YARGILAYAN GAZETECİLİK VE MASUMİYET KARİNESİ
-ANKARA-
Cumhuriyet başsavcılığı açıklaması ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasıyla hakkında “mahkûmiyet” hükmü ilan edildiğinde Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer henüz gözaltındaydı. Daha ifade bile vermemişti.
İktidar yanlısı medya da destek verdi yargısız infaza. Gözaltı haberinin duyulduğu ilk saatlerden itibaren haber siteleri ve televizyonlarda, Ahmet Özer’in terör örgütü ile ilişkisi olduğuna dair yayınlar başladı. Özer’in telefon konuşmalarının deşifreleri A Haber ekranındaydı.
Polisin, Özer’i adliyeye götürmesinden sonra da Sabah, Elips Haber ve TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik, “Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandığı” haberini geçti. Henüz Özer hakkında tutuklama kararı verilmemişti bu yayınlar başladığında. Sonradan ismin yanlış olduğu anlaşıldı ama İçişleri Bakanlığı’nın mahkeme kararını beklemeden kayyum hazırlıklarını tamamladığı doğruydu. Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy, bir gecede önce İstanbul Vali Yardımcısı yapılmış, oradan da Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmıştı.
İktidar medyası, kayyum atanmasını ertesi sabah güle oynaya duyurmakla kalmadı; Ahmet Özer’i suçlu gösteren başlıklar attılar:
“PKK’nın bombacıları ile ne işi vardı?” (A Haber), “10 yıldır PKK ile bağlantılı” (CNN Türk), “PKK’lılardan CHP’ye oy istemiş” (Akşam), “Ahmet Özer PKK’lı Remzi Kartal’la 14 kez görüşmüş” (Aydınlık), “PKK/KCK’lı isme para göndermiş” (Sabah), “PKK ile irtibatta” (Türkgün), “Esenyurt’tan Kandil’e kırmızı hat kurmuş” (Türkiye), “CHP, Kandil’i Esenyurt’a taşımış” (Yeni Akit)…
Sonra da CHP’nin düzenlediği mitingi ve eleştirilerini aktarmak yerine, DEM ile iş birliğini ve gelmeyen belediye başkanlarını öne çıkararak aleyhte propagandaya çevirdiler eylemleri.
Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde, “Yargı kararı kesinleşmedikçe, şüpheli ya da sanık suçlu ilan edilmemelidir” ilkesine yer veriliyor. Ayrıca soruşturmayı etkileyecek yayınlardan kaçınılması, iddia ve suçlamalara ilişkin bilgilerin adil ve dengeli biçimde yayımlanması isteniyor.
Ahmet Özer hakkında iktidar medyasındaki yayınlarda bu ilkeler açıkça, bile isteye ihlâl edildi, ediliyor. “Masumiyet ilkesi”ni yok sayanların yaptığı gazetecilik değil, tıpkı Ergenekon ve Balyoz kumpasları sürecinde olduğu gibi operasyon gazeteciliğidir.