YAŞAM 

DENİZ ÖZLEMİ, ÖZLEM DENİZİ; EYLÜL AŞKI, AŞK EYLÜLÜ!

Aşkın ne demek olduğunu söyleyebilir misin bana, sevgili?

O diyalektik tutkuyu “gözyaşların hüzünle dansı” olarak dile getirebilir yahut “kahkahaların mutlulukla  sarmaş dolaş olması” olarak adlandırabilir misin?

Denize yakılan özlemi, eylüle duyulan aşkı hangi söz öbekleriyle açıklayabilirsin?

Hangi deyim, hangi özdeyiş özetleyebilir içimizdekileri?

Hangi yer altı edebiyatı sonsuzlaştırabilir okyanusumsu duygularımızı?

Hangi melankolizm hesaplayabilir yüreğimizdeki hüzün debisini?

* * *

Deniz de var şu an içimde, özlem de var, eylül ve aşk da var…

Sensizliğin kıyılarına vuruyor artık gemilerim, kapitalist sandalların meteliksiz balıkçıları benim için söylüyor deniz türkülerini…

Bir balıkçı meyhanesi oluyor hüzünlerim, içtiğim birkaç bira neşelendiriyor beni…

Aşkın kördüğüm sahilleri, yakamozunu saklamakta şimdilerde…

Ağlıyorum aslında ben, görüyor musun?

Sözcüklerim dile getiriyor içimdeki özlemi…

Biraz hüzün kokuyor nefesim; belki biraz masal, belki biraz şiir…

* * *

Ağlamayı sürdürüyorum bir müddet daha, gözyaşlarım sözcüklerim oluyor…

Dokunmak gerek o gözyaşlarına, dokunmak!

O sözcüklerden nice anlamlar çıkarmak gerek!

Çünkü o gözyaşları ve sözcükler, eylülde dökülüyor gözlerimizden ve kalemimizden…

Şimdi söyle, sevgili:

Şiirlerin hangi dizesinde yer almalı sence bu ketum çığlığım?

Hangi mısrada alevlenmeli hecelerim?

Hangi şairin gözyaşlarına karışmalı aşkımtırak özverilerim?

Aheste aheste, hangi seste yükselmeli dilimin ucundakiler?

Söyle, sevgili…

* * *

Deniz özlemle, eylül aşkla beraber bu akşam…

Deniz ve aşk… Özlem ve eylül…

Hepsi bir tutkunun sözcüksel bir görünümü sadece…

İster öyle, ister böyle…

Her türlü dile getirebilirim bu dörtlüyü ben…

Denizin özlem ve eylüle olan aşkını, aşkın ve eylülün denize duyduğu özlemi, özlemi aşk denizinin mavisiyle buluşturan eylülü dökebilirim kelimelere…

Sevgi içindir çünkü bu cümlelerim, aşk içindir çünkü bu benzetmelerim…

* * *

Deniz, özlem, eylül ve aşk…

Bir deniz kıyısının hüzünlü bir akşamında buluşuyorlar yine…

Ne deniz özlemsiz, ne eylül aşksız olabiliyor bu mevsim…

Deniz özlemi, özlem denizi ya da eylül aşkı, aşk eylülü…

Duyguların eylülle buluşması, kaygıların aşkla vedalaşması…

Ve daha nicesi nicesi…

________________________________

Not: 11 yıl önce yazılmış bir yazı…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar