EKONOMİ HABER 

DEPREM EN ÇOK TARIM ARAZİLERİNDEKİ BETONLAŞMAYI VURDU

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremlerinin daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurduğunu söyledi. Prof. Ortaş, “Depremle birlikte yıkılan her ev, aynı zamanda tarımın da yok olması anlamına gelmektedir” dedi.

Prof. Dr. İbrahim Ortaş, yaptığı açıklamada, Adana dâhil ülkemizin birçok kentinde de ağır hasarlar bırakan depremin tarım üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

‘KAHRAMANMARAŞ, GAZİANTEP, ADIYAMAN KEÇİ VE SÜT İNEKÇİLİĞİNİN ÜSSÜYDÜ…’

Depremden en çok etkilenen bölgenin önemli bir tarım bölgesi olduğunu vurgulayan Prof. Ortaş, şunları kaydetti:

Deprem, Türkiye’nin tarım potansiyeli yüksek Mersin’den Elazığ’a kadar 12 kentini etkiledi veya etkisini hissettirdi. Depremin doğrudan etkilediği Adana’dan Diyarbakır’a kadar toplam 10 il; 3,7 milyon hektarlık verimli tarım arazilerine ve önemli üretim potansiyeline sahip şehirlerdir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre deprem bölgesi aynı zamanda bir hayvancılık bölgesi olup Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman’da son yıllarda önemli miktarda keçi ve süt inekçiliği yapılan çok sayıda hayvan çiftlikleri bulunmaktadır. Bu bağlamda bölgenin tam bir tarım bölgesi olduğu aşikârdır.

‘ÇİFTÇİNİN BİRÇOK EKİPMANI DA ENKAZ ALTINDA KALDI…’

Prof. Ortaş, şöyle devam etti:

Bölgenin genelindeki merkezler tarım ve tarıma dayalı üretim yapmaktadır. Deprem yalnız evlerin yıkılması ve on binlerce canımızın ölmesine yol açmadı, aynı zamanda evcil ve yabani hayat hayvanların ölmesine ve yaşam alanlarının yok olmasına da yol açtı. Başta köyler ve kentlerin etrafındaki alanlarda tarım ve hayvancılık yapan yüz binlerce çiftçinin varlıkları ve iş imkânları da ciddi düzeyde zarar gördü. Özellikle kırsalda depremin şiddetli derecede etkilediği alanlardaki çiftçilerin bir kısmı yaşamını yitirdi, kalanların da bitkisel ve hayvansal üretim olanakları ve ekipmanları kullanılamaz hale geldi. Depremden birçok fabrika ve iş yeri çok ciddi hasar alarak üretim dışında kaldı.

– Prof. Dr. İbrahim Ortaş –

NELER YAPILMALI?

Bölgede ivedilikle kamu idaresi başta Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), tarım ve orman il müdürlükleri, tarımsal araştırma kurumları ve ilgililer tarıma yönelik olarak yapılması gerekenleri tespit etmelidir” diyen (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, yapılması öncelikli olan konuları şöyle sıraladı:

– Deprem bölgesindeki insanların, özellikle de kırsal alanda yaşayanların öncelikle barınma, ısınma, beslenme gereksinimlerinin karşılanması elzem görülmektedir.

– Deprem bölgesinde tarımsal ilaç, gübre ve diğer girdileri satan bayilere ve esnafın enkaz altında kalan ya da hasar gören ürün ve malzemeleri için ek destek ve yardımlar yapılmalıdır.

– Yıkılan ambarlarda kullanılmaz duruma gelen tohumluk ve damızlık ihtiyacı acilen sağlanmalıdır.

– Fide ve fidan ihtiyacı belirlenmeli ve ivedilikle sağlanmalıdır.

– Yıkılan ahır, ağıl ve kümeslerin tespiti sağlanmalı, hayvan kayıpları belirlenmeli; hayvanların barınabilmesi için uygun nitelikli çadır veya ahır ihtiyacı hızla karşılanmalıdır.

