YAŞAM 

ANORMALLEŞTİREBİLDİKLERİMİZDEN MİSİNİZ?

Geçen gün gazetede “Anormalleştirebildiklerimizden misiniz?” başlığını görünce düşündüm. Cidden anormalleştirebildiklerinizden miyiz acaba diye. Bunca yıldır normalliği erdem sanan boyu uzun aklı kısalara seslenirim! Bir başkaldırı niteliğinde sayılabilecek olan “anormallik” sözcüğüne karşılık insanımız, bizim gibilere çelme takma konusunda uzmanlaşmış ve rastlaştığımız her durumda “elinden geleni ardına koymaz” şekline bürünmüştür.

Dilek ve temenniler kutusuna yazdığımız mektuplar toplum tarafından “normal” sayılamayacak ölçüde gülünç ise kâğıtlarımız, üzerinde “anarşist” yazılı kaşelerle damgalanır ve arşive kaldırılır. Ayrıca bunlarla okullarımızda, sokaklarımızda ve restoranlarımızda gibi alelade her yerde karşılaşılabilir.

Yüz yıllardır tutturmuşlar “bizim normalimiz” diye ve şimdi yaş aldıkça her bireye uyguluyorlar bu sürümü. Lakin bizlerde, toplum tarafından “anormal” olarak adlandırılan bireylerde, yeni güncellemeler hata veriyor ve bizler her şeye rağmen olduğumuz gibi kalmaya, başkaları tarafından başkalaştırılmamaya devam ediyoruz. Hal böyle olunca da bize duydukları öfke katlanarak artıyor. Oysaki bizler onların bütün kör cahilliklerine rağmen ahmakça sözlerine hoşgörülü olduk!

Normal olmak; benlerden benim benliğimi çalmaya devam ettiği sürece ise benim normalim olan anormalliklerimizi terk etmeyecek, yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Bir kalabalığa karıştığımızda yargı mermileri sıkan gözler bizim üzerimizden ayrılmıyorsa veya yeni insanlarla tanıştığımızda aykırılıklarımızı saptayıp bizleri dışlama eyleminde bulunuyorlarsa tek sebebi, “Ne akla hizmet normal olmak?” diye düşündüğümüzden kaynaklıdır.

Velhasıl insanımız; normal diye adlandırdıkları sürü psikolojisinin boyunduruğu altındaki köleliğe ses etmezken bizim gibilerin onları nasıl “anormal” diye sınıflandırdığının ve onlara nasıl bıyık altından güldüğümüzün farkına bile varamayacak kadar sığ akıllıdır. Pekâlâ, bu yüzden ise onlarla savaşmaya dahi olsun yeltenmeyiz. “Nedendir?” diye soracak olursanız ise, sebebi bir beyin fırtınası koparacak olsak silahsız kalacaklarını ve savaşmadan kaybedeceklerini bildiğimizdendir.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar