POLİTİKA TOPLUM 

BEKİR COŞKUN VE AYDIN OLMAK

Örnek bir insan, hayvansever yaşamıyla canlımerkezci etik sahibi, usta bir gazeteci, ahlaklı bir aydın, iyi bir aile babası, sempatik bir kişilik, yardımsever bir şahsiyet olarak bilinen Bekir Coşkun’un ölüm haberini aldığımda, elimde Eric Hoffer’in ‘Kesin İnançlılar’ kitabı vardı ve kitabın son saylarını okumakla meşguldüm.

Bekir Coşkun, bazıları için korkulacak bir muhalif, bazıları için kıskanılacak bir gazeteci, bazıları için örnek bir çalışma arkadaşıydı. Ülkemizdeki demokrasi ve laik cumhuriyet sevdalısı milyonlarca insan için Bekir Coşkun; aile üyelerinden birisiydi. Onu, bazılarımız babası gibi, bazılarımız kardeşi gibi, bazılarımız ise çocuğu gibi sevmişti. Bekir Coşkun’un ölümü, bütün ülkede “sessiz bir yas”a dönüşmüştür.

Gelelim Bekir Coşkun’u bu kadar sevilen bir gazeteci yapan özelliklere. “1945’te Şanlıurfa’da doğan Bekir Coşkun, Ankara’da Yüksek Gazetecilik Okulu’nu bitirmiş, 1974’te foto muhabiri olarak mesleğe atılarak…” diye devam eden cümleler kurmayacağım. Hepimizin bir hikâyesi vardır; ancak bir ülkede bu kadar seveni olan bir aydın gazeteci olmak herkese nasip olmamıştır.

Ölümüyle yüreğimizde derin bir acı bırakan Bekir Coşkun’u farklı kılan, ölüm haberini aldığımda elimde tuttuğum kitabın satırları arasında gizliydi. Hoffer, kitabında, adeta Bekir Coşkun olamayan “söz erbaplarını” anlatmıştır. Bekir Coşkun ise bir söz erbabı olmayı aşarak halkının gönlünde taht kurmuş bir gazeteci ve aydın olmuştur.

Eric Hoffer, “belirli bir aşamada söz erbabının çoğu dalkavuk ve zamanın insanı olmaya hazırdır” diye devam eden tespitinde, iktidarların hizmetine girmeye hazır “sözde” aydınların ve gazetecilerin çözümlemesini yapmış, bir ülkenin değişiminde aydınların ve söz erbaplarının önemini vurgulamaya çalışmıştır. Burada önemli tespit ise şudur: “Bir yönetim, ehliyetinin sınırlarını aştığı halde iktidarda kalabilmişse, o yerde ya eğitimli bir sınıf yoktur ya da iktidardakilerle söz erbabı arasında sıkı bir ittifak vardır.” (Eric Hoffer, ‘Kesin İnançlılar’, Olvido Kitap, 2019, s.170)

Ülkemizde gazeteciler ve aydınların çoğunluğu Bekir Coşkun gibi sorumlu, ahlaklı, ülkesine ve cumhuriyetine bağlı, doğruları söylemekten çekinmeyen, sahip çıktığı değerler için bedel ödemeyi göze almış olsaydı; bugün çoğunun şikâyet ettiği “Tek Adam” rejimi yerine, farklı bir Türkiye içinde yaşıyor olurduk.

Muhalefeti eleştirerek iktidardan yemlenmeye çalışmış sözde aydın ve gazeteciler, “Tek Adam” rejiminde bazı arkadaşlarını parmaklıkların ardında ya da işlerinden olmuş gördüklerinde şaşırmışlardır. Oysa cumhuriyete ve demokrasiye ihanet eden söz erbaplarının “Tek Adam” rejimlerinin temellerini attıklarını hiç göremediler ve hâlâ görmemeye devam ediyorlar.

Bekir Coşkun, nasıl bir insan, nasıl bir gazeteci, nasıl bir aydın olunacağını gösterip aramızdan ayrıldı. Bugün aydın olmak isteyen gençlerin önünde tavırlarıyla, dik duruşuyla, mücadelesiyle ve kişiliğiyle aydın olmanın örneğini sunmuş bir “Bekir Coşkun” gerçeği vardır. Varlığı ile bize örnek olan büyük aydın ve gazeteci Bekir Coşkun, yokluğu ile de bizlere örnek olmaya devam edecektir.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar