YENİ YIL İLE DERTLEŞME

-İSTANBUL-
Ne badireler atlattık, ne kırıklıklar yaşadık. Az sevindik, çok üzüldük. Köy yanarken saç tarayanı görüp ne çok kızdık.
Cumhuriyet tarihinin en zorlu yıllarından birini daha yaşadık. Zor zamanlar geçirdik hep birlikte… Kâh umudumuz baltalandı kâh cesaretimize oynandı.
Adaletle, merhametle verdik en büyük sınavımızı. Nereden çıktığını kestiremediğimiz en şeytani düşüncelerle başlatmak zorunda kaldık savaşımızı. Mermimiz asalet, silahımız adaptan şaşmadı.
Domatesin yetişemediği güneşsiz yerlere göndermeye meylettik çoluğumuzu çocuğumuzu. Yine de bilendikçe bilenen kindarlığa karşı, oturduk bir su kenarına, gülümsedik dalgalarla inadına.
“Hayat, bizi kendi sınırlarımızın ötesine sürüklerken bile bir su kenarında oturup dalgaların gülümsemesini paylaşabiliriz.” der ya Tezer Özlü, işte tam onu yaşadık.
Derinin derinini gören o incecik ruhlar ne çok kırılıp döküldü. “Olsun,” dedik, “buradan da çıkarız.” Direndik, ses çıkardık, başkasının yüzünde patlayanı kendi yüzümüzde duyduk, sırt çevirmedik, sırtta sıvazlamadık.
Doğru durmaya çalıştık. “Yurtseverlik, halkına olan sevgi ve güvenin en saf halidir. Bu sevgiyi yitirmedikçe hiçbir zulüm bizi yenemez.” dedik Deniz Gezmiş’in dediği gibi…
Yeni yıl bize kutlu olsun. En çok biz hak ettik. Değişimin yılı olsun! Sağlıklı, bereketli, muhtaçsız bir yıl olsun.
Karl Marx’ın dediği gibi:
“Tarih, mücadelelerin tarihidir; değişim, kavgadan doğar.”
Ülkemize, kendimize, ruhumuza, aklımıza yaptığımız yatırımların meyvesini yediğimiz bir yıl olsun.