İNSANIN İNSANDAN KAÇIŞI OLAN HAYVAN SEVGİSİ, YERİNİ HAYVANIN İNSANDAN KAÇIŞINA BIRAKTI!
-MERSİN-
Başını okşayasın diye yanına gelen bir canlıya kürekle işkence etmek dünyanın ve insanlığın sonuna geldiğinin göstergesi değil de nedir?
Gözünün içine baktığında sana olan sadakati görebildiğin bir hayvanın neden gözlerini oyarsın?
Patilerinden ne istersin? Boynundan ne istersin?
Akıl almaz hayvan şiddeti yaşanıyor ülkemizde. Çocuklarımız, hayvan sevgisi ile büyüsün diye didindiğimiz bize ne oldu? Kıyıcılığı ne zamandan beri bu kadar normalleştirir olduk?
Hayvanların haklarını korumak adına resmi bir yasaya ihtiyaç var diye yıllardır hayvan hakları aktivistleri bağırıp durdu. Savundu yazmıyorum bilerek; çünkü savundular olmadı, sokağa çıktılar olmadı, bağırdılar demek ki o da fayda etmedi.
Konya, Mamak, Mardin, İstanbul… Bunlar son iki haftada hayvanlara eziyetlerin adresleri oldu.
Sana karşılık veremeyeceğini bildiğin bir canlının kanını akıtmaktan utanmadıysan potansiyel katil de olabilirsin. Hayvan haklarının yasalaşması konusunda olumsuz görüş bildirenlerin ya da bildirecek olanların sözde hayvan sevicisi olduğu da böylelikle belli oluyor.
Şunu düşünmüyor musunuz? Bugün hayvana böyle şiddet uygulayan insan yarın bir çocuğa uygular, sonra insana… Gerçi çocuğa, kadına, insana da şiddet almış başını gidiyor.
İnsan ya da hayvan canına kastetmek örnek mi teşkil edilir oldu? İşin kötü yanı, ölen öldüğüyle kalıyor. Ölen hayvan dostlarımız geri gelmediği gibi onu öldürenin hayatından hiçbir parça eksilmiyor. Konya’da bulunan hayvan barınağında yaşananlar sonucu iki kendini bilmez iyi ki tutuklandı. Ama bir şeyleri eksik yapıyoruz demek ki, bazılarımızda hayvan sevgisi bile gelişmiyor. Diğer ülkeler daha mı çok sahipleniyor yoksa sokakta yaşayan dostlarımızı?
Nasıl?
Çıkardıkları yasalarla ve getirdikleri cezai yaptırımlarıyla olabilir mi?
Hayvan haklarını sözle değil yasayla savunan ülkeler; Avusturya, İsviçre, Almanya, Hollanda, İsveç, Danimarka, Hong Kong misal… Biz bu listede neden uzun yıllardır olamıyoruz?
Bu ülkelerin hayvanlara tanıdığı hakları paylaşmak istiyorum:
Avusturya Hayvanları Koruma Yasası hayvanların korunması ve refahının insanla eşit bir değerde tutulması gerektiğini öngörüyor. Hayvanların öldürülmesini bırakın, refahını bozmak isteyenlere bile göz açtırmıyor Avusturya… Yavru köpekleri vitrinde öylece bekletmek, mal gibi sergilemekte yasak! Bunu ihlal edenlere 2 bin 420 dolar para cezası, aşırı zulüm uygulayanlara ise 18 bin 160 dolara kadar para cezası veriliyor.
İsviçre hayvanların haysiyetini düşünecek kadar ileri gitmiş! Evet… İsviçre, hayvanların ‘haysiyetini’ koruma hükmüne sahip ilk ülke! Ve son yıllarda vesaire de değil. 1992 yılından beri İsviçre hayvanların haysiyetinin korunmasını garanti eden bir hükümle hayvanları anayasal olarak tanıyan bir ülke.
İngiltere’de ‘hayvan refahı’ mevzuatı uygulanıyor. Bu mevzuat hayvanlara karşı zulüm ve ihmal nedeniyle 51 haftalık hapis cezasını emrediyor. Hayvanlara anayasal koruma sağlayan ilk ülke…
Türkiye? Biz hâlâ yokuz? Neden?
Devam edelim mi?
Danimarka, hayvan koruma yasaları çerçevesinde hayvanların kesilmesini yasaklayan ülkelerden bir diğeri.
Önceki gün Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin bir açıklaması oldu sokakta yaşayan hayvan dostlarımızla ilgili. Belediyelere talimat verdi, “Yerel yönetimlere ormanlık alanlardan yer vereceğiz” dedi. Uygulamada pilot il İstanbul, şayet olumlu dönüş alınırsa 81 ile yayılacak. Kime ne görev düşüyorsa savsaklamadan yapmalı.
Bugün bir büyükşehir belediyesinin hayvan barınağında kan donduran olaylar yaşanıyorsa gereken yapılmıyor diye. Örnek gösterilen barınakta bunlar yaşandıysa gerisini bilemem bile… Zulmün her türlüsüne karşı bir adım bekliyoruz!
Kadın ölüyor, bebek ölüyor, hayvan ölüyor! Ölüyor yazdığıma bakmayın, ÖLDÜRÜLÜYOR! Ve bir insan eliyle! Hiç adil değil!
Ne güzel söylemiş Aziz Nesin: “İnsanın insanlardan kaçışıdır hayvan sevgisi…”
Şimdi hayvanlar, insandan kaçıyor.
Kendinizden bile kaçmak isteseniz sığınabileceğiniz hayvan sevgisini sizden çalacak zihniyetlere izin vermeyin!
