ÇENE

-MERSİN-
Eski bir arkadaş, lafın çok uzadığı, lafın uzadıkça işin geciktiği zamanlarda, işin bir ucundan tutar, ağzının kenarıyla şöyle derdi:
“Bir kelle aldım, sırf çene çıktı!”
Anadolu’da, herhangi bir gereklilik olmadan, öyle laf olsun torba dolsun, vakit geçsin, dostlar alışverişte görsün kaygısıyla yapılan sohbete ne derler?
Çene çalmak…
Her mecliste, her ortamda çok konuşana ne derler?
Çenesi düşük…
Her mecliste, her ortamda çok konuşmakla beraber, kendini dinletmeyi bilene ne derler?
Çenesi kuvvetli…
Şu halde bizim eski arkadaşın, “Bir kelle aldım, sırf çene çıktı” demesi tevekkeli değil.
Adam görmüş, anlamış, çözümlemiş, adını koymuş:
Sırf çene!
* * *
Mersin’de belediye meclisleri de böyle.
Meclis üyelerinin çoğu esnaf, kendi namıma çalışan müteşebbis, vakitleri bol…
Meclise gelmişken çene çalıyorlar.
Kiminin çenesi düşük…
Kiminin çenesi kuvvetli…
Sadece belediye meclis üyelerine değil sözüm, yanlış anlaşılmasın, aman ha!
Belediye başkanları da meclis üyelerinden geri kalır değil konuşma konusunda.
Oturum başlıyor…
Başkanlar sazı eline bir alıyor, pir alıyor!
Sonra sazı meclis üyeleri alıyor…
Sonra bir tur daha başkan dönüyor…
Sonra bir tur daha meclis üyeleri…
* * *
Neden böyle?
Neden belediye meclisleri, bizim eski arkadaşın “Bir kelle aldım, sırf çene çıktı” dediği gibi bol konuşulan yerler oldu?
Eskiden de böyle miydi?
İkinci sorudan başlayayım:
Eskiden böyle değildi.
Belediye meclisi toplantıları genelde, “Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Kabul edilmiştir!” temposuyla sürer, öyle biterdi.
İzleyenlerin uykusu gelirdi.
Bu alışkanlığı ilk bozan, şimdinin Mersin Ticaret Borsası Başkanı olan Abdullah Özdemir oldu.
Abdullah Bey, yaklaşık 15 sene evvel, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesiyken her oturumda söz alırdı.
Uzun uzun konuşurdu.
Yukarıda Allah var, hakkını yemeyelim, her zaman dolu konuşurdu.
Dinleyen herkes faydalanırdı.
Laf olsun torba dolsun diye konuşmazdı.
Sonraki yıllarda, Burhanettin Kocamaz döneminde bir değişim oldu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantıları yerel televizyonlardan, sosyal medya hesaplarından canlı verilmeye başlandı.
Televizyon yayını olunca meclis üyesi susar mı?
Mecliste uzun uzun konuşma dönemi başladı.
* * *
2019’da Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olunca meclis yayınlarına devam etti.
Vahap Seçer, meclisi canlı yayınlar da ilçe belediye başkanları durur mu?
Başta, devrik başkan Mustafa Gültak olmak üzere bazı ilçe belediyeleri de meclisi canlı yayınlamaya başladılar.
Akdeniz Belediye Meclisi mesela, AKP’nin yönetimde olduğu dönemde konuşma, tartışma, kavga, hakaret, küfür, birbirinin üzerine yürüme rekoru kırdı!
Hatta o dönem Akdeniz Belediye Meclisi, devrik başkan Mustafa Gültak tarafından adeta şov platformuna çevrildi.
Canlı yayında itibar suikastları yapıldı.
Mesela, DEM Partili meclis üyeleri İstiklal Marşı’nı söylüyor mu, söylemiyor mu diye anlamak için yayıncı kuruluş DEM Partili meclis üyelerinin yüzüne zoom girdi.
Close-up yaptı!
DEM Partili meclis üyelerinin İstiklal Marşı’nı söylemediğini yayıncı kuruluşla ispat etmek yetmezdi.
AKP’li başkanın İstiklal Marşı’nı söylediğinin de ispatlanması, göze göze sokulması gerekti.
Bunun için yayıncı kuruluş AKP’li başkana özel mikrofon taktı.
Bağıra bağıra söyledi başkan.
Dinledik.
Marş bitince de mikrofon başkanda kaldığı için meclis toplantılarını hep monolog olarak izledik.
* * *
Şimdilerde belediye başkanları meclisteki herkese mikrofon veriyor.
Herkes gönlünce konuşuyor.
Bizim arkadaşın dediği gibi:
“Bir kelle aldık, sırf çene çıktı!”