TOPLUM 

‘KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLAMIYORUM!

Erkek egemen toplumların yılda bir defa resmi olarak sesimizi duyurmaya izin verdikleri ‘Kadınlar Günü’nü (8 Mart Dünya Kadınlar Günü) kutlamıyorum. Nedir bu mücadele? Bu mücadelenin ne kadarını anlayabiliyorsunuz? Bu mücadelenin tarihsel sürecinin ne kadarını biliyorsunuz? Nasıl biliyorsunuz? Çoğunlukla, erkeklere doğdukları andan itibaren verilen hakların pek çoğunu, kadınların elde etmek için yüzyıllar boyunca mücadele etmek zorunda kaldığını anlayabiliyor musunuz? Hâlâ pek çok şekilde bu mücadele etme zorunluluğu ile yaşıyoruz, bunu tüm samimiyetinizle görebiliyor musunuz? Dünyanın pek çok ülkesinde, kadınların şehirlerde iş hayatına katılmalarına “izin verilmeyen” zamanlardan kısa bir süre sonra Avrupa…

Devamını Oku
TOPLUM 

BEYİNLERİMİZ DE AŞILANACAK MI?

Son yıllarda beynimizin uyuşukluğu, tepkisizliğimiz, her felakete, her kötülüğe alışmışlığımız, akıntıda sürüklenen bir taşın, henüz akıntının sonuna gelmeden un ufak oluşuna benziyor. Haberleri açıp okuduğumuzda hissettiklerimizin etkisi beş dakika sonra silinip gidiyor. Belleğimiz bir noktadan sonra hayret ettiklerimizi kabulleniyor ve tepkisizlik mekanizması bilincimizi “Bak, her şey yolunda, hayat devam ediyor” şeklinde yeniden düzenliyor. Her şey çok çabuk gelişiyor. Hiçbir şeyi sorgulama kaygısı gütmüyoruz artık. Çoğunluğun tepkisi neyse tepkilerimiz ona evriliyor ve bitiyor. Okuduğumuz bir haber karşısında o an, anlık bir reaksiyon mu göstermeliyiz? Hemen gösteriyoruz. Sonra verdiğimiz reaksiyon, muhatabını bulmuş…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

KALANLAR

Çok mu seviyorum bu sokağı? Ne işim vardı sürekli dolanıp duruyorum. Ellerimde kedilere aldığım mamalar, bir şişe su. Ortada kediler yok? Nereye gitti hepsi yine bir gün içinde? Aklım almıyor. “Gel pisipisi” diye seslene seslene yürüyorum, yanımdan geçenler tebessümle bana bakıyorlar, tebessüm olduğunu farz ediyorum, alay ediyorlarsa sonuçta kendilerine ediyorlar. Hiç dert olmaz bana zaten, bir başkasının benim için ne düşündüğü. Belki yalnızca geceleri. O da vaktim varsa. “Gel pisipisi!” Nihayet en tombul olanı geldi, Laz Müteahhit olur kendisi. “Kediye öyle mi denir hiç?” derdi rahmetli annem bu kedinin burnunu,…

Devamını Oku