CEVHER
Bolly; rutininden oldukça bunalmış, gündüz düşlerine dalmak üzere kendini sonsuz tünelinde uzun bir yürüyüşe bırakmıştı. Minik ayakları kaygan taşlar üzerinde süzülüyor, kayıp düşmemek için bastığı yere tırnaklarını geçiriyordu. Tırnaklarının taşa her çarpışında çıkardığı tıkır tıkır sesleri tünelde şöyle bir yankılanıyor, duvarların pis kokusunda eriyip sessizliğe karışıyordu. Dinlenmek için minik bir su birikintisinin önündeki oval taşı seçti. Ayaklarını suya doğru bıraktı, minik elleri göbeğinin üstünde kavuştu. Su çamur gibi bulanıktı. Sığ olmasına rağmen dünyanın merkezine inen karanlık bir kuyuyu andırıyordu. Bolly biraz öne eğilip iyice yaklaştı. Birden yansımasıyla yüz yüze geldi.…
Devamını Oku