POLİTİKA TOPLUM 

TOPLU ZAFER

Bizde futbol, futbol dışındaki her şey anlamına gelir.

Biraz siyasettir bizde futbol.

Biraz milliyetçilik…

Biraz dincilik…

Biraz Osmanlıcılık…

Biraz fetihçilik…

Hafiften ırkçılık…

Ekseriyet takım, renk, şehir fanatizmi…

İktidarda hangi parti varsa onun düşüncesi, ideolojisi yansır federasyona ve futbol milli takımına.

Sanki stoperimiz değil de koalisyon ortağı partinin genel başkanı konuşur maç sonunda.

Orta sahamız iktidar partisinin dini motifleriyle anlam kazanır.

Sağ kanadımız milliyetçi motiflerle…

Forvetimiz mutlaka Osmanlı…

Milli maçlar bizim için futboldaki gücümüzü rakiplerimize gösterdiğimiz maçlar değildir hiçbir zaman.

Biz, Türk’ün gücünü gösteririz rakiplere.

Osmanlı’nın gücünü gösteririz.

Milli maçlarda eğer rakip kazanırsa hakem desteğiyle, nadiren oyuncu kalitesiyle, bazen şans eseri kazanır.

Biz kazanırsak İslam’ın inayetiyle, iman gücüyle, tevekkülle kazanırız.

Milli maçları yaptığımız ülkenin futbol kalitesinden çok, Osmanlı tarihindeki yeri ve önemine bakarız.

Mesela Avusturya’yı yenersek III. Viyana Kuşatması’nı kazanmış sayarız kendimizi.

Osmanlı tokadıyla yıkarız rakibi.

Futbol maçını kazanmak demek bizim için o maçın oynandığı şehri de kazanmak demektir.

Maçın ertesi günü manşet atarız:

Berlin’i fethettik!

Maçın en iyi oyuncusunun mevkii, kalitesi, futboldaki yeri önemli değil. Onun bizim için anlamı tek:

Berlin fatihi!

Milli maçlarda rakip takımın ulusal marşını ıslıklamayı da severiz.

Rakip takımın milliyetini, gelmişini geçmişini, tarihini küçümsemeyi de…

Tüm bunları yaparken takım, renk, şehir fanatizminden de taviz vermeyiz!

Milli maçı kazandık diyelim…

Maçı çeviren isim Galatasaraylılara göre mutlaka Galatasaraylıdır, Fenerbahçelilere göre mutlaka Fenerbahçeli, Beşiktaşlılara göre mutlaka Beşiktaşlı…

Maçı kaybettik diyelim…

Fenerbahçeliler, Galatasaraylı topçulara; Galatasaraylılar, Fenerli topçulara; Beşiktaşlılar hepsine birden nefret kusar.

Hakaret…

İftira…

Aşağılama…

Komplo teorileri…

Yok o onun adamı, bu bunun adamı, yok Galatasaray lobisi, yok Fenerbahçe lobisi, yok Beşiktaşlılar kesildi, yok Trabzonlulara forma verilmedi…

Uzar gider…

Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Kupası’nda çeyrek finale yükseldi.

Tebrikler bizim çocuklara.

Sevindik, gururlandık.

Bu galibiyet tam da Kayseri’de, Hatay’da Suriyeli göçmenleri hedef alan saldırılara, şehirlerdeki kaotik ortama, Suriye’nin kuzeyindeki bazı unsurların Türk bayrağını ve Türk vatandaşlarını hedef aldığı günlere denk geldi.

Haliyle futbol her zamankinden daha fazla geride kaldı.

Siyaset, milliyetçilik, dincilik, İslamcılık, Osmanlıcılık, fetihçilik her zamankinden daha fazla öne çıktı.

Zaten ne demiştik?

Bizde futbol, futbol dışındaki her şey anlamına gelir.

Ve herkes kendi ideolojisini bulur futbolda…

Bir takım kazanır, herkes kendi ideolojisini kazanmış sayar!

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar