YAŞAM 

BAYRAMIN MATEMİ

Tuğlaların düşüşünü birer birer izlediğimiz 6 Şubat depremlerinden bu yana denk gelen bayramlar can yakıcı… Kahramanmaraş’taki deprem şehitliği akın akın dolu, Hatay’da gidilecek yer yok denecek kadar az, Adıyaman’da ağıtlar dün gibi… Değişmeyen tek şey ise, gidenler ile bir daha hiçbir bayramda karşılaşılamayacak olması. Kurban Bayramı’nı yaşadığımız bugünlerde onlarca ilimizde burukluk hâkim. 50 binin üzerinde yitirdiğimiz canlar imtihanımızın kurbanı oldu aylar öncesinde. Çaresizce kurtarılmayı bekleyen insanların çoğunu saliselere kurban ettik. Elimizde ise sadece Fatiha kaldı… Ve bir de sabır… Toplumumuzun büyük bir kısmı için bayramların geleneği çoktan değişmiş olsa da…

Devamını Oku
POLİTİKA 

TEF OLMAK MI CAZİP?

İnsan karşı olduğu her şeyi yapmaya programlıdır aslında. Kabul etse de etmese de… Birilerini eleştirirken kendisini de tartmalı ki savunduğu mücadelenin hakkını verebilsin. Ama gel gelelim, Türkiye’de, karşı olunan durumların hepsinde, yanlışı uygulayandan daha gerçekçi yanlışlara imza atar oldu bazıları. Bunu mevcut iktidar karşısında girdiği her seçimi kaybedenlerin yapıyor olması, muhalefet anlayışını sorgulatmaz da ne yapar? Ekmeğe yağ sür babam sür! Bir siyasetçinin iyi karaktere sahip olması kimine göre partinin başında kalması için sebep olabilirken kimine göre ise yenilgiye yenilgi eklenmesi demektir. “Yedirtmeyiz”, “Dedemiz ile devam” gibi cümleler sadece Türkiye’nin…

Devamını Oku
POLİTİKA 

‘ŞİMŞEK’ ETKİSİ

Oh çeke çeke gittiler… Biri fırsatçılara göz açtırmadığını düşündüğü için oh çekti… Diğeri ekonominin yükünü teslim ettiği için oh çekti… Vatandaşa ise “Sen azıcık daha ‘Af’ de” mi dendi? Seçimler de bittiğine göre işin oh’u, of’u, af’ı bir kenara bırakıp yeni ekonomi yol haritasını işleme almalı. Dünyanın gözü bizdeyken atılacak adımlarla zamanında Türkiye’ye karşı böbürlenen ülkelere de ufak bir ayar verilebilir. Yeni kabine aslında bunu da gösteriyor bize. Ama her şeyden önce ekonomi! Enflasyon, alım gücü ve ‘Şimşek’ etkisi… Eskiye dönüş kazandırabilirse “Ne varsa eskilerde var” deriz biz de göğsümüzü…

Devamını Oku
POLİTİKA 

GÖNÜLLÜ DEĞİL ŞARTLI DEĞİŞİM!

Değişimi istemenin en büyük nedenlerinden biri de eski performansın olmaması olabilir. “Değişim şart” diye karşı tarafı eleştiren kişi “Değişmeliyim” de diyebilmeli. Zarar veren, baltalayan değişimlerden söz etmiyorum; nefes aldıracak cinsten bir adım lazımdır, kim bilir? Kim mi bilir? Seçimde değişimi yine getiremeyenler bilir… Seçim öncesi yükselen seslere kulak tıkayanlar bilir… İttifaka vereceği zararı bile bile masadan kalkıp yeniden oturanlar bilir… Ülkenin milli değerlerine gölge düşürecek söylemlerde bulunanlar bilir… Depremzedeleri birinci tur sonuçlarından sonra kaldıkları yerlerden çıkaranlar bilir… Kendini yine iyi anlatamayanlar bilir… Neden güven sağlanamadı? Doymadılar balkon konuşması dinlemeye… Kendileri…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ŞARKILARDAN SANDIĞA

Şarkılardan fal tuttum seçime iki gün kala… Ya baharları getirecekler ya da yeniden bir aşk hikâyesi yazılacak! Duyanlara duymayanlara! Tutup, bırakmayın peşini, hayatın ateşini! Bizim ülkemizde seçim kampanyalarının en vazgeçilmez yanı da eski şarkıların tercih edilmesidir. Biri 90’lı yılların başında kaleme alınmış, diğeri 90’lı yılların sonunda… O zamanlar Doğru Yol Partili bir Türkiye, Cumhuriyet Halk Partisi’ni yeniden açtıran Deniz Baykal ve Turgut Özal’ın ölümü, ardında Süleyman Demirel dönemi… “Memlekette benzin vardı da biz mi içtik?” sözü aklıma geldi Demirel’in. Ruhu şad olsun, şimdi memlekette benzin var da akçe yok, akçe!…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

SEÇİM İKİNCİ TURA DA; İNSANLIĞINIZ HANGİ BAHARA?

