ÇÖKÜŞ
-MERSİN-
2021 yılının en çok kullanılan, üzerinde en çok durulan kelimesi “çökme” oldu.
Bir zamanlar iktidar partileriyle, bürokratlarla iş tutan, her devirde yolunu bulan, hot zotçu bir çete liderinin “itirafçı” olmaya karar vermesinden sonra öğreniyoruz ki:
Biri otele çökmüş…
Biri marinaya çökmüş…
Biri nakit paraya çökmüş…
Biri yalıya çökmüş…
Biri ta Suriye’de elin organize sanayi bölgesine çökmüş…
Kelimenin tam anlamıyla “organize çöküşler” olmuş!
“Çökme” ne demek?
Gerçek anlamıyla söylersen, “bir insanın ya da bir hayvanın bir yere oturması”.
Mühendislik diliyle söylersen, “bir yapının ağırlığı kaldıramaması ve göçmesi, yıkılması”.
Sosyoloji diliyle söylersen, “toplumsal bir yapının işlevlerini yitirmesi, tasfiye olması”.
Mecaz anlamıyla söylersen, “hem istenmeyen hem uzun süreli misafir”.
Polis-adliye argosuyla söylersen, “suçluların yakalanması, etkisiz hale getirilmesi”.
Mafya diliyle söylersen, “bir kişinin ya da grubun, kendine ait olmayan taşınabilir ya da taşınmaz bir değere bazen zorla, bazen hileyle, bazen de hem zorla hem hileyle el koyması”.
“Kanun tanımazlık”…
“Vurgunculuk”…
“Çapulculuk”…
“Yağmacılık”…
Mafyanın, organize suç örgütlerinin işinin adı ne? Onlar elbette sağa sola çökecek, öyle öyle hayatta kalacak da…
Gazeteciye ne oluyor?
Yine “itirafçı” suç örgütü liderinden öğreniyoruz ki, ülkede sadece ensesi kalın mafya babaları, ensesi kalın bürokratlar değil, gazeteciler de “çökmüş” bir yerlere.
Gücü yeten çökmüş…
Gücü yetmeyen nakit koparmış…
2021 yılının en çok kullanılan, üzerinde en çok durulan kelimesi “çökme” oldu ama görünen o ki, “çökme”, 2021 yılına özgü değil.
“Çökme”nin temelleri çok eskiye dayanıyor.
Bizim bu yıl gördüğümüz, bu yıl haberdar olduğumuz “çökme”, bir filmin son sahnesi gibi…
Artık film oynanmış, film bitmek üzere…
Ama filmin sonunda “çökme”nin hangi anlamıyla karşılaşacağız, o belli değil.
Bu kadar çürümüşlükten, bu kadar suç ortaklığından sonra, Türkiye’de sosyal yapılar mı çökecek, Türkiye’de yeni bir süreç mi başlayacak?
Yoksa “Ne de olsa kimseye bir şey olmuyor” deyip iyice cesaretlenen çeteler bir baştan bir başa Türkiye’ye mi “çökecek”?
Yoksa artık yargı bir yerde “Yeter be!” deyip bunlara mı “çökecek”?
Yargıyı oluşturan dürüst savcılar ve hâkimler; mafya babalarıyla, kara para aklayanlarla aynı masada kaburga yiyen hâkimlere mi “çökecek”, yoksa o hâkimler bunlara mı “çökecek”?
Yazıyı bugün argo bir soruyla tamamlayalım o zaman:
“Bakalım, kim kime çökecek?”