– Varsa yaralı hayvanların tedavilerine öncelik verilmelidir.

– Canlı kurtarılan hayvanlar elden çıkarılmamalı, kamu eli ile güvenceye alınarak üretimde kalması sağlanmalı, çiftçinin geride kalan ürünü, hayvanı ve malı fırsatçıların istismarına bırakılmamalıdır.

– Süt hayvanlarından sütleri toplanarak soğuk zincir yolu ile bölge dışındaki işletmelere nakledilerek ürünler bayatlamadan değerlendirilmelidir.

– Yıkılan ev ve iş yerlerinin yeniden inşasına destek sağlanmalı, yeni yapılacak yapılanmada kesinlikle tarım alanları üzerinde yeni yapılaşmalara izin verilmemelidir. Hayvan barınakları, kümeslerin yapılmasında depreme dayanıklılık dikkate alınmalıdır.

– Fatih Cihan –

NURDAĞI’NDAKİ ÇİFTÇİ NE YAPSIN?

30 yılı aşkın süredir Doğu Akdeniz ekonomisinin nabzını tutan gazeteci Mehmet Uluğtürkan, 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisinin hissedildiği tarım sektöründeki duruma ilişkin değerlendirmesinde, depremden etkilenen çiftçinin klasik destekleme modeliyle ayağa kaldırılmasının mümkün olmadığını söyledi. Nurdağı’nda çiftçilik yapan Fatih Cihan özelinden durumun vahametini anlatan Uluğtürkan, “Nurdağı çiftçisi Fatih Cihan; 50 dekarı bahçe, geri kalanı tarla bitkilerinde olmak üzere 650 dekarlık alanda modern tarım teknikleriyle üretim yapıyordu. 6 Şubat’taki depremlerde evi yıkıldı, canını zor kurtarabildi. Traktörleri, tarım makineleri, tohumdan ilaca malzeme bulundurduğu deposu, hasat ettiği ürünleri enkazın altında kaldı. Mevsimlik tarım işçileri Nurdağı’nı terk etti. Depremde su kuyusu yön değiştirdi, artık su yok. Su taşıyan beton arklar kırıldı. Sulama sistemi yerle bir oldu. İlçesinde gübre, ilaç, tohum bayisi kalmadı” dedi.

Aynı zamanda Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkan Yardımcısı olan Mehmet Uluğtürkan, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

– Mevcutta uygulanan ekipman hibe programında yüzde 50 hibe oranı daha da yükseltilmeli. Deprem bölgesindeki üreticilerin başvuruları bürokrasi azaltılarak hızla ve olumlu şekilde sonuçlandırılmalı.

– Yerli ve yabancı traktörlerde KDV ve diğer tüm vergiler kaldırılmalı. Ziraat Bankası, traktörde marka, model, emisyon kategorisi gözetmeden en az 7 yıl vadeli düşük faizli finansman sağlamalı.

– Basınçlı sulama sistemi yaşanacak kuraklıkla daha önemli hale geldi. Bu çerçevede ihtiyaç duyulan sistemin sübvanse edilecek faiziyle finansmanı minimum 10 yıllık vadeyle üreticiye ulaştırılmalı.

– Mazot, yem, tohum, gübre ve ilaçta Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası kredi desteği, kamunun bu alanlardaki hibe desteği artırılmalı.

– Mehmet Uluğtürkan –

Uluğtürkan, değerlendirmesinde son olarak şunları söyledi:

11 kentte binlerce tarım işletmesi ekonomi yönetiminden daha hızlı, klasik desteklemenin ötesinde yardım bekliyor. Kuraklığın gıda güvenliğinde yeni sorunlar yaşatacağının konuşulduğu bir dönemde depremzede çiftçiyi üretiyor hale getiremeyen Türkiye, daha büyük bir sıkıntı yaşamak istemiyorsa radikal adımlar atmalı. Ama vakit kaybetmeden… Zira toprak, ne ekim ne hasat tarihini değiştirebiliyor.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar