TOPLUM 

KORONAVİRÜS GÜNLERİNİ YAZMAK, NOT ETMEK, KAYIT ALTINA ALMAK (3)

Dünyada koronavirüs vaka sayısı 2,5 milyona yaklaştı, ölümler 150 bini geçti. Koronavirüste başı çeken ABD’de ölü sayısı 33 bin; ölümlerde ABD’yi 23 bin ile İtalya, 20 bin ile İspanya, 19 bin ile Fransa, 15 bin ile İngiltere takip ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 17 Nisan akşamı açıkladığı verilere göre ise, Türkiye’de koronavirüs vaka sayısı 80 bin civarında, ölü sayısı 1800’e dayanmış durumda. Sayıları böyle yazmak kolay… Ama o her sayıda acı ve gözyaşının olduğu unutulmamalı. Koronavirüs günleri geçtiğinde, hayata yeniden “Merhaba!” diyeceğiz. Baharda uyanamayan ruhumuzu, o zaman uyandıracak, sokaklarda caddelerde…

Devamını Oku
TOPLUM 

KORONAVİRÜS GÜNLERİNİ YAZMAK, NOT ETMEK, KAYIT ALTINA ALMAK (2)

Koronavirüs günlerini yazmayı, not etmeyi, kayıt altına almayı sürdürelim. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 10 Nisan akşamı düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de son 24 saatte koronavirüsten ölenlerin sayısının 98 kişi artarak 1006’ya yükseldiğini açıkladı. Bakan Koca’nın verdiği bilgilere göre, Türkiye’de toplam vaka sayısı 50 bine yaklaştı. Dünyada vaka sayısı 1,7 milyon. Ölümler 100 bini aştı. Vaka sayısında ABD 505 bin ile başı çekiyor. Vaka sayısında ABD’yi 158 bin ile İspanya, 148 bin ile İtalya, 122 bin ile Almanya, 91 bin ile Fransa, 82 bin ile Çin, 74 bin ile İngiltere, 68 bin…

Devamını Oku
TOPLUM 

BİRAZ DAHA SAĞDUYU, LÜTFEN!

Ülkece hepimizin zor zamanlar yaşadığı günlerdeyiz. Ailemden uzakta yaşamak ilk kez bu kadar zor geliyor. Ardımda bıraktığım İstanbul’daki sevdiklerimi bu dönemde özlüyor, onlar için çok kaygılanıyorum. Evde olduğumuz bugünlerde sıkça çocukluk günlerimi düşünüyorum. Pembe şeker kaplı yalancı dondurma geliyor aklıma. Yaşıtlarım ve büyüklerim de anımsayacaktır.  Ah bir kez daha olsa ve yiyebilsem… O yıllar bir başkaydı. İnsanlar duyarlı ve daha temiz ruhlulardı. Dayanışma, güven, sağduyu, saygı ve insan sevgisi vardı. Sıkça geriye dönüşüm bundandır. Doğru ve yanlışta baktığım bir tablo gibi. Bununla birlikte o eski çocukluk yıllarım, ardımda bir masal…

Devamını Oku
TOPLUM 

SİZİ GİDİ KOMPLOCULAR…

“Filozoflar, dünyayı yalnızca çeşitli şekillerde yorumlamışlardır: Oysa sorun onu değiştirmektir.” – Karl Marx  Bileni / bilmeyeni, uzmanı / uzman olmayanı bütün dünyanın konuştuğu tek şey koronavirüs doğal olarak. Olayın teknik boyutunu ya da bilimsel yanını anlatacak değilim. Zaten ne bilim insanıyım ne de teknik eleman; hatta teknik elemanlığı geçtim, personel bile olamadım. Şimdilik lümpen proleterliğe devam. Neyse… Sosyal medya, hastalıkla ilgili sayısız yalan yanlış bilginin, virüsten daha hızlı yayılmasını sağlıyor. Bunlardan benim hedefimde olanlar; “somut olayların somut tahlilini” yapmaktan fersah fersah uzak komplo teorisyenleridir. Bunlar ve “üst akılcılar”, mevcut olayları…

Devamını Oku
FELSEFE TOPLUM 

VİRÜSLERİN MAKÛS TARİHİ VE KONFÜÇYÜS AHLAKI

Gezegenimizi kasıp kavuran ve adına da koronavirüs (COVID-19) denilen salgınla ilgili kafa yorma oranı maksimum seviyeye ulaşmış durumda. Konunun sıkıcılığı herkesin bir şekilde virüs üzerinden bir yerlere varma çabasından kaynaklanıyor. Tarihte onca devlet adamının, düşünürün, toplumsal olayın alamadığı yolu yeniyetme bir virüse yüklenen misyonla alma çabası enteresan bir çaba. Kimi yerde insanlığın geldiği noktayı küçümseyici de bir çaba. Elbette ki bu salgın ilk olmadığı gibi son da olmayacak. Ancak insanlığın hanesine “zararın neresinden dönülürse kâr sayılacak” bir durum olarak not edilecek. Kalanlar; olanları ve ölenleri unutacak. Kayıtlara geçmiş ilk salgın…

Devamını Oku
TOPLUM 

KORONAVİRÜS GÜNLERİNİ YAZMAK, NOT ETMEK, KAYIT ALTINA ALMAK (1)

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp kısa sürede dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını, gelecekte bize, geriye dönüp baktığımızda “inanılması güç” yaşanmışlıklar bırakacak. Mutlaka ki bugünler, birçok edebiyat eserine konu olacağı gibi sinema eserlerinde de işlenecek. Ve 21’inci yüzyılın 20’nci yılında karşı karşıya kaldığımız bu durum, acı ve gözyaşıyla yoğrulmuş bir “olgunluk” da armağan edecek bizlere. Kendimizi alabildiğimiz ölçüde karantina altındayız şimdi. Dışarıda “ölüm baharı” soluk alıp veriyor. Ölü sayısı gün gün artarken yaşadıklarımız ürkütücü bir tablo ile karşı karşıya bırakıyor bizi. “Bugünler de geçecek elbet” diyoruz: “Ama hiçbir şey eskisi…

Devamını Oku
TOPLUM 

KARA ÖLÜM VEBADAN KORONAVİRÜSE

Dünyayı yine bir ölüm korkusu sardı. Nasıl sarmasın ki… Tarihe şöyle bir baktığımızda salgınlarda ölen insan sayısının korkutucu boyutlarını görebiliyorsunuz. Dünya bunu çok ciddiye alıyor. Çünkü tarihsel bilgi birikimi, özellikle de ülkeyi yönetenlerin olmazsa olmazıdır. Bu salgın bize şunu gösterdi: Ciddiye alınmayan bir sorun katlanarak büyüyor. Bilimden uzak tevekkül anlayışının umursamazlığı nedeniyle çağdaş değerleri benimsemiş olan toplum kesimi korkulu bir bekleyişte. Tarihsel olayları bile algılayıp ders çıkartmak gibi bir niyeti olmayan, insana değer vermeyen, kaderci bir kültürel altyapıyı barındıran zihin yapısındaki insanların kayıtsızlığı başımıza gelecek felaketin ağır bir bedelinin olacağı…

Devamını Oku
TOPLUM 

KORONAVİRÜS GÜNLERİNDE BİRAZ ONDAN, BİRAZ BUNDAN, BİRAZ ŞUNDAN…

Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ölüm virüsü Korona’nın 4 ayda dünyayı böylesine kasıp kavuracağını elbette kimse tahmin edemezdi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 11 Şubat’ta koronavirüs kaynaklı bu salgın hastalığa ‘Covid-19’ adını verdi. WHO Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, ‘Covid-19’un ‘Corona’nın Co’su, ‘Virus’un Vi’si ve ‘hastalık’ kelimesinin İngilizcesi olan ‘Disease’nin D’sinden türetildiğini söyledi. Dünyayı etkisi altına alan ve resmi açıklamalara göre şimdilik 30 bine yakın insanın yaşamını yitirdiği, sonraki süreçte ekonomiden politikaya kadar birçok alanda “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” kanaatinin insanlarda oluştuğu bir dönemden geçiyoruz. Kimilerine göre ise,…

Devamını Oku
TOPLUM 

DOĞANIN ÖLÜMCÜL TÜKÜRÜĞÜ

Sanatçı ve edebiyatçının görevi, en zor zamanlarda topluma ışık saçmak, karanlığa bir mum yakmaktır. Hayatın da, hakikatin de hep iki yüzü olmuştur. Sanatçı, hayatın ve hakikatin güzel yüzünü görebilendir. Düşmanının bile iyi tarafını görmeye çalışır. Bu düşünceyle diyorum ki insanlığın kurtuluşuna inanmıyorum, belki sanatla yok oluşunu geciktirebiliriz. Bu nedenle yazıyorum. Yaşadığımız acılı günlerimizde insanlığın başına gelen felaketin öteki yüzüne bakmak istiyorum. İnanıyorum ki çoğu insan teselli bulacaktır. Özellikle ezilenler, sömürenler, zulüm görenler, yok sayılanlar, dünya üzerinde bir dikili ağacı olmayanlar, aç bırakılanlar, yersiz ve yurtsuzlar… Ve denilebilir ki can tatlı;…

Devamını Oku
TOPLUM 

EN ZAYIF HALKA

Toplumların davranışları doğal afetler, savaşlar, salgın hastalıklar gibi toplumun tamamını etkileyen durumlarda gün yüzüne çıkar. “İnsanlar, bilgi ve sezgi gücünü eğiterek insan olur” diye yazmış Niyazi Kahveci, ‘Sistematik Düşünme’ kitabında. Varlık olmaktan insan olmayı böyle anlatarak başlıyor kitabına yazar. Uzun yıllar içerisinde insanların “insan olma” özelliklerini yok eden acımasız kapitalist düzen nihayet “en zayıf halka” olanları gözden çıkarmaya başladı. Hızla yayılan koronavirüs salgını, Avrupa’nın her yanına yayıldığında nasıl çaresiz olduklarını dünyanın gözleri önüne seriverdi. İnsanlık kendi tecridini yarattı! Doğal hayatın yok edilmesi, denizlerin akarsuların acımasız insan saldırısıyla darmadağınık hale gelmiş…

Devamını Oku