YAŞAMIN YAŞANAMAZLIĞINA DAİR
“Geride bıraktığımız, bize yıllar boyu mutluluk vermiş bir güzelliğin yıkıntısı. Kurtarmak için parmağımızı bile oynatmağa davranmadığımızdan yıkılıp yok olmuş bir güzellik. Bir güzellik daha, demek gerekir. Yaşamak, durmadan ardında yıkıntılar bırakarak bir yerden bir yere gittiğimizi sanmak mıdır?” Bilge Karasu’nun da içini doldurmaya çalıştığı, kafasını epey meşgul etmiş bir uğraş bu yaşamak uğraşı. Yazılmış bütün metinler, yaşamın ve yaşamanın gizini fısıldamaktan öte bir şey yapmazlar aslında. Edebi metinlerde, bir yaşama kapı aralarken yaşamanın ne olduğu ya da olmadığını üstü kapalı biçimde okuruz. Görünenin ardındaki gerçekliği sözcüklerle ifade etmenin ne denli…
Devamını Oku