NAPOLİ KÖRFEZİ VE YALNIZLIK
-ADANA-
Abruzzo Bölgesi’nin dik yamaçlı dağlarından körfezine doğru indiğimde, yalnızlığa öyle bir büründürmüştün ki beni; ne kendime gelebilmiştim ilkin, ne de yüreğimdeki hüznü dindirebilmiştim bir müddet. Neden hüzünlüydüm, bilmiyorum. Kim bilir belki de atmosferinin rutubetli oluşu, beni böyle bir ruha sokmuştu belli süreliğine.
O esrarengiz evlerinin çok güzel bir kompozisyon oluşturduğu sokaklarında yürümeye başladığımda, içimdeki yalnızlığın, aslında senin yalnızlığın olduğunu fark ettim. Yalnızlığı bir kolye gibi boynuna takmış ve kendini bir anda duygusallığıma bırakıvermiştin.
Aslında seni anlayabiliyordum: Sen sadece biraz dalgın, biraz durgun, biraz da düşünceliydin.
* * *
Plebiscito Meydanı’nda güvercinlerine baktım dakikalarca.
Onlar da yalnızdı ve “Dünyada savaş oluyor, bizi yalnızlaştırdılar!” diye ağlıyorlardı.
Uçmak istiyorlardı özgürce; ama bakışlarında ürkeklik seziyordum ben onların ve “her an başlarına bir şey gelecekmiş” gibiydiler: Tedirgin, tedirgin, tedirgin…
Onları da yalnızlaştırmıştın farkında olmadan.
* * *
Daha sonra Galleria Umberto’na gittim.
Oradaki insan kalabalıklarına baktım bir süre.
Orada da “kalabalıklar içindeki yalnızların” vardı. Birbirleriyle konuşan ama ne hakkında konuştuklarının pek de farkında olmaksızın cümle kurmayı sürdüren insanlardı onlar da. İletişimsizlikti vücutlarındaki hastalık ve günden güne daha da kötüleşiyor gibiydi. Ne yazık ki, hiçbiri de farkında değildi bu hallerinin.
* * *
Akşamüzeri olduğunda ise sahiline indim, yorulmuştum artık.
Balık tutan insanlarına baktım bu sefer de. Onlar da bir boşluğa bakıyor gibiydiler. Sadece yaptıkları; oltalarını denize atmak ve sebepsizce, bir balığın oltalarına takılmasını beklemekti. Çoğunun aklı başka yerdeydi.
Onlar bunu göremiyordu belki; ama ben görebiliyordum yüzlerindeki pul pul hüzünden.
Onlar da yalnızdı, onlar da bir başınaydı.
* * *
Yapayalnızdın bugün, Napoli; inan, yapayalnızdın! Farkında olmadan bir yalnızlık portresi çizdin bana gün boyunca.
Ne yazabilirdim ki başka, seni ve hislerini kelimeleştirebilen…
Sanırım en güzeli bu oldu: Adın “Napoli”, soyadın “Yalnızlık”…
________________________________
NOT: 12 yıl önce yazılmış bir yazı…