POLİTİKA 

IŞIĞA KOŞALIM

Bir çocuk düşünün, travmayla büyüyen… Korkuyla, endişeyle, üşüyerek büyüyen bir çocuk… Bir bot üstünde hıçkıra hıçkıra ağlayan, babasının kucağından denize düşen, korkulu gözlerle beklerken titreyen bir çocuk… Kıyıya vuran, denizlere gömülen, sınır kapılarında aç susuz bir çocuk düşünün; sığınmacı olarak geldiği hiçbir ülkeye sığmayan bir çocuk… Oysa onlar değil miydi bir gülüşüyle dünyayı güzelleştiren? Ülkenin bir coğrafyasında henüz üç aylık çocuğunuz kucağınızda kurşuna dizildi mi hiç? Ya da genç kızlığa daha ilk adımı atmadan katledilen evladınızı sokağa çıkma yasağı olduğu için bir hafta boyunca kokmasın diye derin dondurucu da sakladınız…

Devamını Oku
POLİTİKA 

İDLİB VE DÜŞÜNCELER

İdlib’den gelen 33 şehit haberi yüreğimizi yaktı. Milletimizin başı sağ olsun! Hamaseti, şaşkınlığı ve kırgınlığı bir kenara bırakıp niye böyle olduğunu anlamaya çalışalım: İlk soru şu: İdlib’de kimle savaşıyoruz? Görünürde “Rejim” dedikleri Suriye ile ama perde arkasında Rusya ile savaşıyoruz. Çünkü İdlib çatışmaları başladığından beri “harekât alanında Rusya hâkimiyeti” var. Yani bir askeri operasyon yapılacağı zaman, harekât alanı, operasyon ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Bu alanda mevcut “milli teknolojik yeteneğinizle”, tam ve emniyetli (şifreli) iletişim, keşif, gözetleme, hedef tespiti vs. altyapısı kurulur. Bu temel altyapı ve ilk katmandır. Sonra “harekât emniyeti” için…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SON YILLARDA NELER YAŞADIK? (2019)

2014 yılından başlayarak 2019 yılı da dâhil olmak üzere ülkemizin gidişatını özetlemeye çalıştığım yazı dizimin sonuncusu olacak bu yazım. Her zaman olduğu gibi ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olan kadın cinayetleri ile başlıyorum. Bunun ülkemizin gericileşmesinin, yozlaşmasının çok önemli bir parametresi olduğunu düşündüğümü daha önceki yazılarımda değinmiştim. Çünkü dinler tarihinin en önemli konusu kadının toplumdaki yeridir. Kutsal kitaplar, “erkek egemen” bir düzeni içeriyor. Din ve cinsellik, Sigmund Freud’un uzun araştırma konularından iki önemli unsurudur. Ona göre, uygarlığın temelini bu ilişkiler belirliyor. Freud, “Dindarlık ve takıntılı nevroz arasında bir benzerlik vardır.…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KİM?

Bir imtihana tabiyiz. Hepimizin alnında yazılıdır kaderimiz. Yoksulluk Allah’tan, kötülük kuldan… Biz iyi olalım olmasına da kötülük hep mi yoksulun kaderi(!) acaba? Yokluk yüzünden cemaat yurtlarına teslim edilen çocukların yanarak ölmesi, başka bir yurtta tecavüze uğraması… * * * Benim evladım okusun, vatana millete faydalı olsun, kimseye muhtaç olmasın diye üstüne titrersin; ama o çocuğun, bir ömür boyu unutamayacağı bir travmaya mahkûm edilir. Senin evladın yokluk içinde okur, yıllar akıp geçer, mezun olur. Umutla iş arar; ama iş yok. Bir gün artık o da, sayıları milyonu geçen “iş bulma umudunu…

Devamını Oku
POLİTİKA 

İDLİB’DE KAZANIRKEN KAYBETMEK

Bu satırlar kaleme alınırken, “İdlib harekâtı an meselesi” deniyor medyada. Asker alana inmişse eğer, şu sorulur: Siyasi hedef nedir? Kurtuluş Savaşı’nda siyasi bir hedef vardı: “Ya istiklal, ya ölüm!” Büyük Taarruz’da: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir!” 1974 Kıbrıs’ta: “Barış için savaş!” Barış Pınarı Harekâtı’nda: Terör koridorunu önlemek. Peki, ya İdlib? İdlib’de hedef nedir? Sonunda ne elde edeceğiz? Vatanı mı kurtaracağız, yeni bir devlet mi kuracağız? 12 gözlem noktamız var İdlib’in etrafında kurduğumuz. El-Kaide bağlantılı “Heyet Tahrir Şam”ın (HTŞ) devlet kurmasını mı gözleyeceğiz? Bunca sene terörle mücadele ettik: ASALA, DHKP-C, PKK, PYD,…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SON YILLARDA NELER YAŞADIK? (2018)

Umursamazlık ve şiddet sonucu zamansız aramızdan ayrılan anneler, babalar, kardeşler, ekonomik kriz nedeniyle canına kıyanlar, hemen her gün şiddet, istismar ve tecavüz haberleriyle gündemi sarsan ve nefes almalarına dahi izin verilmeyen mağdur çocuklar, maruz kaldıkları işkencelerin dozunun her geçen gün arttığı hayvanlar, terör saldırılarında hayatını kaybeden canlar… – 2018’de kadın cinayetleri ve çocuk istismarları: 440 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 317 kadına ölümle sonuçlanmayan cinsel şiddet uygulandı. En çok üzerinde konuşulan cinayet olan ‘Şule Çet’ davasında gerici basının çeşitli aleyhte yorumlarına rağmen toplumsal tepkiler damgasını vurdu. Mahkeme, sanıklardan Çağatay Aksu’ya müebbet…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DENGE SİYASETİ Mİ, DENGELİ SİYASET Mİ?

“Geçmişe bakabildiğiniz kadar geleceği görebilirsiniz!” W. Churchill’in sözüdür. Bugünü anlayabilmek için; dünü görmek, bilmek ve dünden ders almak gerektiğini anlatır. Churchill, Birinci-İkinci Dünya Savaşları’nda, İngiltere’nin başında bulunmuş, deneyimli bir strateji uzmanıdır. Çanakkale Savaşları’nda, eğer karşısında Albay Mustafa Kemal olmasaydı, Birinci Dünya Savaşı’nı, iki sene önce bitirebilecek stratejik hamleler yapmıştı. Diğer tarafta Mustafa Kemal, henüz Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce, Avrupa’daki kontrolsüz cepheleşmeyi fark etmişti. Almanya’nın “Schlieffen” planının başarılı olma ihtimali olmadığını görüyordu. Zira bu plana göre Almanların, batıda Fransa, doğuda Rusya arasında bir batı, bir doğu “mekik yaparken”, “enerjisini tüketip”…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SON YILLARDA NELER YAŞADIK? (2017)

Bütün dindar ve muhafazakâr toplumların en fazla uğraştıkları konu kadının toplumdaki yeridir. Bu sadece Müslüman toplumları için geçerli değildir. Kadının toplumsal konumu dinlerin ana konusudur. İlk tek tanrılı dinin kurucusu olduğu bilinen Hz. İbrahim’den sonra kurulan ilk semavi din olan Yahudilik ve onun kitabı olan Tevrat’ta ‘kadın’ savaş ganimetidir. İslamiyet’teki cariyeler de öyledir. Her insanda, her toplumda var olan egemen olma tutkusunun kontrolü toplumsal hiyerarşi için önemli bir gerekliliktir. Toplumsal barışı sağlayan şey sadece yasal zorunluluklar değil, medeniyet ölçütleridir. Bunun için de hayatın her aşamasında eşitlik ve hakları içselleştirme konusunda…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SON YILLARDA NELER YAŞADIK? (2016)

Entelektüelliğin, düşünen, yargılayan ve yorumlayan kitlenin sayısal olarak düşük olması durumunda yöneticiler; akılcı stratejiler yerine binlerce yıllık geleneksel yönetim anlayışı olan baskı ve şiddet ile dogmatik inançları kullanarak toplumu kontrol altında tutar. Bu tarz yönetimlerin en büyük desteği kalıplaşmış inanç ve kabullerdir. Bu toplumlarda “milliyetçilik” ve “din” aidiyeti çok etkindir. Oysa çağdaş insan, ışığını evrensel ilkelerden, insanlığın tarihsel kazanımlarından ve bilimden alır. Çağdaş insan kendisini dünyadaki bütün insanlardan üstün değil, o insanlarla eşit görür. Cinsiyeti, ırkı ve inançları nedeniyle tanrının kendisini özel yarattığını zanneden insanlar ise ilkel ve çağdışıdır. Son…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ORTADOĞU GERÇEKLERİ VE TÜRKİYE

Ortadoğu… Bir güç ve mücadele alanı… Bitmeyen kavgalar, savaşlar, kan ve gözyaşı merkezi. Var olan petrol ile yok olan refahın inanılmaz çelişkisi. Ve sanmayın ki bunun tek sebebi emperyalist Batı ve müttefiki İsrail’dir. Evet, doğrudur, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), “Büyük ve Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” ile bölgede 22 devletin yıkılacağını, yani bu ülkelere “demokrasi”(!) getirileceğini yıllar önce açıklamıştır. Çünkü ABD ve Batı, sadece Ortadoğu değil, dünyanın neresinde olursa olsun “enerji kaynaklarını yağmalama” derdindedir. Bakınız Venezüella’ya. ABD müdahaleleri ile ülke darmadağın oldu. Yoksulluktan nefes alamaz hale geldiler. Ya Irak? ABD ve müttefikleri…

Devamını Oku