhil ettiğimiz yanlış insanları eleyebilseydik bu kadar çekilmez bir hal almazdı.

Bahanelerin ardı arkası kesilmez ama faturayı hayat üstlenir…

İnsanın bahanesi ne zaman biter, biliyor musunuz?

Bile isteye vazgeçtiğinde, ait hissetmediğinde ya da işi bittiğinde!

Son madde en ağırı olabilir mi?

İŞİ BİTTİĞİNDE!

Köprüyü geçer, köprüyü kuran geçemesin diye de o köprüyü yıkar!

İnsan evladı, işi bittiğinde bambaşka bir şeye bürünür. İş yaşamından bir örnek ile devam etmek istiyorum…

Yönetici kendisinin istediği performansı sunamayan bir çalışanı yanına alır, iş gösterir… Büyük ihalesi sonuçlanana kadar ara eleman statüsündeki personele o kadar ümit ve gaz verir ki, kuzu kendini kurt sanır.

Sonra hiç ummadığı zamanda kurtlar sofrasında kendini cebelleşirken bulur çalışan…

Övüldüğü yöneticisi tarafından yeterli olmadığını duymaya başlayınca dilinden de “İŞ BİTTİ, EKMEK DE GİTTİ” sözleri dökülür.

Bu basit gibi görünen ama Türkiye’de her verimli çalışanın sık sık yaşadığı bir örnek…

Boşluk dolduran bir profile bürünmek sanırım onur kırıcı…

Ama Melodi, günümüz şartları…

Kabul… Kabul de nereye kadar insan yerinde sayabilir?

Ne zaman iş bittikten sonra kapı gösterilenden ziyade iş bitiren sınıfına dâhil olabilir?

Bilek gücünle iş bitiren ol da, varsın biraz daha sabret. Sükûnetini koruyarak…

Gerçi korusan da korumasan da için avaz avaz haykırmıyor mu bu gidişata?

İnanır mısınız, haberleri takip ederken sanki belgesel izliyorum da kendi kendime hayıflanıyorum.

İlerleyen zamanlarda belgesellere konu olacak kadar çıkmazlara tanıklık ediyor tarihimiz…

Ortada kalan tek şey, geçmişi belki de çok arayacağımız.

Günden güne daralan ekonominin arasında büzüle büzüle yaşamaya çalışıyoruz!

Açlık sınırı rakamlarını söylemek dahi istemiyorum; çünkü kalemim karalamıyor bu sitem satırlarını.

Tencere kaynasın kaynamasına da insanların tadı tuzu yok…

Sorsanıza, tuz alacak parası olmayanların intiharları kimlerin vicdanını sızlattı ya da sızlatıyor?

Nasıl olsa iş bitti, değil mi? Nasıl olsa yaşam sona erdi? Önümüzdeki mevtalara…

Günahı sevabı kimin umurunda?

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar