YAŞAM 

HAZİRAN MAVİSİ DÜŞLER

Haziran dalgalı bu akşam, haziran köpürmüş.

Bir kıyı kasabasında, ay ışığı altında bekliyorsun, biliyorum.

Deniz sen, mehtap sen, midye kabukları sen…

* * *

Yıllanmış yakamozlar ışıldıyor parmak uçlarında. Denizyıldızları göz kırpıyor duygusallığına. Duygusallığın yudumlatıyor kendinden kadeh kadeh.

Kırmızı şarap sen, siyah üzüm sen, elma dilimleri sen…

* * *

Biliyorum, seviyorsun şu cümlelerimi: “Ahtapotlar keman çalıyor bu akşam, balıklar şarkı söylüyor.

Biliyorum, seviyorsun düşler âleminde gezinmeyi.

Biliyorum, seviyorsun denizin mavi sularıyla sevişmeyi, deniz kokusu gözlerinle aşkı süzmeyi, pul pul pırlantalar halinde tabiatın gerdanına dizilmeyi. Mavi bir şarkıya dönüşmeyi bir haziran gecesinde, beraberinde o şarkıyla müzikalleşmeyi, okyanuslar içinde bir denizkızı oluvermeyi…

* * *

Bir Nâzım Hikmet şiiri oluyorsun haziranın mavi gözlerinden akan. Dize dize aktıkça derin çizgiler oluşturuyorsun yanaklarda. Sen hep derinlerde kalan, sen asla unutulamayan oluyorsun.

Nâzım çalıyor, Nâzım söylüyor şiirlerini haziranın –ve hatta hazin Ran’ın– duygusallığında.

Senin için, benim için, ikimiz için:

Sen esirliğim ve hürriyetimsin/ çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin/ sen memleketimsin/ sen ela gözlerinde yeşil hareler/ sen büyük, güzel ve muzaffer/ ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin.

* * *

Haziran mavisi düşler” kuruyorsun bazen yalnız kaldığın gecelerde.

Gecenin dizginleri, mavinin düşlerle olan yolculuğunun elinde artık! Eline dolayıp geçiremiyorsun ıssızlığın boynuna kemendini. Kalakalıyorsun öylece; bir düş kırıklığı, bir yürek sızısı ile.

Bekliyorsun, bekliyorsun, bekliyorsun…

* * *

O kurduğun “haziran mavisi düşler” bazen de seni kavuşturuyor sevgiline.

Sen bir denizkızı, sen bir deniz kabuğu, sen bir denizyıldızı…

Ona kavuşuyorsun artık; o senindir, sense onun!

Hele bir de “yıldızların altındaysanız” eğer bir gece yarısı, farkındasınızdır “sevişmenin ne hoş olduğunun”. Tıpkı o şarkıda olduğu gibi… Aşk, bu sefer de sizin boynunuza geçirmiştir kemendini.

Siz mutlusunuzdur, balıklar mutludur, ahtapotlar mutludur…

* * *

Mavi düşler, mavi bir gökyüzü, mavi bir haziran…

Bak, dinle sevgili; kendini nasıl da anlatmış, Nâzım Hikmet Ran:

O mavi gözlü bir devdi/ minnacık bir kadın sevdi/ kadının hayali minnacık bir evdi/ bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev.

________________________________

NOT: 11 yıl önce yazılmış bir yazı…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar