YAKMAZ MI?
-MERSİN-
Mersin’e bir şey yapılacaksa, Adana istemiyordur, Antalya engelliyordur, bu kesin! Adana’ya yapılacağı Konya, Konya’ya yapılacağı İzmir, İzmir’e yapılacağı İstanbul engelliyordur.
Bu şehirlerde mutlaka projektör gibi beyinler vardır, o beyinler ya yerel gazetelerde ya iş dünyası derneklerinin toplantısında tespiti yapıştırıverirler:
“Bunlar işte hep üst akıl, hep lobi bunlar. Alman vakıfları. Amerikan ajanları. Rusya. Kırmızı Çin.”
* * *
İstanbul’a bir şey yapılacaksa bunu Suriye engelliyordur. Suriye’ye bir şey yapılacaksa Mısır engelliyordur.
Mısır’a bir şey yapılacaksa İsrail, İsrail’e bir şey yapılacaksa İran, İran’a bir şey yapılacaksa Suudi Arabistan, Suudi Arabistan’a bir şey yapılacaksa Katar, Katar’a bir şey yapılacaksa Çin, Çin’e bir şey yapılacaksa Japonya, Japonya’ya bir şey yapılacaksa Kuzey Kore, Kuzey Kore’ye bir şey yapılacaksa Güney Kore, Güney Kore’ye bir şey yapılacaksa Rusya, Rusya’ya bir şey yapılacaksa Almanya, Almanya’ya bir şey yapılacaksa İngiltere, İngiltere’ye bir şey yapılacaksa yine Almanya, hem İngiltere’ye hem Almanya’ya hem Rusya’ya bir şey yapılacaksa Amerika engelliyordur.
Bu ülkelerde mutlaka projektör gibi beyinler vardır, o beyinler ya gazetelerde ya düşünce kuruluşları toplantısında tespiti yapıştırıverirler:
“Bunlar işte hep üst akıl, hep lobi bunlar. Alman vakıfları. Amerikan ajanları. Rusya. Kırmızı Çin.”
* * *
Niye dersen…
Kimse kimsenin gelişmesini istemez, engeller de ondan.
* * *
Komplo teoricilerine göre piramidin en tepesinde Amerika var.
Şeytan Amerika.
Dünyanın ipini eline dolamış, kuklayla oynar gibi oynuyor onlara göre.
İşte, o Amerika birkaç gündür yanıyor! Ayaklanmalar, çatışmalar filan… Siyahlar, beyazlar, sarılar… Eşitlik mücadelesi veriyorlar, çok kan dökülürse şaşma!
* * *
“Beyaz Başkan”, hâlâ 18’inci yüzyıl kafasında. Hem cahil hem kaba hem cüretkâr hem ırkçı… Çözümü daha çok kan dökmek.
* * *
Herif eline İncil aldı, poz verdi, yandaşları sokağa çağırdı, durum o kadar vahim.
Yakın zamanda belki o da “Birileri Amerika’nın gelişmesini önlemek istiyor” diyecek. Düşmanlar arayacak.
Kendi ülkesindeki, kendi rejimindeki suçları görmezden gelecek, hatta o suçları kutsallaştıracak, eşitlik isteyenleri terörist ilan edecek. O teröristlerin dışardan desteklendiğini savunacak. Alman vakıfları, Rus vakıfları, Çin gizli servisi filan…
Artık, Allah ne verdiyse sallayacak…
Belki de Elon Musk’ın girişimiyle hazırlanan ilk özel sektör uzay aracını kıskanan Almanların gelip Amerika’yı karıştırdığını söyleyecek.
***
Öyle midir?
Yaşam bu kadar basit midir?
Amerika’da George Floyd’un “Nefes alamıyorum” diye diye bir serseri polisin dizi altında ölmesi…
Türkiye’de Ali İsmail’in “Vurmayın, öldüm” diye diye üç beş şerefsiz esnafın yumrukları altında ölmesi…
Bu kadar basit midir?
Her şey mi üst akıldır, her şey mi lobidir? İnsanın canının yandığı bir yer yok mudur? Bir zencinin boynunun kırıldığı yerde yanmaz mı insanın canı?
Bir fotoğraf var hani; El Salvadorlu bir baba, 23 aylık kızıyla birlikte ABD’ye kaçmaya çalışırken bir akarsuda boğulmuşlar… Küçük kız babasının tişörtüne girmiş hani… Yüzüstü yatmışlar hani suda. Boğulmuşlar hani. Minicik eli, kolu, babasının boynuna sarılmış, öyle kaskatı kalmış hani. Kırmızı taytının altından bebek bezi bağladığı belli oluyor hani. Ölürken bile korkmadan sarılmış hani babasına. Oyuna gider gibi sarılmış hani… Siyah, minicik ayakkabılarını sudan sakınmış gibi, minicik ayakları birleşmiş.
Adı Valeria…
Valeria’nın öldüğü yerde acımaz mı insanın canı?
O acı günün birinde yakmaz mı kibirli, süslü insanların saraylarını, saltanatlarını?
Yakmaz mı?