TOPLUM 

AF DİLEMEK BOŞUNA!

İnsan, güzel koksun diye tüm parfüm şişesini üstüne boşalttı; doğa sustu.

İnsan, deniz nasıl olsa temizler dedi, bütün çöplerini denize attı; doğa sustu.

İnsan, sırf piknik keyfi bozulmasın, kendisi yorulmasın diye bütün plastiklerini doğaya attı; doğa yine sustu.

İnsana dediler ki: “Dere yataklarına ev yapma.” İnsan, “Olur mu, rant sağlamam gerek” dedi!

İnsana dediler ki: “Bina yaparken malzemeden çalma, ufacık bir depremde tuzla buz olur.” İnsan, “Bir şey olmaz, deprem bölgesi değil” dedi ve yine rantını sağladı.

Depremler yüzlerce insanın canına mal oldu!

Altyapısının eski olduğu şehir ve ilçelerin dere yataklarına yapılan evler ilk şiddetli yağış sonrasında sele teslim oldu ve yine insanın canına mal oldu!

Mersin, Hatay, Osmaniye, Antalya…

Son iki gündür orman yangınları ile yine ciğerimiz yanıyor.

Bu, mecazî bir söylem, evet; ama gerçekten ciğerimiz yanıyor. Çünkü oksijenimiz elimizden gidiyor!

Bu bir tesadüf değildir!

Doğayı yakan, tahrip eden, kendi çıkarı için gelecek nesilleri nefessiz bırakmaya çalışan kim olursa olsun canidir!

Belli bir kesim, bu yangınların kasti olarak çıkarıldığını düşünürken, kimisi de “Küresel ısınma artık tamamen insandan intikam alıyor” diyor.

Kasti?

Bu olabilir mi?

İnsan, insana bunu yapar mı?

Tabir yerinde ise dini imanı para olmuşsa yapar, arkadaşım!

Peki, ya küresel ısınma?

Evet, bu yüksek bir ihtimal; çünkü doğa yıllardır yeterince katledilişine sessiz kaldı.

İnsana sabretti, mühlet tanıdı.

Baktı ki kendisi bir katliama maruz kalıyor, “Sıra benim!” dedi.

Okyanus hiç ısınmadığı kadar hızlı ısınıyor, kuraklık kapımızda.

Sel afetleri Avrupa’da yüzlerce can aldı. Ülkemde vatandaşlarım hayatını kaybetti.

Flamingoların ölümü yüreklerimizi dağladı.

Deniz, insana olan kinini müsilaj ile kustu.

Küresel ısınmanın şiddetini artırması demek, buzulların erime hızının da paralel olarak yoğunlaşması demek…

Uzmanlar ise buzulların altından daha ölümcül virüslerin çıkabileceğinden endişe duyuyor.

Bakın, doğayı nasıl da hafife almış insan evladı!

Doğanın sabrı tükeneli çok oldu. Bir bireye doğayı nasıl koruyup kollayabileceğini öğretmek ne kadar da önemliymiş demek ki…

Doğadan ne kadar özür dilesek az.

Çünkü o da bilir ki biz, özrümüzün üzerinden daha iki gün geçmeden teşekkürümüzle bile onun katline ferman veririz…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar