POLİTİKA TOPLUM 

CEHALETİN GALEYANA GELİŞİ: ‘MADIMAK’

“2 Temmuz”, 1993 yılında meydana gelen Madımak Oteli Katliamı’nın yıldönümüdür. O gün, Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Sivas’a giden 33’ü aydın ve sanatçılar, 2’si otel görevlisi ve 2’si saldırgan olmak üzere 37 kişi, otelin yakılması sonucu hayatını kaybetti. Katliamdan iki gün önce kentte bir bildiri dağıtılmıştı. Bildiride Aziz Nesin’in o sırada başyazarı olduğu Aydınlık gazetesinde tefrika ettiği Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ kitabından bahsedilmiş, Nesin hedef gösterilmişti. Bildiride dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in şenliklere ev sahipliği yapması eleştirilmiş, Nesin için “Şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir” ifadesi kullanılmıştı. 2 Temmuz…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KAR YİYEN KÖR KUŞ

“Bir çift güvercin havalansa/ yanık yanık koksa karanfil/ değil, unutulur şey değil/ çaresiz, geliyor aklıma.” – Melih Cevdet Anday, ‘Anı’ Uzaktı. Çok uzaktı. Herkese çok uzak… Fakat bana değildi. Ben hiçbir yerde değildim. Evet, bir yerdeydim, ayaklarım bir kara parçası üzerinde geziniyordu ve başımda da bir gökyüzü vardı; fakat kendimi konumlandırabildiğim bir yer yoktu. Söz gelimi, tanıdığım kimseler yoktu olduğum yerde, kimseye selam vermiyordum, kimseler de bana vermiyordu. Başım önde yürürdüm, hâlâ öyle yürürüm, babamdan kalan bir alışkanlık belki de, başka mirası yoktu çünkü. Bedenim bir yerdeydi; ama ruhum sanki…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TİRANLIK

“Otoriterliğin sahip olduğu gücün büyük bir kısmı özgür irade ile verilir. Bu gibi zamanlarda bireyler baskıcı bir hükümetin daha neler isteyebileceğine odaklanır ve bunları kendilerinden daha talep edilmeden yerine getirirler. Bu duruma uyum sağlayan vatandaş iktidara neler yapabileceğini öğretir.” – Timothy D. Synder, ‘Tiranlık Üzerine’ Büyük ve güçlü makam sahibi olmak için zeki olmak gerektiğini düşünmek bireylerin en büyük yanılgısıdır. Hayranlık duyulan güce sahip, haremindeki kadınların, hizmetkârlarının hayatını mahveden, yönettiği halkın ihtiyaçlarını görmezden gelen padişahın aslında son derece cahil, görgüsüz bir zavallı olduğunu ancak ona en yakın kişi olan haremağasının…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DEMOKRASİ NEDİR?

Bazı kavramlar vardır ki çağın kültürel değerine dönüşmüştür. Bu kavramlar arasında “insan hakları”, “çevrenin korunması”, “eşitlik ve özgürlük” gibi örnekler vardır. Bugün yazımızın konusu olan kavram da yine çağın kültürel değerlerinden birisidir: Demokrasi. Günümüzde demokrasiye zarar verenler, doğrudan demokrasi karşıtları değil, demokrasi söylemiyle iktidara gelen demokrasi karşıtlarıdır. Dünyada öyle ülkeler vardır ki isimlerinde demokrasi kavramı olsa da rejimleri demokratik değildir. Bunlar arasında Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cezayir Halk Demokratik Cumhuriyeti, Bangladeş Halk Cumhuriyeti, Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Laos Halk Demokratik Cumhuriyeti, Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti, Sao Tome ve…

Devamını Oku
POLİTİKA 

BİR SONA DOĞRU

Şimdi kâr etmiyor hiçbir yalan, algı, ikiyüzlülük, mide bulandıran fetvalar, mazlumu oynamak, timsah gözyaşları… Kâr etmiyor artık ucuz kasaba politikaları, bu bezirgân saltanatı altına gizlenen sahtecilik, ruhani şarlatanlık… Tutmuyor. Bir salgın kol gezerken ölüm tehditleri, belediyelerin yardımlarının engellenmesi, sosyal medya üzerinden tehditler, yeşil toplu profillerden ne vicdana ne ahlaka ne insanlığa sığacak paylaşımlar… Oysa hepsi de nasıl ters tepiyor, değil mi? O kadar çok yarası var ki sevgili yurdumuzun… Aslında her yara bizi kanatıyor. Görünen ve görünmeyen yaralarımızı kaşıyorlar gözümüzün içine baka baka… Katlanan işsizlik, gittikçe yalnızlaşan ve ülkeden yana…

Devamını Oku
POLİTİKA 

PEHLİVANIN SIKLETİNE GÖRE

Arkadaş liberal, diyor ki: “Efendim, siyasi partinin banka hissesi mi olur? Elbette devlet el koysun o hisseye.” Koysun mu? Koysun! * Adam haklı. Siyasi partinin banka hissesi olmaz. Olur mu öyle şey, demokrasiye sığar mı bu? * Siyasi partinin özel bankada hissesi olamaz; ama siyasi partiye özel devlet olur. Böylece siyasi partinin bekçi teşkilatı olur. RTÜK’ü olur, BİK’i olur, TÜİK’i olur… * Siyasi partinin TMSF’si olur, BDDK’sı olur, Anıtlar Kurulu olur… Siyasi partinin Anadolu Ajansı olur, TRT’si olur, BOTAŞ’ı olur, Çay İşletmesi olur… Siyasi partinin operası olur, tiyatrosu olur. Siyasi…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘BİR GÜN TAMAMEN KANUNİ YOLLARLA İKTİDARA GELECEĞİM’

1914’teki Birinci Dünya Savaşı ile 1933’te Adolf Hitler’in iktidara gelişi arasındaki süreçte Almanya’da yaşanan sosyolojik değişim, siyasi zafiyetler, Hitler’i iktidara taşıyan muhalif partilerin hataları, ihanetleri ve toplumsal durumu anlatan bir kitaptan bahsedeceğim. Kitap ‘Bir Alman’ın Hikâyesi’. Yazarı Sebastian Haffner. Okurken ırkçılık konusunda dehşete düşeceğiniz bir nefret duygusu korkutacak sizi. Hitler’in ‘Kavgam’ kitabını okuduktan sonra, onun topluma yaşattıklarını da okumak çok daha anlamlı hale geliyor. “Şovenizm” ile ilgili yazımdaki tahlilleri yaparken insanların utanç duymaları gereken kibir nedeniyle, insanı tarif ederken söylenen “Zeki yaratıktır” yerine “Sürü psikolojisine kapılıp vahşi dürtüleriyle yaşayan kibirli…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

İLERİCİ GERİCİLİK – BATI

İnsanoğlu, birbirini destekleyen gelişim süreçlerinin yerine aynı denklikte gerileme süreçlerini yarattı. “İki adım ileri bir adım geri”, yerini “iki adım geri bir adım daha geri”ye bıraktı. Küçük azınlığın zorbalığıyla nihayete eren bu süreç, “âlimine gem vurulan – cahiline saygı duyulan” ilerici gericiliğin iktidarıyla sonuçlandı. Takvimler 1215’i gösterdiğinde İngiltere’de kral ve soylular arasında yaşanan yetki çatışması ayyuka çıkmıştı ve dönemin derebeylerinin (soylularının) baskısıyla İngiliz Kralı John’a Magna Carta Libertatum imzalatılmıştı. O zamana kadar mutlak otorite sahibi birinin yetkilerinin bir kısmından feragat etmesi görülmüş vaka değildi. Zamanla bu anlaşmanın tarihsel olarak önemli…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KARLARIN AK ÖRTÜSÜ ALTINDA YATANLAR

Her gün yaptığım gibi gecenin belli bir vaktinde bahçeye bakan odamın kapısını açıp toprağa bir karış yükseklikteki balkonuma çıkar, etrafa bakınırım. Dün gece balkon ışığını yakıp kapıyı açtığımda bir misafirimizin olduğunu gördüm. Genç bir kirpi, zarif burnunu uzatıp kıpırtısız karşımda duruyordu. Işığın onu tedirgin ettiğini anlayıp kapıyı kapatıp ışığı söndürdüm. Kirpilerin yalnız yaşadığını öğrendim daha sonra. Kirpiler, annesi tarafından doğumundan kısa bir süre sonra yavru başlarına bırakılırmış Yalnız yaşamak, kimseye güvenmeden yaslanmadan hayatta kalabilmek nasıl bir şeydir, bilmiyorum. Haziran günlerini yaşadığımız şu günlerde Gezi Direnişi’nin 7’nci yıldönümünü, ölürken katillerinden başka…

Devamını Oku
POLİTİKA 

YAKMAZ MI?

Mersin’e bir şey yapılacaksa, Adana istemiyordur, Antalya engelliyordur, bu kesin! Adana’ya yapılacağı Konya, Konya’ya yapılacağı İzmir, İzmir’e yapılacağı İstanbul engelliyordur. Bu şehirlerde mutlaka projektör gibi beyinler vardır, o beyinler ya yerel gazetelerde ya iş dünyası derneklerinin toplantısında tespiti yapıştırıverirler: “Bunlar işte hep üst akıl, hep lobi bunlar. Alman vakıfları. Amerikan ajanları. Rusya. Kırmızı Çin.” * * * İstanbul’a bir şey yapılacaksa bunu Suriye engelliyordur. Suriye’ye bir şey yapılacaksa Mısır engelliyordur. Mısır’a bir şey yapılacaksa İsrail, İsrail’e bir şey yapılacaksa İran, İran’a bir şey yapılacaksa Suudi Arabistan, Suudi Arabistan’a bir şey yapılacaksa…

Devamını Oku