KÜLTÜR-SANAT 

‘SULTAN’ FİLMİ VE ARTIK ÇOK ESKİLERDE KALAN GÜZELLİKLER

1984 yılının yaz ayları… Arkadaşım Sefa (Sefa Sofuoğlu) ile birlikte, hem üniversiteyi bitirmeye çalışıyoruz hem de Alinur Abi’nin (Alinur Uğurpakkan) GENPAŞ isimli reklam ajansında takılıyoruz. Videokasetlerin patladığı, altın çağını yaşadığı zamanlar… Alinur Abi bir sabah geldi ajansa… Her zamanki gibi neşeli, coşkulu… “Günaydınlar… İyi çalışmalar…” faslından sonra çayını alıp karşımıza oturdu, “Gelin lan, gelin,” dedi, “dün bir video izledim… Olamaz böyle bir film! Mutlaka izlemeniz gerek. Hatta videoyu bir gün buraya getirip beraber mi izlesek ne yapsak!”… Alinur Abi’nin o gün müthiş bir coşkuyla, heyecanla anlattığı film, ‘Sultan’dı. ‘Sultan’… Yönetmenliğini…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

“KOŞ SEVİM KOŞ!..”

Henüz özel kanalların yayına başlamadığı TRT’li yıllar… 7 Ocak 1989’da TRT 1 kanalı ile girdi evlerimize. ‘Bizimkiler’, apartman sakinlerinin komik yaşamları üzerine kurulu bir aile dizisiydi. Öyle çok sevildi ki, tam 15 sezon boyunca kesintisiz, bizi ekranlara bağladı. Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden biriydi. Her bir karakter, replikleriyle hafızamızın bir köşesinde nasıl da yerini almıştı! “Buyruuuun!” – Kapıcı Cafer (Ercan Yazgan) “Şimdi tutuyorum zaptı” – Huysuz ve cimri apartman yöneticisi Sabri Bey (Mehmet Akan) “Cıvık bacım cıvık, affedersin” – Çaycı Abbas (Hikmet Karagöz) “Vatandaşa cart curt yok” –…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

ÇUKUROVALI SADİ VE ‘AMAN ADANALI’ TÜRKÜSÜ

20’nci yüzyıl başlarında Çukurovalı Sadi’ye âşık olan Muhittin Paşa’nın kızı Ruhiye Hanım, ‘Aman Adanalı’ (Adana’nın Yolları Taştan/Taşlık) türküsünün notaya alınıp yaygın hale gelmesine vesile olan kişidir. Adanalı Sadi Bey, eğitim için İstanbul’a gider. İstanbul’da kendine özgü Çukurova şivesiyle, biraz da yakışıklılığının verdiği çapkınlığıyla tanınır. Devrin meşhur simalarından Feshane Nazırı Muhittin Paşa’nın büyük kızı Ruhiye ile karşılaşmıştır. Ruhiye, henüz 14’ündedir. İstanbul’un yüksek bir ailesine mensup olduğu için de devrin geleneklerine göre mürebbiyelerle eğitilmektedir. Özel öğretmenlerden yabancı dil dersleri almakta ve kendine müzik öğretilmektedir. Ruhiye Hanım, günün birinde Feriköy’deki köşklerinin civarında, Adanalı…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

SANATIN HER DALINDA KARŞIMIZA ÇIKAN MİTOLOJİK DOKULAR

“Mitler, hayal gücü onları canlı tutsun diye vardır.” – Albert Camus Mitoloji, tarihin ve insanlığın derin köklerinden çıkıp günümüze kadar uzanmayı başarmış evrensel bir dokudur. İçinde barındırdığı hikâyeler, mitolojinin hamurunda yoğurulan karakterler ve mitsel dokular sanatın neredeyse hemen hemen her kolunda kendisine yer bulmayı başarmıştır. İnsanı bir yerlerden alıp asla hayal edemeyeceği yerlere götüren bu sıra dışı keşiflere hangi insan kayıtsız kalabilir ki? TEMEL MİTOLOJİ ÜRÜNLERİ Mitler, doğa güçlerini ve farklı yaratıkları vurgulayan ve onları tüm yönleriyle betimleyen yarı dinsel yarı sosyal öykülerdir. Mitin, hem varlıksal hem de öyküsel bir…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

‘GAME OF THRONES’ İLE 10 YIL!

“Kim olduğunu asla unutma. Çünkü diğer insanlar bunu unutmayacak, kimliğini bir zırh gibi üzerinde taşı. Böylelikle kimse bunu sana zarar vermek için kullanamayacak!” – Tyrion Lannister Zaman hafıza için en büyük düşmanlardan biridir. Zamanın iyileştirici yanının olduğu su götürmez bir gerçek olsa da fazla zaman adeta bir zehirdir. Güzel bir anıyı, güzel bir olayı unutturabilecek bir zehir… Bazı kitaplar, bazı karakterler ve bazı yapımlar vardır ki zamana ve onun acımasız zehrine direnirler ve ilk günkü halleriyle ayakta kalırlar. İşte, ‘Game of Thrones’ de hem kitap serisi hem de 9 yıl…

Devamını Oku
EDEBİYAT KÜLTÜR-SANAT 

KİTAPLARDAN EKRANLARA GÜÇLÜ KADIN FİGÜRLERİ

“Ben sıradan bir kadın değilim, benim hayallerim gerçek olur!” – Danerys Targaryen İstanbul Sözleşmesi’nin tamamen yok sayıldığı şu günlerde aklım da kalemim de, merkezine kadınları alan bir yazı yazma düşüncesine itti beni. “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek lazım” diyen zihniyetlerin, kadını gerek iş hayatında gerekse sosyal ve kültürel hayatta itibarsızlaştırma ve yok sayma eylemlerinde olan kişilerin karşısında varlığımızla, fikirlerimizle, başarılarımızla dikilmeye devam edeceğiz. Bu yolda en büyük destekçilerimiz ise sanat ve edebiyat olacak! Birçok yazar, eserlerinde o kadar güçlü ve farklı kadın figürleri yarattı ki film ve dizi…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

DÜNYA KENTİ OLMA ÖZLEMİ

Yaşamsal alanlarımızın başında kentler gelmektedir. Her kentin kendine has dokusu, mimarisi, iklimi, yaşam tarzı o kentlere bir kimlik, bir ruh kazandırmaktadır. Kent kültürü dediğimiz olgu bu süreç içerisinde karşımıza çıkmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde “kent” ve “kültür” öğeleri genellikle aynı çerçeve içerisinde yer almıştır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası yoğunlaşan kentleşme ve kente özgü yaşam tarzı, “kentli yaşam” adı verilen yeni bir yaşam türünü de beraberinde getirmiştir. Kültür; insan ve insan dünyasıyla ilgili her türlü ürünü, yaratıyı içerir. Bunun yanı sıra kültür; insan ilişkilerini ve birbirleriyle olan etkileşimlerini de kapsar. Bu anlamda…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

‘ADANA MATBAA MAKİNESİ’NİN ADI NEREDEN GELİYOR?

İnsanlık tarihini değiştiren en önemli buluşlardan birisi de matbaadır. Her ne kadar bizler matbaayı bulan kişi olarak Gutenberg ismini ezberlemiş olsak da, tarihte ilk matbaacılık tekniklerinin Çinliler tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Çinlilerin insanlık tarihine 4 önemli buluş kazandırdığı söylenir. Bunlardan en önemlisi ve ilki kâğıttır. Diğerleri ise baskı makinesini geliştirmeleri, pusulayı ve barutu bulmalarıdır. M.S. 48-118 yılları arasında kâğıdı bulan Çinlilerin matbaayı da geliştirmiş olmaları normal karşılanabilir. Pek çok kaynağa göre 593 yılında Çinliler matbaa makinesini kullanmışlardır. Çinliler ilk matbaada ağaç oyma tekniği kullanmışlar, yine ilk basılı gazeteyi Çinliler çıkarmışlardır. Yıllar…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

AVRUPA TARİHİNDE KENTLER

Leonardo Benevolo, dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversitelerde mimarlık tarihi profesörü olarak bulunmuş uluslararası bir isim. Avrupa kentlerinin tarihini incelediği yapıtında sadece Avrupa’nın değil tüm dünyadaki kentleşmenin de kökenlerine değinmişti. Aslında Benevolo, günümüzde insan yaşamına egemen ve her alandaki yozlaşmanın sonucu olan postmodernleşmenin mimari boyutuna ışık tutuyordu. Rus realist romancı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, bir kentin insan yaşamındaki önemiyle ilgili olarak, “Bir kentin yerlisi olmak, gidilecek bir yeri olmaktır” derdi. Karl Marx’a göre kentler çelişkilerin bir arada bulunduğu ve yaşandığı yerlerdir. Bu açıdan Benevolo’nun yapıtında sözü edildiği gibi kültürün, ekonominin de tarihidir Avrupa…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

TİMUR SELÇUK VE BİR ‘AYRILANLAR İÇİN’ ANISI

Timur Selçuk’un vefat haberini alınca, 80’li yıllarda deli gibi Timur Selçuk dinlediğimiz günler geldi aklıma. “Ayrılanlar İçin”… “İspanyol Meyhanesi”… “Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın”… “Ekonomi Tıkırında”… “Beyaz Güvercin”… Ve başkaları… * O zamanlardan bir anımı anlatayım: 1986 ya da 87 yılıydı sanırım. Haftada birkaç gün, iş çıkışında İnci Oteli’ne gidiyoruz akşamları. Piyanoda Ömür Yalçınkaya (Deli Ömür), kemanda Özcan Üstat harikalar yaratıyorlar. Genellikle şarkı istemiyoruz, ne çalarlarsa dinliyoruz; ama kalkmaya yakın Ömür’e göz atıp, “Üstat be,” diyoruz, “şu bizim ‘Ayrılanlar İçin’i çalar mısınız?”… Sağ olsunlar kırmıyorlar bizi, Timur Selçuk’un o efsane…

Devamını Oku