“Hak! Hukuk! Adalet!” diye haykıranlara çağrımdır; bir de ‘İNSANLIK’ ekleyin bu haykırışlara! Çünkü sandıkların bazılarından insanlık çıkamadı! Ölmüş gitmiş insanların üzerinden siyaset yapanları eleştirenler, şimdi ölenlere bile lanet okuyor! Yere batsın sizin sahte duyarlılığınız! Seçimler gelir geçer, sonrasında ise söylenenler ve davranışlar hatırlanır. Deprem bölgesinde Erdoğan’a ezici çoğunlukta oy çıktıysa ölmüş gitmiş, yakınını ve her şeyini kaybetmiş insanın ne günahı var? Seçmenin büyük bir çoğunluğu belki de güven duygusunu hissettirene oy verdi. Mesele o da değil! İsteyen istediği partiye oy verebilirken betonların altında can veren insanların ahı yakanızda olsun be!…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SEÇİME 13 KALA…

İnsan yaş aldıkça daha çok düşüyormuş memleket derdinin peşine, onu fark ettim kendimde… Gelen her yeni yaş insana mutluluk getirdiği gibi bir burukluk da armağan edermiş… Neden mi? Çünkü hayat “Coğrafya kaderindir” cümlesini yeni yaşa kadar zaman zaman söyletiyor insana… Memleket telaşesinden insan yorulduğunu dahi anlamıyor. Seçime sayılı günler kaldı. Birçok partiden onlarca aday var. Çoğumuz görüyoruz; yorulsa da yorulmadan çalışıyorlar. Çalışacaklar! Çalışmalılar! Çalışmalılar ki doğduğu coğrafyanın kaderini daha da güzelleştirebilsin. Her parti kendinden çok emin. İktidar olma hırsı ile zaman zaman milli ve dini değerler göz ardı bile ediliyor!…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DEPREMZEDENİN GÜNDEMİ, POLİTİKACININ GÜNDEMİ

Seçim yaklaşıyor ve deprem gündemi ikinci plana düşmüş gibi, üzülerek söylüyorum. Yitirdiğimiz 50 bine yakın insanın kırkı daha yeni çıkmışken siyasetçilerin bazıları çoktan normalleşmiş. Normalleşmek şu an için anormal; çünkü hâlâ enkaz var. Ve o enkazda cansız bedenler… Yağmur yağıyor, sel oluyor ve o cenazeler ıslanıyor. Deprem bölgesinde devam eden yoğun yağışlar sel afetini de beraberinde getirdi. Sanki yanan yüreklere su serpsin diye de öyle olmadı işte! Yine yanlış yerlere yapılan binalar depremden değil bu kez selden zarar gördü. Dere yatağına yapılan kavşaklar, yollar, binalar! Şehir plancıları mı dinlenmedi, yoksa…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ÖLDÜK ÖLDÜK DİRİLEMEDİK

Acının üzerinden bir ay geçti… Saatler geçti, haftalar geçti ama enkazda sevdiğinden hatıra arayanın umudu geçmedi… Bir ay su gibi korkuyla dolu dolu geçti de içilen su bile boğazda düğümlendi… Kimse mutlu olamıyor, gülse bile hep buruk. Gündem sadece deprem! Zaten deprem olmalı… Deprem etkisi yaratacak siyasi gelişmeler olsa bile ülkenin meşgul olması gereken binlerce enkaz, ölü ve kaygılı bir gelecek inşası var… ‘Kaygılı bir gelecek inşası’… Böyle kaygılı yazmamın sebebi ise şu: Türkiye’nin depremi kabul etmesiyle yüzleşmesinin hep ağır oluşu… Asrın felaketinde binlerce insanımız hâlâ yaşıyor olabilirdi, asıl işlerini…

Devamını Oku
POLİTİKA 

HELALLEŞMELİ Mİ?

‘Adıyaman, yolu yaman’ türküsünü duyurmak istiyorum âlem-i cihana! “Yaman olur insanı” der kimisi… İyi anlamda yaman olabilecek binlerce insan öldü Adıyaman’da. 6 bin 13… Söylemesi, yazması gayet normal geliyor ama Adıyaman’da yıkılan her binadan birçok insan sağ çıkmadı demek. Hayatta kalanlar da ilk günlerde seslerini duyurabilmek için her saat videolar çektiler. Enkazın başında günlerce cenaze bekleyen insandan nasıl özür dileyebiliriz ki? Kurtarılmaktan vazgeçmiş, cenaze başı bekleyen insandan bahsediyorum. Bir de helallik alacağız! Eşi benzeri görülmemiş yıkımların arasında gezen o kıpkırmızı, o masmavi balonları bile ölüm kokuttuk biz… Çocuklarınızın başını okşayabileceğiniz…

Devamını Oku