ÇÖP BİDONUNUN ÇEVRESİNDE TOPLANMAK
-ANKARA-
Bir ülkenin kaderi, vatandaşlarının bilinci ve kültürü ile şekillenir. Yaklaşık 40 yıldır yaşadığımız siyasi rejimler ve özellikle son 20 yıldır ülkenin içine sokulduğu muhafazakâr pratik, gelecek için büyük endişeler içine girmemize neden olmaktadır.
Vatandaşların duyarsızlaşması, kamplaştırılması, hoşgörü kültürünün ortadan kalkması, empati sahibi olmayan, nefret kültürü ile donanmış “kindar ve dindar” bir nesil yetiştirilme hedefi ile vasıfsızların rekabetine dayanan nepotist anlayışın egemen olması, itaat kültürünün yaygınlaştırılması, üniversitelerin suskunluğu, muhalefetin ortadan kaldırılmasına dönük yeni bir sistem inşa edildi.
Bu yeni sistemin yetiştirdiği genç nesil; adaletin yerine sonuca odaklanan, gelecek ümidi ve ufku olmayan, nitelikli rekabet ve liyakat dışı yöntemleri benimseyen, düşmanı içerde (yanında) arayan, kurumsal yapılara güvenini yitirmiş bir kültürle yoğruldu. Bu yeni inşa edilen kültürün yanına, eğitimin yozlaşması, vasatizmin kökleşmesi, kötü yönetim, sorunları halı altına süpüren ekonomi yönetimi, insanları çalışmak ve üretmekten çok rant ve dilenciliğe yönlendiren sosyal yardım kampanyaları ile kötü dış politika eklenince, ülkenin geldiği nokta gerileme, çürüme, yozlaşma ile atomize edilmiş bir toplum ortaya çıktı.
Türkiye’ye sığınmış Suriyeli gençlerle sohbet edilen bir TV programında gençlerden birisinin tespiti, ülkemizin geleceği açısından kaygı duymamıza neden olan bir durumla karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi bir kez daha düşünmeme neden oldu. Bir çöp bidonu etrafında toplanan gençlere, Suriye hakkında düşünceleri sorulunca, verilen yanıt çok anlamlıydı. Gençlerden birisi şunları diyordu:
“Biz Suriye’de hiç, bir araya gelemedik, hep birbirimizi eleştirdik, birbirimizi düşman olarak gördük. Bugün ülkemizden kaçarak canımızı kurtardık; ancak başka bir ülkede çöp toplayıcısı olarak yaşayabiliyoruz. Bir araya gelip ülkemizi dış tehlikelere korumak yerine birbirimize düşman olmasaydık, bir araya gelseydik, bugün ülkemiz bu durumda olmazdı. Burada çöp bidonunun etrafında toplanıp yeni bir yaşam mücadelesi veriyoruz. Keşke bu toplanmayı, ülkemizde yapabilseydik.”
Gerçekten de Suriyeli genç, çok önemli bir tespit ile içinde bulunduğu durumu ortaya koyuyor. Peki, bu durumdan nasıl bir ders çıkarmalıyız?
Ülkemiz adım adım otoriterleşme, nepotizm, yozlaşma, adaletsizlik ve demokrasiden uzaklaşma yolunda ilerlerken bir araya gelemezsek, Suriyeli gençler gibi başka ülkelerde çöp bidonlarının çevresinde toplandığımızda hatalarımızı fark edeceğiz.
Ülkeyi tehditlerden korumak, çağdaş uygarlık yolunda ilerleme yoluna sokmak, bilim ve tekniğin üstünlüğü ile güçlü bir ülke yaratmak için bugün bir araya gelemezsek, gelecekte çöp bidonlarının etrafında bir araya gelmek durumunda kalabiliriz.
Sözüm, muhalefet partilerine ve ülkesi için kaygı duyan her bir Türk vatandaşınadır.