KAYBOLAN ZAMAN – 2
Adımını atar atmaz bir bitkinlik çöktü üzerine ve yere yığıldı. Uyandığında kimse yoktu, mezarlık geçmişi yine aynı yerdeydi. Çadırında ne olduğunu anlamaya çalışıyordu; anılar buydu, anne, baba, kardeş yoktu, kasabası yok, huzuru yok, tek varlığı annesinin “Hayatta kal.” sözüydü. Yapamıyordu. Annesini toprağın altına, kimine göre cennet-cehenneme, kimine göre bir hiçliğe verdiğinden beri annesinin sözünden dolayı kıymıyordu kendine. Aslında kıyamadığı kendisi değil, annesiydi. O güzel ses, şefkatli eller ve son sözüne kıyamazdı. Belki hiçbir şeyi yoktu ama annesinin sözü vardı: “Hayatta kal, kuzum.” Her şeyi bu olan bir adam ne kadar…
Devamını Oku