POLİTİKA TOPLUM 

KÖY SEYİRLİK OYUNU

Belediye meclisleri eskiden bu kadar renkli, kavgalı, gürültülü değildi.

Bırakın meclis üyesini, ilçe belediye başkanları bile konuşmazdı.

Kabul edenler?

Etmeyenler?

Daha kabul edenler elini indirmeden, reddedenler elini kaldırmadan kürsüden bir ses:

Oy birliğiyle kabul edilmiştir!

Oysa oy birliği de yok, kabul etmeyenler de var ama…

O zamanın ilçe belediye meclisi üyeleri ona bile itiraz etmezlerdi, sandalyeye yaslanıp, yanındakiyle göz göze gelirlerdi:

Boş ver…

*

Niye öyleydi?

O zamanın belediye meclisi üyeleri çok mu cahildi?

Bir şeyden anlamaz mıydı?

Dili yok muydu?

O zamanın ilçe belediye meclisi üyeleri konuşmazdı da bugünün ilçe belediye meclisi üyeleri niye bugün meclisleri Roma senatosuna çeviriyor.

Retorikler, belagatler, laf oyunları, laf tuzakları, laf cambazlıkları…

Hele başkanlık koltuğundaki ilçe belediye başkanlarının “Lafı kodu mu otururum!” demeleri, liseli ergenler gibi, kendi fikirlerinin ve laflarının ne kadar dâhiyane, ne kadar eşsiz olduğunu sanmaları…

Niye böyle?

Çünkü canlı yayın var!

*

Yerel televizyonlarımız belediye meclislerini canlı yayınlıyor artık.

Antenden olmasa bile sosyal medyadan binlerce insan belediye meclislerini izliyor.

Haliyle belediye meclisi üyelerinde bir dil, bir çene, bir laf çevirme…

*

Roma senatosu gibi dedim ya…

Hata ettim.

Köy seyirlik oyunu gibi!

Yani…

Bağıran, sesi çok çıkan, laf kalabalığı yapan öne çıkar.

Bel altı vuruş serbest…

Taşkınlık serbest…

Altyapı, felsefe, dünya görüşü şart değil.

Ezberden üç beş kelime bağır, yeter!

*

Köy seyirlik oyununda herkesin sesi çıkar da, oyunu yöneten biri de olur, değil mi?

İşte, belediye başkanlarının görevi de o.

Mübarekler, ellerinde bir celep sopaları eksik!

Hem köy seyirlik oyununda kimin dayı, kimin ayı, kimin Arap, kimin bezirgân olacağına da onlar karar veriyor.

*

En son, Mersin’de, dünkü Akdeniz Belediye Meclisinde gördüm onları.

Başkan Bey kürsüde meclis üyelerini azarlıyor:

Sen konuş, sen konuşma…

O diyemezsin…

Dedirtmem…

Konuşturtmam…

Germe…

Gerersen beni, gererim seni…

Lafını veririm…

Eskiyi açarım…

Şey ederim…

*

Fakat sadece muhalefete değil ki ayarcılığı. Kendi partisinden, ittifakından olanlara da öyle:

Otur, Tufan…

Sus, Tufan…

Tufan, dur…

Tufan, kalk…

Tufan, sakin ol…

*

Ben en çok buna bozuldum.

Tufan, sus” nedir, arkadaş?

Köy seyirlik oyununda herkes bağırıp çağırıyor, bir susturacak Tufan’ı mı buldunuz?

Bırakın, Tufan da konuşsun…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar