YAŞAM 

FELAKETİN TRAVMASI

Düşünün; aileniz dört kişi, çok güzel anılarınız hayalleriniz var, sevgi bağınız sizi sımsıkı sarmış, güzel bol kahkahalı gülücüklerle dolu fotoğraflar çektirmişsiniz, gelecekte o yaşlara dair mutluluğunuzun kanıtı olsun diye… Çocuklarınızı, bebeklikten alıp her anınızı içinizdeki sımsıcak duygularla, tebessümle onların büyümesini izliyorsunuz. Onların geleceği için büyük özverilerle destekliyorsunuz. Hayata hazırlamak ve onların arkadaşları arasında ve toplum içerisinde kendini iyi hissetmesini sağlayacak bir psikolojiye sahip olması için didiniyorsunuz. Özellikle de her anında kendini mutlu hissetmesini sağlayacak bilinç altyapısını sağlamak için verdiğiniz iyi niyetli çabalar aynı zamanda sizi hayata daha çok motive ediyor.…

Devamını Oku
POLİTİKA 

EN BÜYÜK FELAKET

Felaketler, yaşadığımız mağduriyetlerden bağımsız değildir. Öncesinde yürüttüğümüz veya ihmal ettiğimiz faaliyetlerin sonuçlarıdır. Göz ardı ettiğimiz uyarıların, duyarsızlıklarımızın, kültürel altyapımızın, inançlarımızın, siyasal tercihlerimizin, tevekkül kültürümüzün, ekonomik yetersizliklerimize neden olan ekonomik politikalara karşı duyarsızlıklarımızın sonuçlarıdır. Ancak hayatımız boyunca çalışarak elde ettiğimiz varlıkların yok oluşunu önceki afetlerde hesabını soramadıklarımızın sonucudur. Utanmaz insanları hayatımıza baş tacı yapmamızın sonuçlarıdır. En büyük felaket gözümüzün içine baka baka bizi aldatan insanları tanrı zannetmemizdir. Demokrasi bir yaşam kültürüdür. Eğer bu kültür sizin hayatınızın bir parçası ise etrafınızdaki insanlarla bu kültürünüzün bir yansıması olarak doğal bir şekilde buna göre…

Devamını Oku
ŞİİR 

HAYATLA DANS

Bir şiir gibi yaşanmalı şu hayat, sözcükler dans etmeli mutluluktan, ya da hüzün kendini doyasıya anlatmalı herkes fark etmeli hüznün ne olduğunu öfkenin ardından gelen küçük bir tebessümü anlatmalı halletmeli her şeyi unutturmalı.   Bir resim gibi yaşanmalı hayat, renkler ışıldamalı bakanın yüreğinde mavi sarıyla dans etmeli yeşil siyahla ya da isyan etmeli beyaza tüm renkler başkaldırmalı sonrasında beyaz bile siyahla barışmalı.   Bir roman gibi yaşanmalı hayat, coşku doldurmalı yüreklere her satırı keyifle huzur veren bir hayalle okunmalı isyanlar kitabın sayfalarından taşmalı bir nefret parçalamalı sayfalarını tek tek hırçınlığı…

Devamını Oku
YAŞAM 

NARSİZM

Hayatımın son yarısında öylesine çok narsist insanla karşılaştım ki bu durum konuyu çok araştırmama neden oldu. Son derece cahil ve yetersizliği görülebilecek seviyedeki insanların kendini abartan, başkalarını değersizleştiren davranışlarının sebebini araştırmak benim için çok ilgi çekiciydi. Çünkü yaşadığım bu tarz ilişkileri sanki birebir anlatıyordu. “Cahil” derken okumamış insan olarak değil, bilgiyi özümsememiş ve davranışına yansıtmayan kişi, medeni ölçütleri benimsemeyip egoları ve güdüleri ile hareket eden insanları kastediyorum. Duygusuz, saplantılı, her an kendine yönelik abartılı değer atfeden ve karşısındakini değersizleştiren davranışlarına tahammül etmek çok zor. Narsizm düzeyi yüksek olanlarla iletişim neredeyse…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TESETTÜR

Tesettür, Arapça “sitır” kelimesinden türetilmiş, koruma, kendini gizleme, gizlenme anlamına gelmektedir. Ülkemizde gündem öylesine hızlı değişiyor ki hiçbir konuyu derinlemesine hatırlayıp düşünmüyoruz. Bugün yaşadıklarımızın büyük kısmını aynısıyla 70 yıl önceki Demokrat Parti iktidarında da yaşadık. Ama her şehirde en önemli yerlere “Adnan Menderes” adı konmakta ve büyük bir kitle onu bir kahraman ve demokrasi şehidi zannetmektedir. 10 yıl sürmüş fakat henüz 6 yıl içinde tükenmiş bir iktidar, ardından 1960 darbesine maruz kalmış bir ülke yarattı, tarih daha da kötü bir şekilde tekerrür ediyor. Tıpkı bugünkü gibi; gazeteciler tutuklanmış, halk açlık…

Devamını Oku
TOPLUM 

1492 SONRASI, MARRANOLAR VE ANADOLU COĞRAFYASI

Önceki yazımda bahsetmiştim. 1492 yılında Yahudi ve Müslümanlar ya Katolik Hıristiyanlığa geçmeye ya da ülkeyi terk etmeye zorlanmıştı. Yahudilerin ve Müslümanların bir kısmı İspanya’da kalıp Hıristiyan Katolikliğe geçti. Marranolar; Hıristiyanlığa geçmeyi kabul etmiş gibi görünüp kendi inançlarını zor şartlarda da olsa sürdüren ama boyun eğmeyen kripto Yahudilere İspanya’da takılan isimdir. Konverso da denilen Yahudiler devlet tarafından çok sıkı kontrol altında yaşamını sürdürmüş, asimilasyona maruz kalmışlardır. Marrano veya pis ve ahlaksız Yahudiler denilerek aşağılanmıştır. Marrano, o dönemin İspanya’sında Portekizcede domuz anlamına gelen kelimeden türetilmiştir. Konverso; İspanya’da dinini değiştirenlere denmektedir. Marranonun İspanyol…

Devamını Oku
TOPLUM 

1492, ORTA ÇAĞ AVRUPA’SI, ‘AFRİKALI LEO’ VE GÜNÜMÜZ

1186 yılından sonra kilisenin karar vericiliği bütün Batı Avrupa ülkelerine yayıldı. İncil Latinceydi. Latince, halk tarafından konuşulan bir dil olmadığı için kimse anlamıyordu. Bu nedenle rahipler kiliselerde tanrı buyrukları diye halkın korktuğu ya da kurdukları düzenin devamını sağlayacak vaazlarda bulunuyordu. Özellikle de Yahudiliğin nefret duyulması gereken sapık bir inanç, gerçek tanrıya, İsa’ya karşı lanetli bir inanç olduğunu söyleyip halkı kışkırtmaktaydılar. Polis teşkilatı nerede bir Yahudi görse ya çok kötü davranıyor ya da çok sudan gerekçelerle öldürüyordu. Engizisyon sürekli halkın inançlarını sorguluyor, Yahudi olduğunu belirledikleri insanları fişliyordu. Yahudilere ne devlet kadrolarında…

Devamını Oku
TOPLUM 

ŞU BİZİM “KERAMİ”!

Benim daha önce bu sitede anlattığım bir amigo olan Kerami vardı, işte o. Üç tarafı denizlerle çevrili, fiyort benzeri koyları ile meşhur, turistlerin görmek için can attığı turkuaz mavisine çalan, adı Beyaz Deniz olan denizin doğusunda, kumsalları talan edilen o küçük ülkenin kralı olmuş. Çok önceden bahsettiğim için ya unutulmuş ya da hiç okumamış olanlar vardır diye özetleyeceğim. Kerami futbol sahalarında amigoluk yapan, değişik hareketleri ile seyircilerin dikkatini üzerinde toplamayı başaran ve hakkında izlenen maç kadar yorum yapılan bir insandır. Bu nedenle kıt akıllı olmasına rağmen çok kişi tarafından tanınan…

Devamını Oku
POLİTİKA 

AH UKRAYNA, VAH UKRAYNA!

Toplumlar, başına gelen felaketlerden sorumludur. Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi bir ayı geçti, herkes Ukrayna halkına ağıt yakıyor, Rusya’yı lanetliyor. Sivillerin öldürüldüğüne dair çelişkili haberler yayılıyor. Çok alicenap Batı, kahraman; Amerika ise, tıpkı Hollywood filmlerinde olduğu gibi kurtarıcı rolünde, ta SSCB’den beri Ruslar vahşi ve katil propagandasına balıklamasına dalmış, yine yalan senaryolar, uyduruk, sözüm ona koruyucu yaptırım açıklamaları ile zihinlerinde kendi kendilerini alkışlıyorlar. Ruslar vahşi gaddar, oysa Amerika öyle mi? O, en kahraman kurtarıcı. Kapitalist dünyanın vahşiliğini “demokrasi müdahalesi” olarak adlandıran, geri kalmış ülkelere bombalar yağdıran sanki onlar değil. Öte yandan biraz…

Devamını Oku
ŞİİR 

ENTRİKACI

Ta Antik Çağ’da keşfetti kral Korkan halk üzerindeki gücünü İşte o zaman değişti her şey İkiye bölündü insan Kimi boynu bükük Kükredi kimi Fütursuzca yönetti kral Ezelden beri entrikacı İkiye bölündü toplum Yukarıda üç-beş kişi Onlar ev sahibi bu yeryüzünde Diğerleri kiracı.   Milyonlara çıktı nüfusu kiracının Daha sonra milyarlara uşak oldu kimisi Kimisi köle Kimi savaştı, köle olmak istemedi Çoğu reddetti savaşmayı, gücünü bilemedi Krallar ve ev sahipleri yükseldi hiç durmadan Önce köle oldu kiracı Asker oldu daha sonra Savaşta öldü Efendisi refah yaşasın diye hizmet etti Hiç durmadan,…

Devamını Oku