ÖYKÜ 

YİNE

Tüm gece yağmur yağdı. Yaygaracı çinko, yağmuru çoğalttı da çoğalttı. Sanki gökten taş yağıyordu. Yorganın içinde dönüp durdum. Uyumak ne mümkün? Bir ara dalmışım. Yağmurun tahta zemine pıt pıt düşme sesiyle yataktan sıçradım. Lambayı açtım. Karyolamın önünde küçük bir gölcük!

Sabah olduğunda, gökyüzü olanları unutmuş, berrak gözlerle bakıyordu. Yorgundum, uykusuzdum. Göğü görecek halim yoktu. Pisicik miyavlayıp duruyordu. Kapıyı açtım, sütünü koydum. Çamurlu patileriyle bacağıma sürtündü. Biraz sevgi istiyordu. Avluda, sabaha çıkamayan ölü yapraklar… Çizmemi giydim, biraz yürümek iyi gelecekti. Pisicik, sütü bırakıp etrafımda dolanmaya başladı. Başım zonkluyordu. Kapıdan çıktık. Dönüp evimize baktım. Ahşap pencereleri, dantel perdeleriyle ne hoş görünüyordu. Ceviz ağaçları tüm yapraklarını döktüğünden, ev, apaçık ortadaydı.

Ana yoldan patikaya girdik. Su, patika yolun ortasını oymuştu. İyi ki çizmelerimi giymiştim. Sarı çizmelerimin üzerinden atlayan pisicik, neşesini sıkkın yüzüme vuruyordu. Yüz verdiğim yoktu pisiciğe. Sanki yağmurun, akan çatının, gece olanların tüm sorumlusu oymuş gibi. Bu durum, onun, umurunda mıydı? Değildi. Sakin, dingin günün keyfini çıkarıyordu.

Yaban sıklamenlerinin güzel gözleri kuytulardan bize bakıyordu. Yaz kış, yaprak dökmeyen fıstık çamları, kırmızı çatılar da bize bakıyordu. Panjurları kapalı, insansız, pisiciksiz evler başka kime baksındı…

Biraz yürüyüp eve dönmeli, usta çağırmalıydım. Çatı akmıştı, mutlu değildim. Ne yaban, ne pembe yanaklı sıklamenler ne de neşeli pisicik mutlu olmama yetiyordu.

Şapkamı çıkardım, saçlarım budanmamış böğürtlen çalısı. Birbirine girmiş, sayısız sürgün. Kırk yıldır aynı sorunlar: Akan çatı, patatesleri yiyen köstebekler, ıslak odunlar, tüten soba ve zapt edilemeyen saçlar.

İnsan, burada, asla yeteri kadar mutlu olamaz! Sadece burada mı? Nerede mutlu olabilir ki? Ne zaman mutlu olur? Baharın habercisi çiğdemler açtığında? Kar kalkıp otlar yeşerdiğinde? Sonbaharda bacalar tüttüğünde? Bunlar asla yeteri kadar mutlu etmez.

Ya pisicik? O mutlu. Eve dönüp sütünü içti. Temizlendi, sevgi istedi, gerindi, kalan sütünü içti, uyudu.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar