CESARET VE ONUR: EBRULİ KADIN
“İçinde dürüstlük kıvılcımı olan bir insanın ölme ya da yaşama şansını hesaplamakla uğraşmaması gerekir.” – Sokrates Yüksek sesle ve kendimle konuşur gibi “Ölmeli, öldürülmeli!” dedim. Oğlum Ali yan koltukta uzanmıştı; o da kitap okuyordu. Şaşkınlıkla bakakaldı: “Hayırdır, baba. Bir insanın ölüm emrini vermek yakışıyor mu sana?” Okuduğum romanın kahramanlarından Halil, diğer arkadaşları gibi gözaltına alınmamıştı. Aslında kaçırılmıştı. Hukuk fakültesi öğrencisi, ikinci emperyalist paylaşım yıllarında TKP’yi arayan bir grup genç komünistten biriydi. Arkadaşlarını “veren” birisi durumuna düşmemeli, konuşmamalıydı. Zira daha romanın bitmesine çok vardı. Tıpkı romanın yazarının da yoldaşı olan Kıvılcımlı’nın,…
Devamını Oku